(Minghui.org) Ezop'un bilinen masallarından biri "Çiftçi ve Yılandır”. Bir kış, bir çiftçi donmuş bir yılana acıdı ve onu canlandırdı. Gücünü geri kazanan yılan, adamı ısırdı ve adam ölmeden önce “kaderimden, alçaklara acımamanız gerektiğinin dersini çıkarın” dedi.

Hikâyeyi bir çocuğun bile anlaması kolaydır. Fakat günümüzün karmaşık toplumunda iyiyi kötüden ayırt etmek kolay olmayabilir. Harvard'dan ünlü bir Çin akademisyeni olan merhum John K. Fairbank, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) gerçek yüzünü zor yoldan öğrendi.

İki Destek Örneği ve İki Pişmanlık

Fairbank, Mayıs 1972'de en yakın arkadaşı Liang Sicheng'in hayatına mal olan Kültür Devrimi'nin zirvesinde Çin'i ziyaret ettiğinde bile rejim için umudunu kaybetmedi. Ertesi yıl bir arkadaşına, ABD Başkanı Richard Nixon’un Çin ziyareti, 1950'lerde meydana gelen şeylerin aksine komünizmin "daha iyi hale geldiğinin" bir işaretiydi, diye yazdı.

Jean Pasqualini, Çin'deki yedi kan ve terör dolu yılını açıkladığı Mao’nun Tutsağı'nı yayınlayana kadar Fairbank bu tavrını değiştirmedi. Pasqualini kitabında, "Yıllar geçtikçe, Mao polisi sorgulama yöntemlerini o kadar ince bir noktaya kadar mükemmelleştirdi ki, Çinliler olsun ya da olmasın, onlara karşı direnmek için herhangi birine meydan okurdum," diye yazdı. "Amaçları, sizi var olmayan suçlar icat ettirmek değil, sıradan hayatınızı yönettiğiniz gibi çürümüş, günahkâr ve cezalandırılmaya değer olarak kabul ettirmektir."

Fairbank Kasım 1973'te kitap için bir inceleme yazdıktan sonra, ÇKP bunu düşmanca gördü ve tekrar Çin'i ziyaret etmeyi planladığında ona vize vermeyi reddetti. Yine de Fairbank, Mayıs 1975'te Mao Zedong'a her zaman olduğu gibi en büyük kurtarıcı olarak atıfta bulunarak övgüde bulundu. Bilmediği şey ise Mao'nun Büyük Atılım ve diğer politik hareketlerde on milyonlarca insanın ölümüne neden olduğuydu.

Çin ve ABD resmi diplomatik ilişkiler kurduğunda ve gülümseyerek Deng Xiaoping 1979'da ABD'yi ziyaret ettiğinde Fairbank, demokratik eğilimi nedeniyle Çin'i övmeye başlayarak önceki tutumuna geri döndü.

Fairbank'ı ve onun gibi diğer Çin akademisyenlerini nihayet uyandıran, 1989'daki Tiananmen Meydanı Katliamı oldu. 1991'de ölmeden birkaç gün önce, ÇKP hakkındaki yanlış fikirlerini düzelttiği Çin: Yeni Bir Tarih adlı kitabını (China: A New History) bitirmeyi başardı. Kitabında, "Yıkıcı Japon işgali olmasaydı, Nanjing hükümeti yavaş yavaş Çin'in modernizasyonuna öncülük edebilirdi" diye yazdı. "Ancak ortaya çıktığı üzere, Japonya'ya direnmek, Mao ve ÇKP'ye, hala Milliyetçiler altında gelişmekte olan yeni oluşmaya başlayan kentsel bir sivil toplum unsurlarını hariç tutarak, kırsal kesimde yeni bir zorba güç kurma şansı verdi."

Ayrıca Tiananmen Meydanındaki demokratik hareketin en az 10 kez bastırılmasından da bahsetti. '... 4 Haziran 1989'da Tiananmen Meydanı'nda göstericilere yönelik şiddetli askeri baskıda, 800 ila 1.300 kişinin hayatını kaybettiği ve 10.000 ila 30.000 katılımcının hapsedildiği tahmin edilmektedir.' diye yazdı.

Ayrıca Büyük İleri Atılım gibi siyasi hareketlerin trajedilerine de işaret etti. "...30 milyondan fazla köylünün kıtlık ve yetersiz beslenmeden öldüğü Büyük Atılım ve sonrası yarım milyon insanın öldürüldüğü veya intihar ettiği ve tahminen 100 milyonunun zulüm gördüğü Kültür Devrimi," diye yazdı.

