Polisler de Kurtarılmayı Bekliyor

(Minghui.org) Son yıllarda insanlarla Falun Gong hakkında konuştuğumda birçok kez ihbar edildim ve tutuklandım. Her zaman Shifu'nun şu öğretisini aklımda tuttum:

“Eğer korkmuyorsanız, sizin korkmanıza sebep olan faktörde ortadan kalkacaktır. Bu kendi üzerinize empoze edilmemelidir -ama buna gerçekten ve sakince onu bırakarak ulaşılmalıdır.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II, Son Takıntı(larınızı) Yok Edin)

“Fa'yı mantıklı bir şekilde kanıtlayın, gerçeği bilgelikle açığa çıkarın, merhametle Fa'yı yayın ve insanları kurtarın -bu Aydınlanmış Bir Varlığın kudretli erdemini oluşturmaktır.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II, Mantıklılık) 

Koşullar ne olursa olsun, her zaman önceliğim canlıları kurtarmaya verdim. Doğru düşüncelerim yeterince güçlü olduğunda, beni tutuklayan polis memurları bana asla zulmetmedi. Bunun yerine, karşılaşma her zaman iyi ve beklenmedik sonuçlar verdi.

Memur: “Yeni Bisikletinizi Koruyan Ustanızdı”

2012 yazında bir sabah, doğru düşünceleri yolladıktan sonra, gerçeği açıklamak için hastaneye yakın bir alana bisikletimi sürdüm. 20'den fazla insanı Çin Komünist Partisi'nden (ÇKP) ve onun gençlik örgütlerinden iki saatten kısa bir süre içinde ayrılmaya ikna ettim.

Saat sabah 10'a yaklaşırken aniden bir polis arabası arkamdan geldi. Birkaç memur indi ve beni arabaya bindirdi. Fotoğraf çekeceklerini ve not alacaklarını söylediler. Görevlilere dedim ki, “Neden hala bu yanlışları şimdi yapıyorsunuz?” Memurlardan biri, “Bizim beynimizi yıkamayın!” dedi.

Beni karakola götürdüler. Çantamı aldılar ve anahtarlarımı, Dafa bilgi materyallerini ve çantadaki video diskleri masanın üzerine koydular. Kanıt olarak saklamak için fotoğraf çekeceklerini söylediler. Kısa bir süre sonra Yurtiçi Güvenlik Birimi (DSD) ve bölge polisinden dört memur geldi. Aramak için onları evime götürmemi söylediler. Ben reddettim ve “Yasayı çiğniyorsunuz! oraya götürmem!" dedim. İki görevli masadan anahtarlarımı aldı ve gitti.

O iki polis memuru gittikten sonra DSD'den bir memur bana, “Her gün gerçeği açıklamak için dışarı çıkıyorsun. Oğlunu hiç düşündün mü? Partiye katılma şansı var.” "Partiye katılmak mı?" dedim. Bugünlerde insanlar Partiden ayrılmaya çalışıyor! Oğluma daha önce Partiye katılmamasını söylemiştim.”

Memur sessiz kaldı. Bir süre sonra tekrar sordu, “Ustanız kesin bir hüküm olacağını mı söyledi?” “Evet, iyiler kalacak, kötüler ayıklanacak” dedim. Tekrar sessizleşti.

Başka bir polis memuru not almaya geldi. Gerçeği açıklamak için fırsat kolluyordum. Dinledi ve ÇKP'yi ve bağlı kuruluşlarını bırakmayı kabul etti. Bir süre sonra DSD görevlisi tekrar geldi ve “Ne dedi?” diye sordu. Görevi bırakan memur, “Eh, her zamanki gibi” dedi.

Yaklaşık bir saat sonra evimi arayan iki memur geri döndü. Hiçbir şey bulamamışlardı. Anahtarları masaya koyduktan sonra hiçbir şey söylemeden DSD'den görevliyle birlikte ayrıldılar.

O akşam DSD görevlisi beni tıbbi kontrol için hastaneye götürmeleri gerektiğini söyleyerek kelepçeledi.

