(Minghui.org) Bir Falun Dafa uygulayıcısı olarak, Dafa’nın güzelliğini yansıtmak ve daha fazla insanı kurtarmak için sözlerime ve davranışlarıma dikkat ediyorum. Bu konuyla ilgili birkaç basit hikâye paylaşmak istiyorum.
Sözlerim ve Davranışlarımla Başkalarına Dokunmak
O gün izinliydim. Sabah baş dönmesi ve mide bulantısıyla uyandım, yataktan kalkamadım. Yavaşça doğrulup oturmayı başardım ve bana zulmeden diğer boyutlardaki tüm kötü varlıkları ve faktörleri — eski güçleri, karanlık hizmetkarları ve çürük şeytanları — yok etmek için doğru düşünceler göndermeye başladım. Kalbimden kararlılıkla şöyle söyledim: “Ben, Fa-düzeltmesi dönemi bir Dafa uygulayıcısıyım. Yalnızca Shifu’nun düzenlemelerini kabul ederim, diğerlerini reddederim.”
Yarım saat sonra kendimi biraz daha iyi hissettim. Duvara tutunarak yavaşça banyoya yürüdüm. Dışarı çıktığımda, terden sırılsıklam hâlimi gören eşim şok oldu. Hemen oğlumuzu arayıp beni hastaneye götürmesini istedi. Ona, “Ben iyiyim, endişelenme. Shifu beni koruyor. Sen işe git,” dedim.
Eşim uygulayıcı olmasa da Dafa’ya inanıyor. O gittikten sonra doğru düşünceler göndermeye devam ettim. Yarım saat sonra baş dönmesi ve mide bulantısı tamamen geçmişti. Sadece biraz su kaybı ve fiziksel zayıflık kalmıştı.
Tam o sırada, çalıştığım güzellik salonundan bir iş arkadaşım aradı ve havlu yıkayacak kimse olmadığı için yardım etmemi istedi. Fiziksel durumum nedeniyle reddetmek üzereydim. Ama sonra düşündüm: Salonun işi aksamamalı, bu önemliydi. Bu yüzden gitmeyi kabul ettim.
Saat 14.00’te salona vardım. Beni arayan iş arkadaşım beni gördüğüne memnun olmadı ve homurdanarak, “Peki, şimdi nasıl maaş alacaksın?” dedi — sanki sabah gelmemi bekliyormuş gibi.
Şöyle yanıtladım: “Ben maaş için gelmedim. Bugün gönüllü olarak çalışıyorum.”
Eğer o anda evde eşim veya oğlum olsaydı, beni kesinlikle bırakmazlardı. Sonuçta izinliydim, hasta hissediyordum ve salon epey uzaktaydı. Ama içten içe biliyordum ki bir uygulayıcı olarak kendi çıkarlarımı öncelikli bir hale getiremezdim. Daha da önemlisi, başkalarını düşünmeliydim. Bu, Fa’yı onurlandırmakla ilgiliydi.
Kısa bir süre sonra müdür üst kata çıktı ve, “Teyze, muhasebeciye bugün seni katılım listesine yazmasını söyledim,” dedi.
“Buna gerek yok, ben gönüllü olarak geldim,” dedim.
Ancak kısa bir süre sonra tekrar geldi: “Teyze, muhasebeciye yarım gün olarak girişini yaptırdım. Bu adil ve makul. İşlem tamam!”
Teşekkür ettim. Ardından benden Falun Dafa’nın beş takım egzersizini göstermemi istedi.
Bu, bir gün öğle saatinde doğru düşünceler gönderirken gözlerim kapalıyken kapıyı açan aynı müdürdü. Beni görünce yumuşak bir sesle, “Umarım sizi rahatsız etmedim, teyze,” demiş ve kapıyı sessizce kapatarak çıkmıştı.
Müdürün davranışları bana şunu gösterdi: Uygulayıcılar, Dafa’nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine uygun davrandığında, insanlar bunu fark eder ve Falun Dafa’nın güzelliğinden gerçekten etkilenir. Anlayışıma göre, sözlerimiz ve davranışlarımızla başkalarına dokunmanın da Dafa’yı onurlandırmanın bir yoludur.
