Coronavirüs salgını sırasında, Çin Komünist Partisi yurt dışında yaşayan Çinliler için kayıtsız kaldı, hatta acımasız oldu. Öte yandan Çin'de bir Nijeryalı diplomat, Çin'de kötü muamele gören vatandaşlarını savunmak için ayaklandı. Bu keskin zıtlık ÇKP'nin insanların yaşamlarına saygı duymadığını teyit etmiştir.
Kendi Vatandaşlarını Savunmaya Karşı Onları Suçlamak
11 Nisan'daki bir çevrimiçi videoda, Guangdong Eyaleti, Guangzhou Şehrinde yaşayan üç Nijeryalı pasaportlarına el koyan Çinli coronavirüs kontrol uygulama ekibiyle, Nijerya Başkonsolosu Anozie Maduabuchi Cyril'in karşı karşıya geldiğini gösteriyordu. Nijeryalıların testi negatif çıktı, ancak yine de karantinaya girmeleri emredildi.
Görünür bir şekilde kızan Nijerya Başkonsolosu, pasaportları Çinli yetkililerin elinden alıp vatandaşlarına geri verdi, “Dinleyin, Nijerya pasaportları Nijerya hükümetine aittir. Hiçbir ülkenin buna el koyamayacağı uluslararası bir antlaşma vardır!” dedi.
“Karantina politikanızı uygulamak istiyorsanız, bunu herkese yapmalısınız. Her kapıyı kapatın, Çinli, Nijeryalı ve hatta hepiniz dahil herkes evinde kalsın! Kimseyi ayırt etmeyin! ”
Sonra bir Çinli yetkili onu tehdit etmeye çalıştı, “Devam ederseniz, adınız tüm dünyada bilinecek.”
“Adımın bilinip bilinmediği umurumda değil! Senin adın da bilinecek! Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi'ne göre, yabancı bir konsül olarak vatandaşlarımı koruma hakkım var. Bu gece yaptığım şey tüm Nijeryalı vatandaşları korumak. Onlar suçlu değiller. Onları neden taciz ediyorsunuz? ”
Bu video geniş çapta izlendi ve birçok “beğeni” aldı.
Nijerya Başkonsolosunun halkını nasıl koruduğuna kıyasla, Çin vatandaşlarının diğer ülkelerde kötü muamele gördüğü zamanki ÇKP'nin (Çin Komünist Partisi) verdiği tepki çarpıcıydı.
Çin basınına göre, Rusya'da, 27.000 öğrenci dahil olmak üzere, tüccarlar ve işçilerle yaklaşık toplam 150.000 Çinli var. Rus yetkililer onlara salgının ortasında sert davrandılar. Moskova şehri, 10 Nisan'da karantina düzenlemelerini ihlal ettiği için birkaç düzine Çinliyi sınır dışı etti. Çin medyası, “08:00 Sağlık Sicili” 14 Nisan'da Rus yetkililerin, birçok Çinli'nin kaldığı Moskova'daki Dostluk Otelini kilitlediklerini, pasaportlarını aldıklarını ve 14 gün boyunca karantinaya aldıklarını bildirdi. Rus hükümeti, Çin-Rusya sınırına birçok Çinli gönderdi ve Çin'e geri dönmelerini istedi.
Ancak ÇKP vatandaşlarına sempati göstermedi. Birincisi, hükümet Çinlilerin geri dönmesini neredeyse imkansız hale getirmek için uçuşlarını kapattı. 26 Mart'tan bu yana, Çin'deki her havayolu şirketinin her hafta yabancı bir ülkeye yalnızca bir uçuş yapmasına izin verilmektedir; yabancı havayollarının her hafta Çin'e sadece bir uçuş yapmasına izin verilmektedir.
İkincisi Çin, kendisi ve Rusya arasındaki tüm kontrol noktalarını kapattı. Heilongjiang Eyalet hükümeti, 13 Nisan'da insanları sınır ötesi yasadışı yollardan geçen herhangi bir kişiyi bildirmeye teşvik eden bir emir yayınladı. Hükümete bilgi veren kişiye 3.000 yuan ödül verilecek. Sınır kapısından kaçanları yakalayan ve yetkililere teslim eden insanlar ise 5.000 yuan ödül alacaklar.
