(Minghui.org) 23 Ocak 2001'de akşam haberlerinde “Tiananmen Meydanında Kendini Yakma” olayı şoke edici bir haberle duyuruldu. Ailem ve ben, hepimiz bunu gördük. Çin'deki çoğu insanda izledi, çünkü herkes ülke çapında aynı propagandayı görüyordu.

Katılımcıların bandajlı görüntülerini gördüğümde, her şeyin sahte bir şekilde sahnelendiğini hemen anladım. Nasıl anlamıştım? Çünkü ciddi yanıkları olan insanları görmüştüm ve onlarla ilgilenmiştim.

İki Şiddetli Yanık Vakası

1968 yazında, Çin'in çoğu, hizipler arasındaki geniş çaplı çatışmalar nedeniyle felç oldu. Elektrik kesintileri nedeniyle geceler karanlıktı.

Bir akşam, çalışma birimimde 23 yaşındaki bir kadın işçi, iki oda arkadaşını lambaya gazyağı almak için ölçüm odasına getirdi. Çok karanlık olduğu için yanlışlıkla benzin döktüler.

İçlerinden biri kibrit yaktığı anda benzin tutuştu ve yangın çıktı. Üç kişiden - kapıya en yakın olanı panik içinde kaçtı; diğer ikisi kurtarıldı ve orta ve şiddetli yanıklara maruz kaldı.

Ciddi şekilde yanan kişi o sırada on dokuz yaşındaydı ve benimle aynı atölyede çalışıyordu.

Yaygın elektrik kesintisi nedeniyle hastanede elektrik yoktu. Atölye müdürü, ona günde 24 saat hastanede bakması için onun yaşında üç kız çocuğu ve iki kıdemli işçi seçti. Ben onlardan biriydim.

Hastanenin durumu kötüydü. Büyük bir koğuşta on yatak vardı. Sözde tedavi sadece intravenöz bir infüzyondu. Biz üç kız, yanıklarına centiyana menekşesi solüsyonu sürmekle görevlendirildik. Hasta komadaydı ve yatakta çıplak yatıyordu. Mahrem yerlerini bir bezle kapattık.

Üçümüz her sekiz saatte bir vardiya değiştirdik. En ciddi yanık yerleri yüzü, kolları ve elleriydi. Centiyana menekşe solüsyonuna batırılmış pamuklu çubukları kullanmaya devam ettik ve enfeksiyonu önlemek için yanık kısımlara nazikçe sürdük. Özenli bakımımız altında, bu kadar ilkel bir tıbbi ortama rağmen, tehlikeli dönemi geçti ve şans eseri hayatta kaldı.

O şimdi yetmiş üç yaşında. Yüzü, kolları ve elleri yaralı olmasına rağmen hala hayatta ve çocukları ve torunları var.

On sekiz yıl sonra, 1986 yazında, fabrikamın güvenlik bölümündeki iki çalışan, ofiste benzinle silah temizliyordu.

Altyapı bölümünün şefi yanlarına oturdu ve sigara içiyordu ve yanlışlıkla sigara izmaritini benzin kabına düşürdü.

Bir anda kaptaki benzin alev aldı. İçlerinden biri kabı alıp kapıdan dışarı attı. Bu sırada iki çalışandan birinin karısı onu görmeye gelmişti. Yanan benzinin tamamı genç kadının üzerine döküldü. Çift sadece altı aylık evliydi ve kadın hamileydi.

Görgü tanıklarına göre, gerçekten korkunçtu. Kadın, yere atlamış ve yerde yuvarlanmıştı. Diğerleri yangını söndürmek için yangın söndürücü kullandı. Giysileri sentetik elyaftan yapıldığı için yandığında vücuduna yapıştı. Ciddi şekilde yaralandı.

İki gün sonra, birkaç meslektaşımla onu ziyaret etmek için hastaneye gittim. Pencereden gördüğümüz küçük bir kapalı odada: yanmış, çıplak ve bilinçsiz bir hasta, vücudunun üzerinde cam bir örtü ile bir yatakta yatıyordu. Vücudunu kuru ve steril tuttuğu söyleniyordu. Tıbbi koşullar on sekiz yıl öncesine nazaran büyük ölçüde gelişmişti. İyileşmesini dört gözle bekliyorduk. Ne yazık ki vefat etti.