Son birkaç yıl içinde, güzellik salonundaki tüm iş arkadaşlarım bende Dafa’nın güzelliğini gördükten sonra Falun Dafa hakkındaki gerçeği anladılar ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile bağlı kuruluşlardan ayrılmayı kabul ettiler.
10.000 Yuan İçin Canlı Varlıklara Zarar Veremem
Bizim o dönem yaşamadığımız bir evin önüne yol yapılacaktı. Bu bölgede, yaklaşık 1.6 dönümlük büyük bir çukur vardı ve inşaat sırasında bu alanın doldurulması gerekiyordu, bu da büyük miktarda toprak gerektiriyordu. Maliyetleri azaltmak için köyün iki muhtarı ailemize başvurarak, arazimizi geçici olarak inşaat için kullanmak üzere izin istediler.
Makul ve düşünceli bir insan olan eşim, “Eğer köyün iyiliği içinse, küçük ailemizin çıkarlarından vazgeçmeye razıyız,” dedi.
Birkaç gün sonra bir komşu arayıp, evimizin bulunduğu arazinin inşaat malzeme sahasına çevrildiğini, oraya kireç yığınları konduğunu söyledi. Ayrıca dış tuvaletimizin yıkıldığını ve tuğlalarının alındığını da ekledi.
Eşim köye döndü ve iki muhtarla yüzleşti: “Tuvaleti yıkmadan önce bizi bilgilendirmeliydiniz!”
Muhtarlar, “Telefon numaranız yoktu,” diyerek bahane sundular.
Eşim, “Köyümüzde bu kadar insan var; sorsaydınız biri mutlaka verirdi,” dedi.
Hatalı olduklarını kabul eden muhtarlar, tuvaleti yeniden inşa etmemiz için bize 2.000 yuan (yaklaşık 275 ABD doları) verdiler.
Birkaç gün sonra eve döndüm ve köyün güvenlik amiriyle karşılaştım. Bana, arazimizin inşaat malzeme sahası olarak kullanılması karşılığında ailemize tahsis edilen 10.000 yuan (yaklaşık 1.380 ABD doları) tazminattan haberim olup olmadığını sordu. Hiçbir şey duymadığımı söyledim. “Muhtar ve yardımcısı almış olmalı,” dedi. “Peşlerine düşün — geri vermezlerse dava açma hakkın var.”
Oldukça üzülüp öfkelendim. Ama sonra düşündüm: “Eğer bu meseleyi açarsam, zaten aldıkları bu parayı vermeye zorlamak onları kızdırmaz mı? Üstelik her iki ailenin toplam on üyesine Dafa gerçeğini açıklamıştım ve ÇKP ile bağlı kuruluşlardan ayrılmalarını sağlamıştım. Bu parayı talep etmek, tüm bunları geri aldırmaz mıydı?”
Canlı varlıklara para yüzünden zarar veremeyeceğimi fark ettim. 10.000 yuan üzerinde hakkımız olsa bile, bir uygulayıcı olarak kendime daha yüksek bir standart belirlemeliyim ki insanlar Falun Dafa uygulayıcılarının gerçekten en iyi kalpli insanlar olduğunu içtenlikle görebilsin.
Eşimle ortak bir anlayışa vardık ve bu konuyu tamamen kapatmaya karar verdik. Zaten almışlarsa, belki de o para gerçekten onlara aitti.
Yokuş Yukarı Üç Tekerlekli Bisikletin İtilmesine Yardım Etmek
Bir gün, gerçeği açıklamak için dışarıdayken, dik bir yokuşun dibinde demir borularla yüklü bir elektrikli üç tekerlekli aracın yanında bekleyen genç bir adam gördüm. Belli ki birinin ona yardım etmesini bekliyordu ve bir süredir orada beklediği anlaşılıyordu. Onun, Shifu’nun benimle karşılaşması için ayarladığı önceden belirlenmiş ilişkiye sahip bir kişi olduğuna inandım. Onu kurtarmak zorunda olduğumu biliyordum.