17 Nisan'da, Rusya'daki Çin Büyükelçisi Zhang Hanhui Çin’deki birkaç Çin temsilcisiyle çevrimiçi bir görüşme yaptı. Zhang, Çin'e dönmek isteyen Çin vatandaşlarını, Çin'e “zehir” getirmek isteyen “politik virüs” olarak etiketledi. Onları “Çin-Rusya işbirliğinin yemeğini yemek ama Çin-Rus ilişkileri potunu parçaladıkları” için eleştirdi ve “ahlaki bir alt çizgileri olmadığı” için azarladı.
ÇKP sadece Rusya'daki Çinlileri değil, aynı zamanda uçuşları durdurduğunda diğer ülkelerdeki yüz binlerce Çinliyi reddetti. Eve gelmeyi başaranlar için ÇKP'nin onlara bir “hoşgeldin sloganı” vardı: “Ülkemiz sorunlarla karşılaştığında yurtdışında kaldınız, ama şimdi ülkemizi (daha iyi olmaya başlamışken) zehirlemek için binlerce mil geri dönen ilk kişi sizsiniz."
ÇKP’nin Rusya'daki Çinlileri terk etmesi, Nijeryalı diplomatın vatandaşlarını koruması ve birçok ülkenin vatandaşlarını salgın bölgelerden tahliye etmek için ek uçaklar göndermesiyle tamamen zıttır.
Sorumlu bir hükümet, haksız muameleyle karşı karşıya kalan veya zorbalığa maruz kalan vatandaşlarına derhal yardım etmelidir. Duygu açısından, ahlaki, yasal, ya da sivil sorumluluk açısından olsun bu bir zorunluluktur. Neden Nijeryalı bir diplomat bunu yapabiliyor da "dünyanın en büyük ikinci ekonomisi" yapamıyor ? ÇKP, tüm Çinlilerin arkasını kolladığını iddia etmedi mi?
Bazı insanlar bunun özel bir zamanda bir istisna olduğunu söyleyebilir. Ancak, bu sadece bir istisna mı?
Tarihten Öğrenin: ÇKP Yurtdışındaki Çinlilere Karşı Kayıtsızdı
1975'ten 1979'a kadar Kamboçya Komünist Partisi (Khmer Rouge), ülkesinde toplu katliam başlattı. Çin ve Vietnamlılar hedef alındı.
Birçok Çinli toplum lideri yardım almak için Çin büyükelçiliğine gitti, ancak Çinli yetkililer onları azarladı ve “Kamboçya devrim gelişimini takip etmelerini” istedi. Seçenek yoktu, Kamboçya'daki birçok Çinli saklanmak için köylere gitti. Bazıları öldürüldü, bazıları hapse atıldı ve bazıları Tayland'a kaçmayı başardı ve Birleşmiş Milletler de mülteci oldu.
Khmer Rouge, hükümdarlığı sırasında ülke nüfusunun dörtte biri olan 2 milyon insanı öldürdü. Kamboçya'daki Çin nüfusu 600.000'den 300.000'e düşürüldü ve kayıp nüfusun çoğu işkence gördü. İronik olarak, Khmer Rouge'a öldürme yöntemlerini öğreten ÇKP idi.
Vietnam'da da bir komünist rejim olsa da, halkının öldürüldüğünü duyduktan sonra ordusunu Khmer Rouge rejimini sona erdirmek için Kamboçya'ya gönderdi. Kamboçya ile sınırı olmayan ÇKP, acımasız Kamboçya rejimini savunmak için ordusunu gönderemedi. Daha sonra Vietnam'ı Khmer Rouge'dan intikam almaya çağırdı.
Başka bir olay Mayıs 1998'de Endonezya'daki Çin karşıtı isyan oldu. İki binden fazla Çinli öldürüldü, birkaç yüz Çinli kadına tecavüz edildi ve mülk kaybını ölçmek zordu. Çeteler, sokakta ya da akrabalarının önünde Çinli kadınlara tecavüz etti, Çinli erkekleri parçalara ayırdı ve hatta küçük kızları dahi parçalara ayırdılar.
Birçok ülke ve insan, özellikle yurt dışında yaşayan Çinliler, şiddeti şiddetle kınadılar. Ancak ÇKP, “Endonezya’nın iç işlerine karışmayacağını” açıkladı. Ayrıca Çin medyasının Çin'deki olayı bildirmesini yasakladı ve Çinli öğrencilerin protesto düzenlemelerini yasakladı.
ABD şiddeti şiddetle kınadı ve isyanı sona erdirmeye yardımcı oldu. Kendi vatandaşlarını ve bazı Çinlileri ABD'ye geri getirmek için bir gemi gönderdi. Gemi ABD limanına geldiğinde teknedeki Çinliler, “Çinli biri olmaktansa Amerikalı bir köpek olmayı tercih ederiz” yazılı pankartlar tuttular.