"Başkan Mao Zedong milyonlarca Çinliyi öldürdü ve buna bir sınıf devrimi mücadelesi diyor" diye vurguladı.

Yine de, bir eğitimci, akademisyen ve hükümet danışmanı olarak etkisi göz önüne alındığında, Fairbank, hem 1940'lardaki iç savaş sırasında hem de 1970'lerde ülkeleri birbirine bağlamada ÇKP lehine ABD stratejisinin şekillendirilmesinde kritik bir rol oynadı. Amerika Birleşik Devletleri ve Çin adlı kitabında, Mao'yu Sezar ve Napolyon'dan Lenin'e kadar tarihteki diğer liderlerin üstünde olarak övdü. 1948'de yazılan ve 1958, 1971 ve 1983'te revize edilen bu kitap, Nixon'un Şubat 1972'de Çin'i ziyaret etmeden önce çok güvenilir kabul ettiği birkaç kitaptan biriydi.

Peki, Fairbank ÇKP’ye 2 kez nasıl aldandı?

Kitabı Kapağına Göre Yargılamak

Çince adı Fei Zhengqing olan John Fairbank

Fairbank 1907’de doğdu. 1929 yılından Harvard’dan mezun olduktan sonra Çin dili ve tarihini öğrenmek için Oxford’a gitti. 1932 yılından Pekine vardıktan sonra, Tsinghua Üniversitesi'nde okudu ve burada modern Çin mimarisinin iki kurucusu olan Liang Sicheng ve eşi Lin Huiyin ile tanıştı. Oxford'da Fairbank, Qing Hanedanlığı tarihine odaklandı ve Liang’ın babası, Qing Hükümeti’nin seçkin bir reformcusu olarak görülüyordu.

Fairbank 1936 yılında Çin tarihini öğretmek için Harvard’a geri döndü. Daha sonra ABD hükümeti için çalışmak üzere işe alındı ve hükümet onu Eylül 1942'de 15 aylığına Çin'e gönderdi. Bir sonraki görevi onu Ekim 1945'te dokuz aylığına Çin'e geri götürdü. Haziran 1946'da ÇKP'nin elindeki Zhang Jiakou bölgesini ziyaret ettiğinde, ona, Mao'nun Ekim 1945'te yazdığı gibi, "...önce Çin'in barışa ihtiyacı olduğunu ve ikinci olarak Çin'in demokrasiye ihtiyacı olduğunu ilan ettik" gibi ÇKP propagandası sunuldu.

Fairbank, Çin tarihi ve kültürüne içten saygı duyarak, ÇKP'nin iktidarı ele geçirdikten birkaç yıl sonra bu süslü sözleri fırlatacağını bilmenin hiçbir yolu olmaksızın, ÇKP'yi itibari değerde kabul etti. Hikâyenin sadece bir tarafı sunulan kendisi, ÇKP rejiminin sayısız toprak ağasını - finansal, fiziksel ve zihinsel olarak - "sınıf mücadelesi" adına nasıl acımasızca yok ettiğini bilmiyordu. Sonuç olarak, ABD'yi Çan Kay-şek yerine Mao ile çalışmaya teşvik etti ve ÇKP'yi Birleşmiş Milletlere tanıttı.

Kore savaşı Fairbank'a komünizmin zararını öğretmiş ve entelektüellere karşı olan siyasi hareket ona rejimin zulmünü göstermiş olsa da, ÇKP için hâlâ ümidi vardı. The Atlantic dergisine Nisan 1957'de "Çin Komünizmine tepkimiz doğal olarak kızgınlıkla doludur. Çin'e karşı şu anki duruşumuz doğru, izole ve olumsuzdur” diye yazdı.

Çin uzmanı olarak kabul edilen Fairbank, 1955'te sadece öğrencilere ders vermekle kalmadı ve Doğu Asya Araştırmaları Merkezi'ni (daha sonra adı The Fairbank Çin Araştırmaları Merkezi olarak değiştirildi) kurmakla kalmadı, aynı zamanda Çin'deki ABD Büyükelçiliği ve ABD hükümet kurumlarında danışman olarak görev yaptı. Komünist yanlısı görüşleri nedeniyle Japonya'yı ziyaret etme vizesi reddedildi ve McCarran Komitesi önünde ifade vermeye çağrıldı. Yine de Harvard'daki şöhreti ve statüsü onu korudu ve ÇKP lehine makaleler yazmasını sağladı.

