(Minghui.org) Falun Dafa uygulayıcıları olarak amacımız yalnızca tamamlama (aydınlanma) seviyesine ulaşmak değil, aynı zamanda canlı varlıklara kurtuluş sunma sorumluluğunu da taşımaktır. Fa’yı elde etmek ve Shifu Li’nin bir öğrencisi olmak büyük bir onurdur.
Shifu’ya minnettarım ve Dafa’nın standartlarına layık olmaya, üç işi iyi yapmaya çabalıyorum. Son 16 yıldır bölgemdeki insanlara, polis memurlarına ve yargı sistemi yetkililerine gerçeği açıkladım.
Polis Memurlarına Gerçeği Açıklamak
Yıllar önce Dafa’nın gerçeğini açıklayan materyalleri dağıttığım için yasadışı şekilde tutuklandım ve gözaltına alındım. Evim basıldı ve kişisel eşyalarıma el konuldu. Serbest bırakıldıktan sonra, eşyalarımı geri almak bahanesiyle polis merkezine gittim. Ancak asıl amacım, polisle Dafa hakkındaki gerçekleri konuşma fırsatı yaratmaktı.
Emniyet müdürünün ofisi ikinci kattaydı. Orta yaşlı bir adamdı ve beni kibarca ofisine davet etti. Ona şöyle dedim: “Müdür bey, Dafa uygulamaya başladım çünkü birçok hastalığım vardı. Artık hiç ilaç kullanmıyorum. Falun Dafa, Buda okulunun doğru bir gelişim yoludur. Dünyanın dört bir yanına yayılmıştır ama yalnızca Çin’de zulüm görüyor. Sizce bu normal mi? Dağıttığım broşürleri okumalısınız; Dafa ve zulüm hakkında gerçekleri içeriyor. Yazılanlar doğrudur.”
Tiananmen’deki sözde kendini yakma olayının sahte olduğunu ve Falun Dafa’nın şu anda 100’den fazla ülkede uygulandığını açıkladım. Evimden alınan eşyaların geri verilmesini de istedim.
Şöyle yanıtladı: “Minghui internet sitesini düzenli olarak ziyaret ediyorum ve anlattığınız bilgileri biliyorum. Ancak Çin hükümeti bu uygulamayı yasakladı ve ben de bir emniyet müdürü olarak bu politikaya uymak zorundayım.” Ardından bana, eşyalarımı almak için Yardımcı Müdür Liu ile iletişime geçmemi söyledi. Kibardı ve konuşmamız dostane geçti.
Alt kata inerek Yardımcı Müdür Liu’nun ofisine gittim. Odayı memur Bao ile paylaşıyordu. Liu, tüm Falun Dafa davalarından sorumluydu ve evimin aranmasına bizzat öncülük etmişti. Ona ev aramasının yasadışı olduğunu anlattım.
Liu şöyle dedi: “Senin iyi biri olduğunu biliyorum. Ama geçimimi sağlamak için bunu yapmak zorundayım. Minghui sitesini sık ziyaret ederim. Seni ben tutuklamadım—lütfen bilgilerimi Minghui’ye yükleme.” Bao’ya baktı ve birlikte güldüler.
Eşyalarımı geri almak için Liu’nun ofisine birkaç kez gitmem gerekti. Her seferinde Bao beni görünce “Falun Dafa iyi” diyerek selamladı. Kısa bir süre sonra Bao Yardımcı Müdür pozisyonuna terfi etti.
Tutuklanmamda yer alan bir diğer memur ise Cai idi. Ona şöyle dedim: “Falun Dafa, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü evrensel ilkelerine dayanan spiritüel bir uygulamadır. Uygulayıcılar kendilerini geliştiren, iyi kalpli insanlar olmaya çalışır. Neden araştırmıyorsun ki—bu uygulama tüm dünyaya yayılmış durumda. Tiananmen’deki kendini yakma olayı, Dafa’yı karalamak ve kamuoyunu ona karşı çevirmek amacıyla sahnelenmiş bir tiyatroydu. Bu zulme dair direktifler üst kademelerden sözlü olarak veriliyor, hiçbir belge yok. Bu acımasız kampanyanın suçları açığa çıktığında, sorumluluğu kim üstlenecek ve hesap verecek?”