Tarihten Öğrenin: ÇKP Hain Bir Doğaya Sahiptir
ÇKP halkına karşı neden bu kadar acımasız? ÇKP'nin tarihine baktığımızda, ÇKP'nin başından beri Çin ulusuna karşı hain olduğunu öğrenebiliriz.
ÇKP ilk kurulduğunda, eski Sovyetler Birliği komutasındaki Üçüncü Komünist Enternasyonal'in “Uzak Doğu Şubesi” idi. Amacı “Sovyetler Birliği'ni savunmak için güç kullanmak” idi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Çin'in resmi hükümeti Japon ordusuna karşı sert bir şekilde savaşırken, Çin'in kuzeybatı bölgesinde kalan ÇKP, Japon ordusu ile gizli bir antlaşma imzaladı: Japon ordusu ÇKP'ye yönetmek için altı ilçe verdi ve bunun karşılığında ÇKP Japon ordusuna saldırmayacaktı. Böylece ÇKP'nin ordusu ile Japon ordusu arasında neredeyse hiçbir askeri çatışma olmadı.
ÇKP iktidara geldikten sonra, 80 ila 100 milyon Çinli insanı öldürdü ve birçok siyasi hareketle geleneksel Çin kültürünü yok etti.
1989'da ÇKP, dünyanın önünde demokrasi ve hükümetin yolsuzluğunun sona ermesini isteyen protestocuları açıkça ateşledi ve tankları kullandı.
Kosova Savaşı, 24 Mart 1999'da başladı. ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Yugoslavya hükümetine karşı hava saldırıları başlattı. O zaman ÇKP'nin üst lideri Jiang Zemin, Yugoslavya'nın NATO uçaklarıyla savaşmasına yardımcı olmak için karadan havaya füzeler sağladı. Ayrıca, Yugoslavya’nın temel istihbarat birimlerinden üçünün, dalga radar anteni geliştirmek için Çin’in büyükelçiliğinin bodrum katına taşınmasına izin verdi.
ABD Başkanı Clinton, Jiang Zemin'i aradı ve ona ültimatom verdi: ABD, Çin durmazsa onları bombalayacaktı. Jiang durmadı ve büyükelçiliği de bilgilendirmedi. Ardından ABD, 8 Mayıs 1999'da, Çin büyükelçiliğine birkaç bomba attı. Üç Çinli gazeteci öldürüldü. En az 14 mühendis daha öldürüldü, ancak ÇKP bunu halka açıklamadı.
Jiang, ABD bombardımanına tepki vermeye cesaret edemedi. Daha sonra henüz önemli bir gücü olmayan Çin Başkan Yardımcısı Hu Jintao'dan televizyonda sembolik bir protesto göstermesini istedi. Jiang ayrıca, yurt içinde dikkat çeken bir olay olan 10.000 Falun Gong uygulayıcısının 25 Nisan'da Zhongnanhai'deki barışçıl temyiz olayında halkın dikkatini çekmesini önleyerek, onların dikkatlerini Çin-ABD ilişkisine yönlendirme fırsatı buldu. ABD bombardımanını Çin halkının güçlü milliyetçiliğini ve ABD'ye yönelik nefreti kışkırtmak için kullandı.
Aylar sonra Jiang Zemin, Temmuz 1999'da beden ve zihin gelişimi içeren geleneksel bir uygulama olan Falun Gong'a karşı zulüm başlattı. Milyonlarca uygulayıcı tutuklandı, hapsedildi, akrabaları ve arkadaşları suçlandı. Binlerce kişi işkence gördü. Ve on binlercesi hala hayattayken organları için öldürüldü.
Şimdi ise coronavirüs pandemisi ile bilgiyi örtbas eden ve virüsün dünyanın her köşesine yayılmasına izin veren ÇKP'dir, bu da altı milyondan fazla insanı hasta etmiş ve 31 Mayıs 2020'den itibaren 370.000'den fazla insanı öldürmüştür.
16 Nisan 2020'de Arjantinli bir avukat Alejandro Sanchez Kalbermatten, ÇKP'yi “viral bir soykırımı” serbest bırakmakla suçlayan 12. Suç ve Ceza Mahkemesi'nde suç duyurusunda bulundu.
İnsanların ÇKP'nin gerçek öldürücü doğasını görmeleri ve onlardan uzak durmaları için tam zamanı.
İlgili haberler:
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Görüşler ve Bakış Açıları