Fairbank'a benzer şekilde, Nixon'un 1972'de Çin'i ziyaret ettiğinde 'propaganda makinesi, güvenlik aygıtı ve kitleleri harekete geçirme çabaları da dahil,' gördüğü şey sahnelendi, diye bildirdi BBC Haziran 2018'de "Dünyayı değiştiren hafta": Çin Nixon'a nasıl hazırlanıyor? başlıklı makalesinde. Örneğin, çocuklara 'Yeterince yiyecek ve giyeceğiniz var mı?' ve 'Amerika'yı seviyor musunuz?' gibi sorulara doğru bir şekilde nasıl cevap verecekleri öğretildi.

Makalede şöyle devam etti: "Rafları doldurmak için kamyon dolusu erzak dükkânlara taşındı ve her zamankinden daha geniş bir ürün yelpazesi sunuldu." Bir tanığa göre, Çin Seddi'ndeki "turistlerin" daha önce nasıl yanıt verileceği konusunda eğitim almış "siyasi olarak güvenilir 10 kişi" olduğunu da sözlerine ekledi. BBC haberini, "Nixon partisi ile" normal "Çin halkı arasındaki etkileşimin çoğu Pekin tarafından sahnelendi" şeklinde sonuçlandırdı.

Arkadaş Trajedileri ve Nihai Netlik

Pasqualini’nin Mao Tutsağı dışında, Fairbank’ın 1973’te ÇKP’yi yeniden düşünmesine yol açan arkadaşlarının trajedileri gibi başka faktörler de olabilirdi.

Yukarıda bahsedildiği gibi, Fairbank 1932'de Tsinghua Üniversitesi'nde Liang çiftiyle tanıştı ve onlarla arkadaş oldu. Aslında Çince Fei Zhengqin adı ona Liang çifti tarafından verilmişti. Liang ve karısı, Liang'ın mimarlık alanında lisans ve yüksek lisans derecesi ve karısının sanat alanında lisans derecesi aldığı Pennsylvania Üniversitesi'nde eğitim aldı. Çift 1928'de Çin'e döndükten sonra, Lin zaten hasta olmasına rağmen, birkaç yıl içinde Çin'deki 200'den fazla ilçedeki 2.000'den fazla antik yapıyı değerlendirmeyi başardılar ve bu da antik Çin yapılarının incelenmesine önemli bir katkıda bulundu. Müttefikler II. Dünya Savaşı'nda Japonya'yı ağır bombalamayı planladığında, Liang Amerika'yı Japon şehirleri Kyoto ve Nara'yı korumaya ikna etti. O, savaş sırasında eski yapıları koruyarak bir kahraman olarak anıldı.

Aralık 1948'de Çan Kay-şek, ünlü akademisyenleri Tayvan'a getirmek için Pekin'e uçaklar gönderdi. Hem Liang hem de karısı listedeydi, ancak ÇKP'ye olan güvenleri nedeniyle ayrılmayı reddettiler. Mao'nun 1953'te Pekin'deki antik yapıların büyük bir kısmını feodalizmin sembolleri olduğunu iddia ederek yıkmaya karar verdiğini öğrendiklerinde artık çok geçti. Binalar teker teker yıkıldığında çift üzüntüye kapıldı. Lin 2 yıl sonra öldü. Öte yandan Liang, Ocak 1972'de vefat etmeden önce sayısız kez işkence gördü ve aşağılandı.

Liang yalnız değildi, çünkü Fairbank’ın Çin anakarasında kalan diğer Çinli arkadaşları da benzer deneyimler yaşadılar. Sosyolog Fei Xiaotong 1957 ve 1980 yılları arasında saldırıya uğradı, Hukuk uzmanı Ch'ien Tuan-sheng 1924'te Harvard'da doktorasını kazandı ve 1957'den sonra saldırıya uğradı.

Fairbank'ın tüm bunları o zamanlar bilip bilmediği belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, 1973'teki uyanışı uzun sürmedi ve Deng Xiaoping'in 1979'da ABD'yi ziyaret etmesinden sonra ÇKP destekçisi oldu.

Starbucks Yanılgısı

Fairbank 1991'de vefat ettikten sonra, ÇKP'nin ABD'deki etkisi devam etti. Politikacıların tavsiyelerine göre, ABD yönetimleri genel olarak son kırk yılda Çin'e karşı bir taviz verme yaklaşımı benimsedi.