Yukarıdaki iki gerçek hayat deyimleri, Tiananmen kendini yakma aldatmacası tarafından kandırılmamı engelledi. Partinin televizyonda gösterdiği kişiler sadece oyunculardı. Aslında yetkililerin iddia ettiği gibi kendilerini ateşe vermemişlerdi.

Gerçeği açıklamak ve ÇKP'nin yalanlarını ifşa etmek için kişisel deneyimimi kullanabiliyorum.

Partinin Yalanlarına Işık Tutmak

23 Ocak 2001 akşamı bütün ailem televizyon izliyordu. Bandajlı katılımcıların görüntülerini gördüğümde bunun insanları aldatmak için uydurulduğunu hemen anladım.

Ailemi uyardım: “Bu sahte. Bandajlara sarılmış şu "kendini yakanlara" bir bakın. İnsanlar yandığında, yaraları kabarır ve akar. Bandajlar cilde yapışır. Bandaj çıkarıldığında cilt yırtılır. Bu habere inanmayın." Ailem benimle tartışmadı, bunun yerine geniş alanlı derin yanıkların bandajlanmaması gerektiğinin temel sağduyu olduğu konusunda hemfikirlerdi.

Yaygın Propaganda

17 yıl önce, taşralı kadınların zorla çalıştırılan çalışma kampında tutukluyken beyin yıkama seansları yapıldı. Sözde yardımcılardan biri Falun Dafa'ya iftira atmak için Tiananmen'in kendini yakma aldatmacasını kullandı.

Ona şunu sordum, "Televizyon, 'kendini yakan kişilerin Kaifeng, Henan'dan olduğunu bildirdi. Sözde yarım şişe benzin içen kadınla röportaj yapıldığı sırada kadın neden standart Pekin lehçesi konuşuyordu? Kadın Pekin’liydi." Yardımcı şaşkına döndü ve yorumumu hapishane gardiyanlarının kaptanına bildirdi. Daha sonra bana dedi ki, "Kaptan bu konuyu daha önce kimsenin gündeme getirmediğini söyledi." Daha sonra, kimse kendi kendini yakma aldatmacasına bahsetmedi.

Geçenlerde kendini yakma aldatmacasıyla ilgili gerçeği açıklayan videoyu tekrar izledim. Katılımcı Wang Jindong'un "ciddi şekilde yanmış" olmasına rağmen yerde oturduğunu fark ettim. Saçları yanmamıştı ve Sprite plastik şişesi deforme olmamıştı. Falun Dafa ile hiçbir ilgisi olmayan sloganlar atıyordu.

Görünüşe göre aldatmacanın yöneticisi Falun Dafa hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Wang standart Mandarin dilini Kuzeydoğu aksanıyla konuşuyordu. Henan Eyaletinde büyüdüm ama o konuşurken en ufak bir yerel aksan bile duyamıyordum. O gerçekten Henan'dan mı?

Komedyen Li Wenhua'nın yıllar önce larenjektomi geçirdikten sonra gösteri yapmakta ısrar ettiğini hatırladım. Konuşmak için çok uğraşmıştı ve sesi zayıf ve boğuktu. Onun için üzülmüştüm.

Kendini yakma aldatmacasında tasvir edilen küçük kız Liu Siying'i düşünmek ise daha da üzücüydü. Siying'in soluk borusu ameliyatından sonra hala şarkı söyleyip CCTV muhabirinin sorularına net ve hoş bir sesle cevap vermesi imkânsızdır. Ayrıca iyileştiği söylenen çocuk, hastaneden taburcu edilmeden önce beklenmedik bir şekilde öldü. Bu nasıl oldu?

Son 20 yılda, birçok insan, özellikle 1980'den beri doğanlar, Tiananmende ki kendini yakma aldatmacasıyla yanlış yönlendirildi. 2000 yılının başlarında, torunum okula gitti ve ders kitaplarında kendini yakma aldatmacası işlendi. Bu yalanları içeren sayfaları yırtıp atmasını istedim ve kabul etti. 20 yıldan fazla bir süre sonra, birçok insan hala ÇKP yalanları tarafından yanlış yönlendirilmekte ve gerçeği dinlemeyi reddetmektedir.