Ancak yokuş o kadar dikti ki eğer tepeye kadar çıkaramazsak, üç tekerlekli araç geri kayabilir ve iten kişiyi yaralayabilirdi. İçten içe hemen Shifu’dan bana güç vermesini istedim ki bu genci güvenle yokuşun tepesine kadar çıkarabilelim.
Sonra gence kendinden emin bir şekilde, “Sana yardım edeceğim. Hadi birlikte tek seferde halledelim,” dedim. O da, “Teşekkür ederim, Teyze!” diye yanıt verdi. Derin bir nefes aldık, gücümüzü topladık ve demir borularla yüklü o aracı başarıyla tepeye kadar ittik.
Genç adam defalarca, “Teşekkür ederim, Teyze!” diyerek minnettarlığını dile getirdi. Dışarıdan geldiğini öğrendim, bu yüzden ona, “Üç Geri Çekilme hakkında bir şey duydun mu?” diye sordum. Duymadığını söyledi.
Bunun üzerine ona Falun Dafa’yı anlattım—bu uygulamanın dünya çapında 100’den fazla ülke ve bölgeye yayıldığını, insanlara iyi biri olmayı öğrettiğini ve Tiananmen’de sahnelenen kendini yakma olayının Çin ve dünya halkını aldatmak için bir komplo olduğunu aktardım.
“Eğer bugün seninle karşılaşmasaydım, bunların hiçbirine inanmazdım. Televizyonda ne görüyorsam ona inanıyordum,” dedi. Gerçeği anladı ve Komünist Gençlik Birliği ile Genç Öncüler’den ayrılmayı kabul etti. Ona Komünist Parti Hakkında Dokuz Yorum CD’si, internet sansürünü aşmak için yazılım ve birkaç broşür verdim. Hepsini memnuniyetle kabul etti.
Kaybolan Bir Cep Telefonunu Sahibine Teslim Etmek
Geçen yıl Çin Yeni Yılı sırasında yolda bir cep telefonu buldum. Başka bir uygulayıcı telefonu trafik polisine vermemi önerdi, ama ben şöyle dedim: “Hayır, sahibini kendim bulmalıyım. Bu kişi muhtemelen Shifu’nun bana gerçeği açıklamam için ayarladığı önceden belirlenmiş ilişkiye sahip bir kişi.”
Başka bir uygulayıcının yanına giderek telefonu açıp açamayacağını sorduk. Ekranda birkaç cevapsız arama olduğunu fark etti ve numaralardan birini aradı. Karşıdaki kişiden, telefonun sahibine belirlediğim bir yerde buluşmamız gerektiğini iletmesini istedi.
Kısa süre sonra iki genç çocuk geldi, ve telefonu onlara iade ettim. Defalarca teşekkür ettiler ve karşılık olarak bir kasa kaliteli süt hediye etmek istediler. Kibarca reddettim: “Gerek yok. Lütfen onu ailenize verin.”
Bu fırsatı değerlendirip onlara gerçeği açıkladım: Tiananmen’de sahnelenen kendini yakma olayını, Falun Dafa uygulayıcılarının canlı organlarının toplandığını, gizli yazılı taş ve Falun Dafa’nın dünya çapında nasıl yayıldığını anlattım. Gerçeği anladılar ve her ikisi de Çin Komünist Partisi’nin bağlı kuruluşlarından ayrılmayı kabul etti. Ayrılırken, “Teyze, lütfen kendine dikkat et!” dediler.
Yukarıda anlattıklarım, uygulamam sırasında yaşadığım küçük hikâyelerden sadece birkaçı. Shifu’nun beklentilerinden hâlâ uzak olduğumu ve gayretli uygulayıcıların gerisinde kaldığımı biliyorum. Azimle ilerleyeceğim, üç işi iyi bir şekilde yapacağım ve Shifu’yla birlikte eve döneceğim.
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Gerçeği Açıklama