1980'lerde Amerikalı bilim adamları arasında, Çin daha fazla açıldığında ve McDonald's gibi fast food yemekleri yiyerek Amerikan yaşam tarzını daha çok benimsedikçe, Çinlilerin daha çok Amerikalılar gibi düşüneceklerine ve siyasi reformun Çin'i dönüştüreceğine dair bir inanç vardı. Tiananmen Meydanı Katliamı bile bu inancı bastırmak için çok az şey yaptı.

New York Times köşe yazarı ve kendini ilerici olarak tanımlayan Nicholas Kristof, "Komünist Parti o gece kendi ölüm fermanını imzaladı" diye yazdı ve Starbucks’ta sipariş etme özgürlüğünün demokrasinin bir göstergesi olacağını ekledi. Haziran 2004'te New York Times'da, etkinliğin 15. yıldönümünü anmak için “Tiananmen Zaferi” başlıklı bir makalede, "Öyleyse Komünizm, kısmen Batı'nın Çin ile olan ilişkisinden dolayı soluyor - ticaret, yatırım, Avon hanımları, M.B.A.'lar, Michael Jordan ve Vogue dergileri Marx'a karşı zafer kazandı," diye yazdı.

Eğer akademisyenlerin 1940'lardaki hataları ÇKP'nin Çin'i ele geçirmesine yardım ettiyse, “Çiftçi ve Yılan” dersini öğrenmedeki başarısızlıkları ÇKP'nin küresel bir güç olmasına ve şimdi gördüğümüz gibi komünist ideolojiyi küresel olarak ilerletmesine yardımcı oldu.

Çin Başbakanı Zhu Rongji, Çin’in DTÖ’ye girişini tartışmak üzere 1999’da ABD’yi ziyaret etmeden önce, Richard Bernstein ve Ross Munro 1998’de Çin’le Yaklaşan Çatışmayı yayınladı. Asya meselelerinde uzun deneyime sahip olan bu iki eski Pekin büro şefi, Çin’in Amerika’yı sürekli düşman olarak tasvir etmesi, Çin’in artan askeri gücü ve teknolojiyi kaçırma konusundaki uyumlu çabaları konusunda Amerika’yı uyardı. Yazarlar aynı zamanda Pekin'in, casusluğun yanı sıra ABD politikasını etkilemek için - genellikle Çin'de kâr eden Amerikan şirketleri aracılığıyla - zorlu girişimlerini de analiz ettiler.

“ABD ve Çin arasındaki ticaret dengesizliğinin şaşırtıcı sonuçlarıyla yüz yüze geliyoruz (açığımız 40 milyar dolar ve artıyor). Çin liderliği içindeki mücadeleleri ve iddialı Çin milliyetçiliğinin önümüzdeki çalkantılı bir dönemi nasıl başlattığını öğreniyoruz. Bu kitap, rekabet eden ideolojiler ve ekonomik çıkarlar arasındaki yüksek riskli çatışmanın bilgili ve aydınlatıcı bir incelemesidir.” Diye yazdı yazarlar.

Ancak o zamanki Fairbank Çin Araştırmaları Merkezi Direktörü Ezra Vogel bu endişeleri reddetti ve ÇKP'yi savundu. ABD Senatosundaki Dış İlişkiler Komitesi'nde 11 Nisan 2000'de yapılan bir duruşmada, Vogel ve diğer 11 akademisyen ÇKP'ye Kalıcı Normal Ticaret İlişkileri (PNTR) verilmesi ve DTÖ'ye girmesinden şiddetle yanaydılar.

"Çin işçilerinin daha yüksek çalışma standartlarına ihtiyacı var, ancak Çin için Kalıcı Normal Ticaret İlişkilerine karşı çıkmanın bir faydası olmayacak... Çin ile ticaret yapmak için yaptırım yaklaşımından kim yararlanacak olursa olsun, kesinlikle Çinli işçiler veya onların çocukları olmayacak” diye yazdı açık mektupta.

20 yıl geçti ve Çin halkı komünist rejim altında hala acı çekiyor. Tek fark, ÇKP'nin dünya çapında daha kuvvetli ve daha güçlü olması, küresel olarak fikirleri bastırması ve özgür dünyayı tehdit etmesidir.

Derslerden Öğrenmek

Çin doğumlu Amerikalı ünlü bir tarihçi olan Yu Ying-shih, Çin dışında ÇKP'yi inceleyen birçok akademisyenin somut gerçeklere bakmak yerine bir miktar idealist önyargıya sahip olduğunu söyledi.