Birçok hasta hastanedeydi. Kelepçeli ellerimi başımın üzerine kaldırdım ve bağırdım, “Falun Dafa iyi! Falun Dafa, doğru Fa'dır!” Bağırmamı duyunca herkes dönüp bana baktı. Tansiyonumu kontrol ettiklerinde 200 mmHg'nin üzerine çıktı. Bir tansiyon aletini değiştirdiler ve sonuç aynıydı.

Bu nedenle gözaltı merkezi tarafından reddedildim ve polis memurları beni serbest bırakmak zorunda kaldı. Bisikletimi almak için beni o sabah gerçeği açıkladığım yere geri götürdüler. Diğer tüm bisikletler ortadan kaybolmuştu ve sadece yeni aldığım bisikletim oradaydı. Bir polis memuru bana, “Yeni bisikletinizi koruyan Shifu'nuz!” dedi.

Daha da şaşırtıcı olanı, eve girdiğimde sanki kimse girmemiş gibi her şeyin sağlam olduğunu gördüm. Gerçekten ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Shifu diyor ki,

“Uygulayıcılar, yeterli doğru düşüncelere sahip olduğunda

Shifu, akıntıyı tersine çevirme gücüne sahip olur” (Hong Yin II, Shifu-Uygulayıcı Bağı)

Doğru düşüncelerimizi sürdürebildiğimizde, Shifu bizi koruyacak ve zulme uğramayacağız.

İnsanlar Gerçeği Anladıktan Sonra Bu Onlara Fayda Sağlar

Birçok öğrencinin hafta sonları kitap satın almak için Xinhua Kitabevine gittiğini biliyordum, bu yüzden sık sık gerçeği açıklamak için bende oraya gittim. Bir keresinde bir öğrencim tarafından ihbar edildim.

İki polis beni karakola götürdü. İçlerinden biri beni gözetleyen yardımcı polise beni metal kafese kilitlememesini, büyük bir sandalyeye oturmama izin vermesini ve bana bir battaniye vermesini söyledi. Beni saatler sonra sorguya çekeceklerini söylediler.

Sorgulama sırasında ilk sorulan soru, "Bu malzemeleri çantanıza nasıl koydunuz?" oldu. Onlara doğrudan cevap vermedim, kendi kalbime işaret ederek, “Shifu bizden Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre hareket etmemizi istiyor. Doğruluk, doğruyu söylemek, doğru olanı yapmak ve doğru kişi olmak demektir; Merhamet, şefkatli olmak ve her zaman önce başkalarının ihtiyaçlarını düşünmek demektir; Hoşgörü, kalıcı bir kalbe sahip olmak ve okyanus kadar geniş bir vizyona sahip olmak demektir.” Hepsi yürekten güldüler. Ortam çok rahatladı.

Onlara, “2012 filmini izlediniz mi?” diye sordum. Hepsi "Evet!" diye cevap verdi. Sonra dedim ki, "Felaketten kurtulmak için üç gemiye binmek zorunda kaldılar ama bir bilet 100 milyon dolara mal oldu." Bir memur, “200 milyon dolardı” diye araya girdi. Dedim ki, “Çok pahalı, kaç kişi bunu karşılayabilir? Boks şampiyonu çok zengindi ve oğulları ve metresi için bilet almıştı. Ancak metresi, gemiye giden vapura binmeye çalışırken denize düştü. Bu, zengin olmanın yeterli olmadığını ve sadece iyi bir kalbe sahip olduğunuzda kurtulabileceğinizi gösteriyor.”

Bir memur şunu sordu, "Ustanız sizi xiulian'de yönetiyor. Bencilliği ortadan kaldırmalı mısın?” Memnuniyetle cevap verdim, “Gerçeği anladın ve faydalandın!” Sözde "sorgulama" sona erdi.

"Taş Üzerine Yazılan Kehanet Ne Zaman Gerçekleşecek?"

2018'de bir kış sabahı erken saatlerde yemek pişirirken biri kapıma vurdu. Kapıyı açtım ve üç polis memuru içeri girdi. Bana belirli bir karakoldan olduklarını söylediler. "Evim sizin bölgenizde değil" dedim. Neden evime giriyorsunuz?" Uzun boylu bir memur, "Bu bir Falun Gong meselesi, herkes bununla ilgilenebilir" dedi. Bir kağıt parçası çıkardılar, yüzümün önünde salladılar ve sonra rastgele gardıropları ve dolapları aramaya başladılar. Birkaç Dafa kitabı ve materyali buldular ve fotoğraf çektiler.