Cai sesini alçaltarak şöyle dedi: “Teyze, şahsen seninle bir sorunum yok. Seni neden tutuklamak isteyeyim ki? O gün sadece mantıklı konuşsaydın, seni anında serbest bırakırdım.”
Sözleri bana şunu fark ettirdi: “Doğru. O anda sıradan insan düşüncelerim devreye girdi ve beni tutuklayan memurlara öfke duydum. Özellikle Cai’ye karşı düşmanca davrandım ve bir uygulayıcının sahip olması gereken merhametle durumu yönetemedim. Eğer ona merhametle gerçeği açıklayıp, zulme katılmanın karmik geri ödemeye yol açacağını anlatsaydım, belki de tutuklama suçunu işlememiş olurdu. Ne güzel olurdu, değil mi?”
Cai’ye gerçeği açıklarken pek çok şey öğrendim. Konuşmamızdan sonra polis memurlarına karşı olan önyargım kayboldu; çünkü bu zulmün gerçek kurbanlarının onlar olduğunu, en zavallı kişiler olduklarını anladım. Sonradan Cai’nin ciddi bir hastalık geçirdiğini ve emniyet müdürü pozisyonuna terfi edemediğini öğrendim.
Adalet Bürosu Müdürüne Ulaşmak
Birkaç yıl önce, her zamanki gibi evden gerçeği açıklamak için çıkmıştım. Tren istasyonuna yaklaşırken meydanda büyük bir kalabalığın toplandığını gördüm. Kalabalığın arasından geçerek bölgedeki Adalet Bürosu görevlilerinin bir sergi kurduğunu fark ettim. Ücretsiz termos bardakları dağıtıyorlardı ve bu bardaklara herkes sahip olmak istiyordu. Serginin afişinde büyük harflerle yazılmış bir başlık hemen dikkatimi çekti: “Tarikat Karşıtı.” Yakından bakınca içeriğin çoğunun Dafa’yı karalayan ifadelerden oluştuğunu gördüm. Bu, insanları kandırmak değil miydi?
Etrafa bakarken tanıdık bir figürün genç memurlara termos kutularını boşaltmaları talimatı verdiğini gördüm—bu kişi büro müdürüydü. Yıllar önce kuzenim Dafa uyguladığı için gözaltına alındığında onunla karşılaşmıştım.
Kutular boşaltıldıktan sonra müdür masaya oturdu. Yanına gidip, “Merhaba Müdüre Hanım, burada bir sergi düzenliyorsunuz sanırım,” dedim. Başını salladı ve kuzenimin nasıl olduğunu sordu. “Uzun hikâye,” dedim. “Tutuklamadan dolayı ne iş bulabiliyor ne de bir kız arkadaş. Müdüre Hanım, Falun Dafa, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü evrensel ilkelerine dayanan bir uygulamadır. Buda okulunun yüce bir gelişim yoludur. Siz yargı sisteminde yüksek bir pozisyondasınız ve hukuka hâkimsiniz. Biliyorsunuz ki Çin vatandaşları olarak inanç özgürlüğü hakkımız Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Falun Dafa, hükûmetin yasadışı tarikatlar listesinde yer almıyor ve resmî olarak tarikat ilan edilmemiştir. Bu sergi, insanlara yalan söylemek ve onları kandırmak olmuyor mu?” Yakında duran iki genç memur söylediklerimi duydu ve bana gülümsedi.
Müdür şöyle cevap verdi: “Bu, üst kademelerden gelen bir talimat ve ben de uygulamak zorundayım.” Ona şöyle dedim: “Derler ki, ‘Buda Fa’yı yaymak sonsuz erdem kazandırır.’ Burada yaptığınız şey bunun tam tersidir ve karmik geri ödeme getirebilir. Şimdi her şey hazır olduğuna göre, artık sergiyi kapatabilirsiniz. Bugün hava çok sıcak, eminim klimalı ofisinizde oturmak daha keyiflidir.” O da şöyle dedi: “Birazdan amirim ve onun amiri gelip kontrol edecek. Gider gitmez hepsini toplayacağım.” Telefonu çaldı ve konuşmaya başladı. Ben de başka bir yere geçip oradaki insanlara gerçeği açıklamaya devam ettim.