Bu makalede bahsedilen dersler sadece Fairbank ile sınırlı değildir, çünkü diğer birçok bilim insanı da ÇKP'nin propagandasıyla aldatılmıştır. Son birkaç on yılda, ÇKP kendi büyümesine, genişlemesine, hâkimiyetine ve kontrolüne hizmet etmek için zaman zaman anlatısını değiştirdi. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nde (SUCP) de benzer şeyler oldu.

Neyse ki, bazı bilim adamları ÇKP'nin taktiklerini görebildiler. Bir örnek, Kültür Devriminin Kökenleri kitabının yazarı Roderick MacFarquhar'dır. Mao'nun Büyük Kıtlığı için yazdığı bir kitap incelemesinde, Büyük Çin Kıtlığının (1959-1961) ölçeğini açıkladı: demograf Judith Banister sağlam bir akademik analizle 30 milyonun üzerinde ölü sayısı olduğunu tahmin ederken, kıdemli gazeteci Yang Jisheng 36 milyonu olduğunu tahmin etti.

"Belki de en önemli kaynak, 1980'lerde reform döneminin başında Başbakan Zhao Ziyang tarafından açlığın insani etkisini değerlendirmek için gönderilen iki yüz kişilik bir ekibin bulgusudur... Rapor hiçbir zaman yayınlanmadı, ancak ekibin kıdemli bir üyesi olan Chen Yizi'ye göre, Tiananmen olaylarından bu yana ABD'de sürgünde olan sonuç, aşırı ölüm sayısının 43 ila 46 milyon arasında değiştiğiydi.” Diye yazdı.

ÇKP'yi gerçekten anlayan başka akademisyenler de oldu. Hudson Enstitüsü Çin Stratejisi Merkezi Direktörü Michael Pillsbury buna bir örnektir. Yüz Yıl Maratonu: Çin’in Amerika’yı Küresel Süper Güç Olarak Değiştirmeye Yönelik Gizli Stratejisi adlı kitabında, 1949’daki kuruluşundan 100 yıl sonra ABD’yi dünya lideri olarak değiştirmeye yönelik bir ÇKP planından bahsetti. Kitap, sınıflandırılmamış dosyalara ve mevcut diğer kaynaklara dayanılarak yazılmıştır.

Michael Pillsbury (Çince adı Bai Ruibang) ve kitabı Yüz Yıl Maratonu: Çin’in Amerika’yı Küresel Süper Güç Olarak Değiştirmeye Yönelik Gizli Stratejisi

Kitapta, 1990'ların başında ABD'ye gelen iki sığınmacıdan bahsediliyor, "Bay White” ve “Bayan Green". Bay White, "şahinlerin gücü ve ülkedeki Amerikan yanlısı duyguları ezmeye yönelik kapsamlı çabaların" Deng Xiaoping'den destek aldığını söyledi. Bayan Green, Deng ve halefi Jiang Zemin'in ABD ile işbirliği yapmak istediğini söyledi. Ne yazık ki, ABD'li yetkililer Bayan Green'e inanmayı seçti.

Bay White ayrıca, "Amerikan hükümeti içinde kazanan Çin yanlısı bir koalisyon inşa etmek için bir strateji tasarlandı" dedi. Ancak ABD yetkilileri hala onu dinlemedi. Daha sonra Bayan Green'in ikili bir ajan olduğu kanıtlandı ve o zamana kadar birçok olay Bay White'ın tahminini doğruladı. Ama artık çok geçti. Çin ekonomisine ve onun DTÖ'ye girmesine yardım etmek Çin'de demokrasiyi geliştirmedi. Bunun yerine, ÇKP'nin ekonomisini ve medyasını daha güçlü hale getirdi.

Üçüncü bir sığınmacı Bayan Lee, "Çin hakkında sadece 'doğru' mesajların çıkmasını sağlamak için medyayı dikkatlice kontrol eden Çin liderliğinin tepesindeki gizli bir birimi tanımladı. Anahtarın, yabancı uluslara ve özellikle de Amerika Birleşik Devletleri'ne mesajları ilk önce yerel kanallarda yayarak şekillendirmek olduğunu söyledi.”

Pillsbury kitabında şunları yazdı: "Operasyonun 12 milyar dolarlık bir yıllık bütçesi olduğunu ve Politbüro Daimi Komitesi tarafından yürütüldüğünü açıkladı. Bu operasyonun diğer bileşeni, Birleşik Cephe Çalışma Departmanı adı verilen gizli bir birimdi ve kendi istihbarat toplama ve analiz kabiliyetine sahipti."

