(Minghui.org) 16 Ağustos 2020'de, Özgürlükler ve İnsan Hakları Meydanı'nda Paris'in ikonik Eyfel Kulesi'ni görmek isteyen birçok turist vardı.

Uygulayıcılar, Çin'de devam eden zulüm hakkında farkındalık yaratmak için Paris'teki Özgürlükler ve İnsan Hakları Meydanı'nda etkinlikler düzenledi.

Birçok kişi Falun Gong bilgi panolarını okumak için durdu

Turistler zulüm hakkında bilgi edinmek için durdular

Turistler zulme son verilmesi yönünde çağrıda bulunan dilekçeyi imzaladılar.

Sakin ve yumuşak Falun Dafa egzersiz müziği tarafından etkilenen Turistler uygulayıcıların bilgi standı önünde durdu. Bazıları bilgilendirme panolarını okurken, diğerleri sessizce egzersiz gösterilerini izledi ve hayran kaldı. Genç bir Fransız çift egzersizleri yaparken uygulayıcıları katıldı.

Mergem Zerguit (siyah giyinmiş kadın) ve kocası Ali Bauyaite (siyah giyinmiş adam), Falun Dafa egzersizlerini yaptı

Muhasebe okuyan Mergem Zerguit adlı bir kadın ve IT sektöründe çalışan kocası Ali Bauyaite, egzersiz müziğinin dikkatlerini çekmesi üzerine orada durdular. Daha sonra egzersizleri yaparken uygulayıcılara katıldılar. Bayan Zerguit, "Egzersizler çok rahatlatıcı. Harika bir enerji alanı hissettim. Her hafta egzersiz yapabilmemiz için yaşadığımız yerin yakınında bir uygulama egzersiz alanı bulmayı umuyoruz. Egzersizleri öğrenmek için bu fırsata sahip olduğum için gerçekten çok mutluyum" dedi.

İki arkadaş olan Alex Delin ve Jérémy Torregrosa Çin'deki vahşetin sona erdirilmesi çağrısında bulunan dilekçeyi imzaladılar.

Paris'te bir işadamı olan Alex Delin, şöyle dedi, "Bu uygulamadan haberim yoktu ama Falun Dafa'yı uygulamaya başladıktan sonra bir kişinin on yıl hapis yatması, vahşice işkence görmesi ve organlarının rızası olmadan alınması karşısında hiçbir şey yapılmaması, böyle bir şeye daha önce rastlamadım."

Alex'in bir arkadaşı, Jérémy Torregrosa, ekledi, "Ben sadece bugün şunu öğrendim bir meditasyon uygulaması yaptığı için kişi hapsedilebiliyor. Ama o kimseye zarar vermemişti. Çin'de işkence ve organ toplamanın gerçek olması beni çok üzdü."

Bay Wang Longmeng Çin'den geliyor ve 1989 Tiananmen Meydanı öğrenci gösterisine katıldığı için denizaşırı ülkelere kaçmak zorunda kalmış. O gün Özgürlükler ve İnsan Hakları Meydanı'ndaydı ve dedi ki, "Bana göre Falun Gong bir tür inanç. Çin anayasasında inanç özgürlüğü mevcut ama gerçekte Çin Komünist Partisi daha güçlü herhangi bir örgüt ile karşılaştığında onu bastırır. Bunu 1999'da Jiang Zemin iktidardayken görmüştüm. O zamanlar Amerika'daydım. 1989'daki öğrenci protestosuna katılan ABD'deki arkadaşlarım ve ben Falun Gong etkinliklerini destekledim."

Uygulayıcılara Budist olduğunu ve denizaşırı ülkelerde ki, Hristiyan öğretilerini de bildiğini söyledi. "Falun Dafa öğretilerine yakınım - Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü. Çin Komünist Partisinin (ÇKP) onları yasadışı ilan etmesi için hiçbir nedeni yoktu, zulüm çok acımasız. Organ toplama, insanlığın çizgisinin ötesine geçti ve dayanılmaz birşey." Bunca yıldır Falun Gong'u desteklediğini söyledi. "4 Haziran katliamının kurbanları olan bir grup vefat etti. Hayatta olanlar hala Çin'de demokrasi için savaşıyor. Falun Gong grubu en dirençli olandır." Çin'deki ve uluslararası alanda mevcut durum göz önüne alındığında, ÇKP'nin çökmesinin kaçınılmaz olduğunu düşündüğünü söyledi, "Bu Falun Gong sayesinde olacak. Bu, zulme direnme çabalarının bir sonucu olacak" dedi.

Hukuk uzmanı Alain adında bir adam, uygulayıcıların bilgi panolarını okuduktan sonra organ toplamayı durdurmak için dilekçeyi imzaladı. "Kişinin organlarını rızası olmadan alıp, her organa bir bedel koymak, bu bir cinayettir! Ve sağlıklı bir insanı öldürüyorlar; Korkunç bir şey. Nasıl bir doktor böyle bir şey yapar?" Organ toplamanın ÇKP tarafından onaylandığını öğrenince çok şaşırdı. "Gerçekten böyle huzurlu bir uygulamaya yapılanı anlayamıyorum... kimseye zarar vermiyor... neden yasaklandı? Organları çıkarılıp kâr için mi satıldı? Bu tür vahşeti durdurmak için dilekçeyi imzalamalıyım." Ayrıca bazı bilgi içeren materyaller aldı, kesinlikle okuyacağını söyledi.

Dilekçeyi, sağlık sektöründe çalışan Sandrine adlı bir kadının yanı sıra kocası da imzaladı. "Bunu imzalıyorum, çünkü kim olursanız olun, Fransız, Çinli veya hangi milliyetten olursa olsun, insanlar demokrasi ve özgürlüğe sahip olmalıdır." "Çin'in komünist bir ülke olduğunu biliyorum ama bugün gördüğüm kadarıyla bu yoga gibi; başkalarına veya topluma zarar vermez. Bence Çin hükümeti insanlara bunu uygulama özgürlüğünü vermeli."

Çince Versiyonu