Yaklaşık on yıl önce bir yürüyüşe çıktığımda, birlikte sohbet eden dört yaşlı kadınla tanıştım. Onlar ÇKP yalanları tarafından yanlış yönlendirildiler ve Falun Dafa'yı eleştirdiler. Onlarla oturup sohbet ettim.

"Evde yemek yapar mısınız?" diye sordum.

Biri “Hayatımın yarısından fazlasında yemek pişirdim” dedi.

“Hiç ellerinizi veya kollarınızı yaktınız mı?” Diye sordum. “Evet” cevabını verdiler. Daha sonra acı duyup duymadıklarını sordum. Yaranın soğuk su veya sirke ile durulanmasından sonra bile acıdığını söylediler.

“Televizyonda Tiananmen kendini yakma olayıyla ilgili haberi izlediniz. Katılımcılardan biri ciddi şekilde yanmıştı. Neden acı hissetmiyordu? Yerde yuvarlanıyor olması gerekmez miydi," dedim. Hem fikir oldular.

“Onlar, Falun Dafa'ya iftira atmak için yapılan aldatmacaya katılmak üzere işe alınan aktörlerdi. Hepiniz Kültür Devrimi'ni yaşadınız. Hepimizin zamanında aldığı dersleri unutmayın ve tekrar yanılgıya düşmeyin. Bu aldatmaca, Falun Dafa'ya karşı nefreti kışkırtmak için kullanılıyor” dedim. Daha sonra CCTV'nin Tiananmen kendini yakma raporunun şüpheli kısımlarını onlar için tek tek analiz ettim. Sonunda anladılar.

Geçenlerde bir kırtasiye mağazasında alışveriş yapıyordum. 53 yaşındaki ev sahibi, biz sohbet ederken Tiananmen'in kendini yakma aldatmacasından bahsetti. Onun yaş grubundaki insanların da yanlış yönlendirildiğini anladım. Ona aldatmaca hakkındaki gerçeği göstermek için cep telefonumu açtım ve kişisel deneyimimi kullanarak ona açıkladım. O anladı.

Tiananmen kendini yakma aldatmacasını gündeme getirerek ÇKP'nin çocukluk ders kitaplarındaki yalanları tarafından yanlış yönlendirilen çocukları uyandırmayı ve anlamalarını sağlamayı umuyorum - ÇKP'den uzak durun ve güvenli bir geleceğe sahip olun.

Arka Plan: Falun Dafa Nedir ve ÇKP Ona Neden Zulmediyor?

Falun Dafa (Falun Gong olarak da bilinir) ilk olarak 1992 yılında Çin'in Changchun kentinde Bay Li Hongzhi tarafından halka tanıtıldı. Manevi disiplin uygulaması şu anda dünya çapında 100'den fazla ülke ve bölgede uygulanmaktadır. Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerine dayanan öğretileri benimseyen ve beş egzersizi öğrenen milyonlarca insan, daha iyi sağlık ve mutluluk yaşadı.

Çin Komünist Partisinin (ÇKP) eski başkanı Jiang Zemin, manevi disiplin uygulamasının artan popülaritesini ÇKP'nin ateist ideolojisine bir tehdit olarak algıladı ve 20 Temmuz 1999'da uygulamayı yasaklayan bir talimat yayınladı.

Minghui.org, son 23 yıldaki zulüm sonucunda binlerce uygulayıcının öldüğünü doğruladı. Gerçek sayının çok daha yüksek olduğuna inanılıyor. Daha fazlası inançları için hapsedildi ve işkence gördü.

ÇKP'nin, organ nakli endüstrisini tedarik etmek için öldürülen gözaltındaki uygulayıcılardan organlarının toplanmasını onayladığına dair somut kanıtlar vardır.

Jiang'ın kişisel yönetimi altında, ÇKP, polis ve yargı sistemlerini geçersiz kılma yetkisine sahip ve tek işlevi Falun Dafa'ya karşı zulmü yürütmek olan hukuk dışı bir güvenlik örgütü olan 610 Ofisini kurdu.

Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.

Çince versiyonu mevcut