(Minghui.org) Bir yıllık kapanma sürecinden sonra İstanbul’da ilk kez etkinlik yapıldı. 12 Haziran'da İstanbul’un en hareketli semtlerinden biri olan Beşiktaş’ta yapılan etkinliğe halk büyük ilgi gösterdi.

Etkinlik Genel Fotoğraf

Öğleden sonra başlayacak olan etkinliğe gelen uygulayıcılar aynı alanda aşırı muhafazakar bir siyasi partinin basın açıklaması ile karşılaştı. Bir yandan etkinlik alanı hazırlanırken diğer yandan bir uygulayıcı basın bildirisinin yapıldığı alana broşür ve imza dosyasını götürdü. Çoğunluğu kadınlardan oluşan grup Endccp kampanyasını duyunca çok duyarlı davrandılar ve uygulayıcılara bu çalışmayı yaptıkları için teşekkür ettiler. Ayrıca bir grup kadın etkinlik alanına gelerek uygulayıcılara sesli şekilde dua etti. Daha fazla insanın bu duruma duyarlı olması gerektiğini ve uygulayıcılar gibi insanların çoğalması gerektiğini söylediler.

Bir grup uygulayıcı egzersiz yaptı, bir grup uygulayıcı Falun Dafa’nın yolculuğu fotoğraf sergisi ile ilgilenen kişilere gerçekleri açıkladı, bir grup ise tamamen imza toplamayla ilgilendi. Uzun bir aradan sonra bir araya gelmelerine rağmen uygulayıcılar arasında olağanüstü bir çaba ve uyum vardı.

 Broşür ile bilgi verilirken ve sorular yanıtlanırken

Yapılan etkinlik sırasında yoldan geçen birçok kişi Falun Dafa’yı gördüklerinde heyecenla uygulayıcılara yaklaştılar ve “Bu Falun Dafa değil mi? Çin’de işkence yapıldığı biliyoruz” diyerek uygulayıcılardan daha fazla bilgi istediler.

Serap Ağaç (Saadet Partisinin Beşiktaş İlçesi Eğitim Başkanı)

Serap hanım bir öğretmen aynı zamanda Türkiye’de Muhafazakar bir siyasi parti olan Saadet Partisinin Beşiktaş İlçesi Eğitim Başkanıdır. Aynı alanda bir grup Uygur Türkü’de bulunuyordu. Serp hn önce Uygur Türklerinin imza kampanyasına destek verdi ve daha sonra Falun Dafa uygulayıcılarına yapılan zulmü ve organ ticareti boyutunu duyunca çok üzüldü. Uygulayıcıdan imza dosyasını alıp tek tek imzalanması için toplanan kalabalığa gitti. Ve partinin kadınlar kolu ilçe başkanını çağırdı ve kampanyayı anlatmamızı sağladı. Çok ilgilendiler ve birlikte bir şeyler yaparsak daha fazla sesimiz çıkar dediler.

Dakikalarca etkinlikteki bütün materyalleri inceleyen Serap hanım, ‘’İyi ki varsınız, ne kadar güzel bir şey yapıyorsunuz, ne mutlu size! Bütün inançlara saygım var, bu zulüm bitmeli’’ dedi.

Uygur türklerinin toplu fotoğrafı

Etkinlik alanını gören bir grup Uygur Türkü genç, hemen alandaki uygulayıcılara kendi yaşadıkları zulmü ve Çin Komünist Partisinin karanlık yüzünü anlattılar. Onlar seslerini duyurmak için her fırsatı değerlendiren ailelerine kavuşma isteği ile Çin’e çağrıda bulunan masum ve samimi gençlerdi. Birlikte daha fazla şey yapabilmek için uygulayıcılarla paylaşımda bulundular. Aralarından biri Uygur Haber yöneticisiydi. Biri de Özgür Asya medyasındandı ve bir uygulayıcı ile röportaj yaptı.