Daha sonra tren istasyonunun önünden geçtiğimde sergi de, insanlar da yok olmuştu—sanki hiç olmamış gibiydi.
Farklı Bir Zaman-Mekânda Seyahat Etmek
2021 sonbaharında kahvaltımı yaptıktan sonra motoruma binip gerçeği açıklamak için bir yerleşim bölgesine doğru yola çıktım. Yol üzerindeyken bisiklet süren bir adama yetiştim. Aynı yöne gidiyorduk. “Bugün burada bölgesel pazar var mı?” diye sordum. “Evet,” dedi. Sohbete başladım ve ona gerçeği açıkladım. ÇKP’den ayrılarak güvende kalmasını önerdiğimde hemen kabul etti.
Yan yana ilerlerken bir anda ortadan kayboldu. “Ne garip—nereye gitti?” diye düşünürken, fark ettim ki hedeflediğim yerleşim bölgesine çoktan ulaşmıştım. Ellerim hâlâ motorun gidonundaydı ve motor durmuştu. “Vay canına, sanırım farklı bir zaman-mekân boyutundan geçerek bu kadar hızlı geldim!”
Olanları idrak ettiğimde gözlerim doldu ve içimi büyük bir minnettarlık kapladı. Farklı bir zaman-mekân boyutundan geçtiğimden emindim. 2019 yazında benzer bir deneyim yaşamıştım ama emin olamamıştım. Ancak bu kez hiçbir şüphem yoktu. Shifu, bana yeniden böyle bir deneyim yaşatarak cesaret vermişti.
Dafa’yı Korumak Kutsama Getirir
Sonbahar 2008’den beri gerçeği açıklıyorum. Yağmur da yağsa güneş de açsa neredeyse her gün dışarı çıkıyorum. Bir gün bile çıkmasam Shifu’yu hayal kırıklığına uğrattığımı düşünüp vicdan azabı çekiyorum.
Yıllar içinde birçok yerel halk beni tanıdı. Gerçeği öğrenen bazı kişiler Dafa materyallerini dağıtmama yardım etti ve uygulayıcıları korudu. Uzun süredir düzenli olarak gidip gerçeği açıkladığım büyük bir bölgesel pazar var. Yıllar önce orada tanıştığım bir otobüs şoförü Dafa’nın iyi olduğunu bilen, çok açık fikirli biriydi. Her yıl sonunda bana ait birçok gerçeği açıklayan takvimi alır, iş arkadaşlarına ve yolcularına dağıtırdı.
Bir keresinde yaşlı bir uygulayıcı pazarda Dafa materyalleri dağıtıyordu. Bir adam onun kolunu tutup polisi arayacağını söyledi. Yaşlı uygulayıcı kaçmaya çalıştı ama adam bırakmadı. Onu itip kakarken etrafta birçok insan toplanıp izlemeye başladı. Otobüs şoförü de oradaydı ve adama şöyle dedi: “Kardeşim, o broşürlerden almak istemiyorsan alma, ama şu yaşlı bayana bak—ona bir zarar verirsen çocukları seni affeder mi? Başını belaya sokmak istiyor musun?” Adam şoföre baktı, sonra yavaşça kendine gelip yaşlı uygulayıcıyı serbest bıraktı ve uzaklaştı.
Yıllar içinde Dafa hakkındaki gerçeği öğrenen birçok kişi bana teşekkür etti, hatta bazıları hediye vermek istedi. Ancak söylediklerimi dinlemeyen, kabul etmeyen ya da bana düşmanca davranan kişiler de oldu. Bazıları hakkımda polise ihbarda bulundu. Ama bunlara aldırmıyorum ve moralimi bozmuyorum. Polis ihbarı olsa bile, Shifu’nun koruması sayesinde hep sağ salim kurtuldum.
Gerçek anlamda gayretli olan uygulayıcılara kıyasla hâlâ çok gerideyim. Fa-düzeltmesi döneminde ne kadar zaman kaldı bilemiyoruz ama ben daha gayretli olacağım ve üç işi iyi bir şekilde yaparak Shifu’nun beni kurtarmasına ve yeminlerimi yerine getirmeme yardımcı oluşuna karşılık vereceğim.
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Gerçeği Açıklama