Beni karakola götürdüler ve metal bir kafese koydular. Sakinleştim ve Falun Gong egzersizlerini yapmaya başladım. Bir polis hemen liderini aradı ve “Egzersiz yapıyor” dedi. Bir lider geldi, bir süre egzersiz yapmamı izledi, hiçbir şey söylemedi ve gitti. Egzersizimi bitirdikten sonra, beni izleyen genç polisten benim için biraz sebze çorbası almasını istedim. Oda dedi ki, “Hala buradayken bu kadar yüksek bir talebin var mı? Burada ekmek ve bisküvimiz var.” Ona, "Senin yemeğini yemem" dedim. “Buraya kendi isteğimle gelmedim. Ben herhangi bir suç işlemedim” dedim.

Daha sonra beni izleyen polislerden biri yemek yemeye gitti ve sadece bir polis kaldı. Bu fırsatı ona gerçeği açıklamak için kullandım. Gerçeği anladı ve ÇKP'yi ve onun gençlik örgütlerini bırakmayı kabul etti.

Öğle yemeğini yedikten sonra biri şefleri olmak üzere üç polis geldi, sıraya girdiler ve beni sorguya çektiler. İçlerinden biri, “Shifu sana ne öğretti?” diye sordu. “Shifu'muz bize iyi insan olmayı öğretti” dedim. Herkes Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre yaşasa, ahlakı yüksek bir insan olmaya çalışsa, pornografi, kumar, uyuşturucu ve yolsuzluktan uzak dursa, siz polisler daha rahat edersiniz.” Memur, “Doğru. Bu bir kişisel disiplin uygulaması mı?” diye sordu.

Başka bir memur, “Başka neler var?” diye sordu. “Bize kozmosun yapısını da öğretti” dedim. Memur, "Büyükannem de Falun Gong'u öğrendi" dedi. Ortamın gevşediğini hissederek onlara, “Hepiniz cep telefonlarınızı aldınız mı?” diye sordum. Birlikte "Evet" cevabını verdiler. Onlara, “Şimdi kehanetin yazılı olduğu taşı' arayın” dedim. Hemen aramaya başladılar.

Çok geçmeden hepsi ekrana şaşkın bir bakış attı. Memurlar, taşa yazılanları yüksek sesle okudular, “ÇKP [dağılacak].” Dedim ki, “Bu cennetten bir uyarıdır! Tarihte hiçbir hanedan binlerce veya on binlerce yıl var olmamıştır. Şimdi kendi geleceğinizi seçme zamanı. ÇKP iktidara geldiğinden beri çok fazla suç işledi. Artık onu takip edemezsiniz, yoksa sizde sadece onunla birlikte gömülürsünüz. İşte bu yüzden biz Dafa uygulayıcıları size gerçeği açıklıyoruz, bu yüzden güvende kalmak için ÇKP'yi bırakmanızı istiyoruz." Memur, “Nasıl ayrılabilirim?” diye sordu. "Aklından bırak gitsin" dedim.

O sırada not tutan memur durdu. Bilgisayarından başka birinden bir not çıkardı, adımı yazdı, yazdırdı ve imzalamamı istedi. "Bunun benimle alakası yok. İmzalamayacağım!” dedim. Memurlar vazgeçmek zorunda kaldı. Memur, “Artık eve gidebilirsiniz” dedi.

Ben kapıdan çıktıktan hemen sonra ÇKP'yi bırakmayı kabul eden memur bana sordu, “Teyze, taştaki kehanet ne zaman gerçekleşecek?” "Yakında olacak" dedim. Ama artık Parti'den ayrıldığına göre, bunun artık seninle hiçbir ilgisi olmayacak" diye ekledim. 

Karakoldan onurlu bir şekilde ayrıldım ve eve sağ salim döndüm.

Shifu, "Tüm canlılar kurtarılacak hedeflerdir" (2016 New York Fa Konferansında Fa’nın Öğretilmesi) diyor.  Evet, Çin'deki polis memurları da Dafa uygulayıcılarının onları kurtarmasını bekliyor!

Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakkı saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bir bağlantı ile atıfta bulunulmasını gerektirir.

Çince versiyonu mevcut