 Şemsiye Ali (Uygur Türkü)

Şemsiye Ali, ‘’Doğu Türkistan’dayken Çin hükümeti Falun Dafa’nın zararlı ve şiddet içeren bir şey olduğunu gösteriyordu. Ben öyle olduğunu düşünmüyorum ve sizi desteklemek için geldim, yanınızdayım. 2015 yılından beri Türkiye’de yaşıyorum. Türkiye’de Hemşirelik bölümünde okuyan Uygur Türk’ü bir öğrenciyim. Türkiye’de yaşadığım için ailemle iletişimim yok. Babam üniversite okumam için beni Türkiye’ye gönderdi. Bu yüzden, babam ÇKP (Çin Komünist Partisi) tarafından 2017 yılından beri toplama kampında tutuluyor. Aynı yıl dedem din adamı olduğu için tutuklanıp hapse atıldı. 2018 yılında da amcam toplama kampına götürüldü’’ dedi. “Şu anda üç kuşak ailemizden üç atamız ÇKP zulmü altındadır.”

Medine Nazmi (Uygur Türkü) imza verirken

Medine Nazmi, 2009 yılından beri Türkiye’de yaşıyor ve o bir Türk vatandaşı. Tercümanlık yapıyor. ‘’Biz Falun Dafa’nın etkinliğini görünce mutlu olduk, herkesin inandığı yolda yürümeye hakkı var. 21. Yüzyılda yaşıyoruz herkes kendi inandığını yapmakta özgürdür. Doğu Türkistan’da yaşarken küçüktük ve Çin hükümeti Falun Gong’u kötüleyen programlarını izlerdik. Fakat şimdi büyüdüm ve gerçekleri biliyorum ve Falun Dafa’nın kötü olmadığını biliyorum. Herkes inancında özgürdür. Falun Dafa uygulayıcılarının eylemlerini destekliyorum.’’ Ayrıca Çin’in karanlık yüzünü anlattı. ‘’34 yaşındaki kız kardeşim Mevlüde Hilal İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu, onurlu bir Türk vatandaşı ve aynı zamanda bir anne. Doğu Türkistan’da yaşayan annemiz hastalanınca kardeşim Mevlüde anneme bakmaya gitti ve bir daha geri dönemedi. 2010 yılı sonlarında Çin’in gösterilmeyen karanlık yüzü olan bir toplama kampına götürüldü. 12 Mayıs 2019’da serbest bırakılmış olsa da 12 Haziran 2019’da Türkiye’de okuduğu ve Türkiye’de yaşadığı için tekrar tutuklandı. O günden beri sesini duymuyorum, haber alamıyorum, sağlığı nasıl bilmiyorum. Kardeşimin özgürlüğe kavuşmasını, kızıyla birlikte Türkiye’ye dönmesini istiyorum. Türk vatandaşları olarak hükümetimizden ben ve kardeşime bu ülkede sahip çıkılmasını istiyorum’’ dedi.

Cevlan Şirmehmet (Uygur Türkü) 2012 yılından beri Türkiye’de yaşıyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunudur.

Cevlan Şirmehmet, ‘’Çin hükümeti 90’lılarda Falun Gong takipçilerine zulmetmeye ve baskı altında tutmaya başladı. Burada sizi gördüm ve Türkiye’deki Falun Gong takipçilerinin etkinliğini desteklemek için buradayım. Benim annemde toplama kampında. Annemin adı Suriye Tursun, Türkiye’de okuduğum ve yaşadığım için Çin hükümeti tarafından Çin’in, Nazi tarzı olan Toplama Kampında tutuluyor. Annemin özgürlüğüne kavuşması ve o işkence dolu ölüm kampından kurtulması için elimden geldiğince faaliyetlerde bulunup Çin mağduru arkadaşlarımla birlikte sesimi duyurmaya çalışıyorum.’’

İmza Kampanyası

Uygulayıcılar gün boyunca Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’un en kalabalık caddesinde saatler boyunca Çin’de yapılan işkencenin durdurulmasına ve ÇKP hükümetinin sona ermesi için yapılan ENDCCP imza kampanyası doğrultusunda yüze yakın imza topladılar. Türk halkı Çin’in yaptığı zulme karşı büyük tepki verdi ve çoğu tereddüt etmeden imza verdi.

Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakkı saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bir bağlantı ile atıfta bulunulmasını gerektirir.