Bunun bir örneği, ÇKP'nin 2000 yılında Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ticaretin normalleşmesi ve Çin’in DTÖ'ye tam üyeliğine ilişkin bir ABD kongre oylamasını nasıl etkilediğidir. “Bu durumda programın stratejisi, Çin'in sosyalist ekonomisinden vazgeçmeye karşı mutlak muhalefeti hakkında hem Çin içinde hem de denizaşırı ülkelerde bilgi bastırmak ve bunun yerine Çin'in ılımlı reformcularının serbest pazara geçmek istediklerini ve bunu başarma olasılıklarının yüksek olduğunu ima etmekti. Genel olarak şüpheci bir ABD Kongresi'ni kazanmak için bu çizgiye ihtiyaç duyulacaktır.”

2020’nin Dönüm Noktası

Bu hikâyelerde Pillsbury, ÇKP'nin ABD'yi ve özgür dünyayı nasıl kandırdığını vurguladı. Oradaydı ve bunu çok iyi biliyordu. Maalesef Çin ile somut ticaret eylemleri ve yaptırımlar 2019 yılına kadar gerçekleşmedi.

20 Mayıs 2019'daki bir röportajda Trump, önceki ABD Yönetimleri tarafından yapılan bu tür hatalardan bahsetti, “Onlar [ÇKP yetkilileri] bizden çok uzun yıllar boyunca faydalandılar. Onları değil bizleri suçluyorum. Başkan Xi'yi suçlamıyorum. Sadece Başkan Obama'yı değil, tüm başkanlarımızı suçluyorum. Uzun bir geçmişe gidiyoruz. Başkan Clinton'a, Bush'a - herkese bakın; bunun olmasına izin verdiler, bir canavar yarattılar. Çin'i yeniden inşa ettik çünkü çok para kazanıyorlar.”

ÇKP'yi kapağına göre yargılayan Fairbank'tan farklı olarak Pillsbury, bilgilerini analiz etti ve tanıklardan ve diğer kaynaklardan gelen bilgilerle çapraz kontrol yaptı. Komünist toplum farklıdır, diye açıkladı. Örneğin, Çin'i ziyaret eden bir Amerikan temyiz mahkemesi yargıcına, Cumhuriyetçi Partinin yasal davalarda karar verme sürecine nasıl dâhil olduğu soruldu - talimat Cumhuriyetçi Ulusal Komite (RNC) veya diğer kanallardan mı geliyor? Amerikalı yargıç bir siyasi partinin yasal prosedürleri atlamasının yasadışı olduğunu söylediğinde, salondaki tüm Çinli yargıçlar onun yalan söylediğini düşündü.

Pillsbury, ÇKP'nin gerçekte ne olduğunu anlamak, Çince okumayan biri için bile mümkün olabilir, diyerek şaka yaptı. ÇKP yetkililerinin nasıl düşündüğünü bildiğiniz sürece, rejimin hedefine ulaşmak için anlatılarını nasıl şekillendirdiğini resmi propaganda gazetesi China Daily'nin satır aralarını okuyabilirsiniz.

1 Nisan 2020'de verdiği bir röportajda, ABD'nin Çin'den gelen yanlış bilgilere karşı "çok savunmasız" olduğu konusunda uyardı. "Ne zaman bir Çin uzmanı olursanız, size öğretilen ilk şey, Çinlilerin aldatma gücüne olan inancı, kimsenin gerçeği söylemediğidir" diye açıkladı. “Her şey bir ilke, daha büyük bir amaç için yapılır. Ve bu [salgının yanlış bilgilendirilmesi] olan şey gibi görünüyor.” Ertesi ay bir röportajda ÇKP'nin üç korkusu olduğunu söyledi: Rejimin çökmesi, küresel olarak ülkeler tarafından sorumlu tutulma ve Trump'ın yeniden seçilmesi.

Yıl 2020'den 2021'e dönerken, ÇKP'yi net bir şekilde anlayabilmemiz için öğrendiklerimizi düşünme zamanı gelmiştir. Sovyetler Birliği, Çin ve Venezuela gibi örnekler bize komünizmin ve sosyalizmin zararını gösterdi. Çok geç olmadan kendimiz ve gelecek nesiller için özgürlüğü savunma sırası bizde.

Amerikan vatandaşları 12 Aralık 2020'de Washington D.C.'de düzenlenen bir miting sırasında sosyalizme karşı çıktı.

Çince versiyonu