(Minghui.org) Annem bana hamileyken Falun Dafa uygulamaya başlamış. Şimdi ben de bir anneyim ve benim bebeğim de Dafa tarafından kutsandı.
Çocukken annemin Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini uygulayan iyi bir insan olduğunu biliyordum. Zulme rağmen, öğretmenim annem hakkında soru sorduğunda bunu ona söyledim.
Annem, çocukken derslerimde beni çok zorlamadı, ancak her gün Fa çalışmamı sağladı. Beni sık sık Zhuan Falun kitabını okuduğumuz yerel bir parka götürürdü. İkinci sınıfa geldiğimde Zhuan Falun'u kendi başıma okuyabiliyordum. Yaşıtım olan diğer çocuklardan çok daha erken okumayı öğrendim ve Çince notlarım her zaman çok iyiydi.
Üçüncü sınıftayken annem zulüm yüzünden işinden kovuldu. Sık sık evde benimle Fa çalışıyor ve vakit buldukça Falun Dafa hakkındaki gerçeği açıklayan materyalleri dağıtmak için dışarı çıkıyordu.
Bir akşam, annem eve dönmedi. Çok gergindim. Kısa süre sonra bir grup polis geldi. Belki de evimizi ararken görmemi istemediklerinden, mutfakta oturmam söylendi. Giderlerken, kapıdan fırladım ve onlara şöyle bağırdım: "Annem iyi bir insan! Hiçbiriniz ona bir şey yapamazsınız!"
Birkaç saniyeliğine şok olmuş gibi baktılar. O akşam saat 20:00 civarında annem serbest bırakıldı ve eve döndü. Ona bir kase mısır unu lapası verdim ve bileklerindeki kelepçelerden kalan koyu kırmızı izleri net bir şekilde görebiliyordum. Annem, oturduğum yerin hemen arkasındaki mutfak dolabında Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum’un kopyalarının olduğunu söyledi. Polis onları bulamadı.
Beşinci sınıftayken, anne ve babam yeniden evlendi. Annemin en büyük dileği işine geri dönmek ve Shifu’nun daha fazla insanı kurtarmasına yardımcı olmaktı. Doğru düşünceleri sayesinde gerçekten de işine geri çağrıldı. O dönemde babam anneme çok yardımcı oldu. O da Dafa tarafından kutsandı ve daha iyi bir iş buldu ve daha yüksek bir maaşı oldu. Ailemizin maddi durumu düzelmeye devam etti.
Japonya'daki Xiulian Uygulama Yolculuğum
Üniversitedeyken tesadüfen Japonca öğrendim. Mezun olduktan sonra Japonya'da eğitim almaya gittim.
Orada olduğum süre boyunca gayretli bir şekilde xiulian uyguladım. Çin'de Falun Dafa hakkında konuşmaktan çok korkuyordum. Artık bir şansım vardı. Bir kitapçıdan Shifu’nun tüm kitaplarını aldım. Yerel grup Fa çalışmalarına ve egzersizlerine düzenli olarak katıldım. Her gün dersten sonra Falun Dafa broşürleri dağıttım. Haritayı kontrol edip rotalarımı önceden planladım. Ayrıca broşürleri dağıtmak için diğer uygulayıcılarla birlikte başka yerlere de gittim. Gidiş-dönüş bileti genellikle 600 ila 700 yuan civarındaydı. Bu yüzden her seferinde kendime, maliyeti karşılamak için elimden geldiğince çok dağıtmam gerektiğini söyledim. Yorgun olduğumda, Shifu’nun şu sözlerini tekrarladım:
"Dayanması çok zor olduğunda dayanabilirsin. Yapılması imkânsızmış gibi göründüğünde yapabilirsin.” (Dokuzuncu Ders, Zhuan Falun)
Kışın, kat kat sıcak giysiler giyerek bir parkta grup egzersizlerine katıldım. Belki de zulüm başlamadan önce annem de böyle yapıyordu diye düşündüm.
COVID pandemisi başladığında, babama akciğer kanseri teşhisi kondu. Korkmadım, çünkü onun ölmeyeceğini biliyordum. Karmayı yok ettiğini ve Shifu’nun onunla ilgilendiğini biliyordum.
Bir ikilemle karşı karşıyaydım: Japonya'da mı kalmalı mıyım yoksa Çin'e mi dönmeliyim? Annem Japonya'daki Dafa projelerine katılmaya devam etmem konusunda beni teşvik etse de, babamın manevi desteği olduğumu biliyordum. Ayrıca insanların beni yanlış anlamasını ve vefasız olduğumu düşünmelerini de istemiyordum. Kendimi çok huzursuz hissettim.
Çin'e dönmeye karar verdim. Babam beni görür görmez neşelendi ve bambaşka biri gibi göründü. Enerjik bir şekilde konuşuyor ve gülümsüyordu. "Baba, seni sadece Shifu kurtarabilir. Gel birlikte Fa çalışalım," diye önerdim.
Her gün, babamla Zhuan Falun'dan bir bölüm okuduk ve paragrafları sırayla okuduk. Ona meditasyon yapmayı ve doğru düşünceler göndermeyi de öğrettim. Durumu iyileşmeye devam etti. Kitabı bitirdiğimizde vücudunda kanser hücresi kalmamıştı!
Babamın Zhuan Falun okumaya devam etmesini istedim. Etmedi, ama Dafa kalbinde kök salmıştı ve Dafa'nın iyi olduğunu biliyordu. Dört yıl geçti ve babam hâlâ sağlıklı ve yapılan testlerde kanserinin geçtiği görülüyor.
Teşekkür ederim Shifu, sadece biz uygulayıcılarla değil, aile üyelerimizle de ilgilendiğiniz için!
Babam sağlığına kavuştuktan sonra evlenmem hakkında konuşmaya başladı. Aklımda tek bir düşünce vardı. Shifu’dan Dafa ve uygulamamla aynı fikirde olan birini bulmama yardım etmesini rica ettim.
Kocam, beni Fa çalışmaya ve egzersizleri yapmaya teşvik ediyor. Shifu’nun ders kayıtlarını bebeğimize dinlettiğimde itiraz etmiyor. Ancak, başlangıçta zorluklarla yaşadık. Evlenmeye karar verdiğimizde, ailesi Falun Dafa uyguladığımı öğrendi. Uygulamaya devam etmemi istemediler ve kocama baskı yaptılar. O da bana bırakıp bırakmayacağımı sordu. "20 yıldan fazla bir süredir Falun Dafa uyguluyorum. Bu, hayatımın bir parçası." dedim.
Arabada yaklaşık 20 dakika sessizce oturduk. Sonunda bana baskı yapmaktan vazgeçti. Evlendikten sonra bana, ailesine benimle evlenmesi gerektiğini söylediğini söyledi.
Evlendikten sonra ailemize baktım ve kayınvalideme kendi ailemden daha iyi davrandım. Kocam benimle evlenmeyi seçtiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Ona beni iyi bir insan yapan şeyin Dafa olduğunu söyledim. Kabul etti ve bir Dafa uygulayıcısını seçtiğini söyledi!
Shifu 20 yılı aşkın süredir benimle ilgileniyor. Japonya'da yalnızken ve vatan hasreti çektiğimde, Shifu’nun yanımda olduğunu derinden hissettim. Tıpkı Shifu’nun dediği gibi: "Shifu ve Dafa yanımdayken korkacak ne var? Unutayım gitsin!" (“Sidney Fa Konferansı")
Shifu’nun merhametli kurtarışı için çok minnettarım!
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.