(Minghui.org) Bu yıl 70 yaşına girdim. Mart 1994'te, Tianjin'de Shifu'nun konferans serisine katıldım. O günden sonra Shifu kaderimi değiştirdi. Sefaletten ve ölümden kurtuldum. Dünya Falun Dafa Gününün 24. yıldönümünde, hayatımın karanlıktan aydınlığa nasıl değiştiğini sizinle paylaşmak istiyorum.

Acının İçine Düştüm

Kocam 39 yaşındayken göğüs ağrısı nedeniyle bir hastanenin acil servisine gitti. Kalbi durmuştu. Doktorlar onu kurtarmak için çok uğraştılar. 26 dakika sonra kalbi tekrar atmaya başladı. Ancak beynine uzun süre oksijen gitmediği için bazı beyin hücreleri ölmüştü. Bu yüzden o andan sonra kimseyi tanıyamadı ve hiçbir şey hatırlayamadı. Tam bir enkazdı. Özverili bir bakımla kocamın bilinci yerine geldi ve tekrar yürüyebildi, ancak zihinsel olarak neredeyse hiç tepki vermiyordu.

O zamanlar 30 yaşındaydım. Şimdi sıfırdan başlamam ve ona temel becerileri öğretmem gerekiyordu. Yedi yaşındaki kızımızı tek başıma büyütmek zorunda kaldım. Hayatımın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Her gün zekası olmayan bir koca ve küçük bir çocukla beraberdim. Böyle bir hayatı kabul edemedim ve yavaş yavaş bunalıma girdim. Bu yüzden uyuyamadım ve ne yapacağımı düşünmeye devam ettim. Benim de vücudum çöktü. Bazen artık yaşamak istemiyordum.

Bir aralık sabahı giyindim ve kapıdan çıktım. Kızım yüz ifademi gördü ve bir şeylerin ters gittiğini hissetti. Peşimden koştu, bacağıma sarıldı ve: "Anne, gitme!" diye ağladı. Küçük çocuğuma baktım ve zekasız bir babayla nasıl yaşayacağını düşündüm. Ama evdeki bu duruma daha fazla katlanamazdım. Hayatımın sunabileceği başka bir şey yoktu.

Şiddetli anemi ve uykusuzluktan acı çekiyordum ve ölümün elini omzumda hissediyordum. Bir arkadaşım içinde bulunduğum durumu gördü ve bana Falun Gong kitabını verdi. Onu okumayı bitirdiğimde bana bir giriş kursu için bilet verdi. Kursa katılmamı önerdi.

Mart 1994'’te Shifu Li, Tianjin'deki bir salonda bir konferans verdi. İlk gün salona girdiğimde, oturduğumda serin bir esinti hissettim. Daha sonra Shifu’nun bedenimi arındırmaya başladığını öğrendim. O ilk gece nihayet tekrar uyuyabildim. Uyandığımda kendimi enerji dolu hissediyordum. Hayatıma son vermek istediğime dair düşünceler kayboldu.

Falun Dafa O Gün Kaderimi Değiştirdi

Kısa bir süre sonra Zhuan Falun yayınlandı ve ben her gün iki ders okudum. Aklımdaki bütün sorular cevaplandı. Yaşam ruhum uyandı. Dört ay sonra işyerinde çalışanlar için bir sağlık kontrolü vardı. Rahmimdeki yumurta büyüklüğündeki yumrunun artık var olmadığını keşfettim. Beni rahatsız eden kanama durmuştu.

Shifu bize iyi insanlar olmayı ve her zaman başkalarını ilk sıraya koymayı öğretti. Falun Dafa kalbimi açtı ve yüzüme tekrar bir gülümseme kondurdu. Kendimi mutlu hissettim.

Shifu beni acı dolu bir ölümden geri getirmiş ve ışık dolu bir yola yönlendirmişti. Kocam sekiz yıl daha yaşadı ve sonra huzur içinde vefat etti.

Mucizeler Aynen Böyle Gerçekleşir

Mart 1994'te Tianjin'de Shifu'nun konferans serisine katıldığımda başıma gelen üç şaşırtıcı olayı anlatmak istiyorum.

Üçüncü gün Shifu şöyle dedi:

"Bunu yaptığımıza göre de herhangi bir aksiliğin meydana gelmesine izin vermeyiz. Eğer xiulian uygulamasında gerçekten doğru yolu takip ederseniz, hiç kimse size istediği gibi bir şey yapmaya cesaret edemez. Buna ek olarak, Fa Bedenlerimin koruması altındasınız ve herhangi bir tehlike içerisinde olmayacaksınız."  (Zhuan Falun)

Dersten sonra bisikletimle eve döndüm. Shifu'nun az önce öğrettiklerini düşündüm ve bizi koruyacağına söz verdiğine sevindim. Birden sol tarafıma bir şeyin çarptığını hissettim ve dengemi kaybettim. Çarpmanın etkisiyle yolun kenarına fırladım, yaklaşık bir metre ötede bir gölet vardı. Birden birinin motosikletimi dengelediğini hissettim. Düşmeden yavaşça ileri doğru kaydım. Sonra kafamı kaldırdım ve yanımdan hızla geçen bir motosiklet gördüm. Sonra sürücü geri döndü, genç bir adamdı. Önümde durdu ve bana sordu: "İyi misiniz? Size çarpmak istememiştim. Hadi hastaneye gidelim!" Gülümsedim ve ona: "Ben iyiyim. Hız yapıyordun ama ben iyiyim. Devam edebilirsin!" dedim. Eve doğru yoluma devam ettim. Çok sevinçliydim çünkü Shifu’nun beni koruduğunu biliyordum.

İkinci Şaşırtıcı Olay

2003 yılında kardeşlerimden biri düştü. Birkaç kaburgası kırıldı, bir tanesi akciğerini deldi. İç kanaması çok fazlaydı ve şoka girdi. Ayrıca solunum problemleri de vardı. Hastane bize onun ölümüne hazırlanmamızı söyledi. Kardeşim sadece 47 yaşındaydı. Shifu'dan ona yardım etmesini istedim. Kısa bir süre sonra kardeşimin kanaması durdu ve ameliyat olmadan iyileşti.

O hastanedeyken, bir gece boyunca ona ben baktım. Yokuş aşağı bisikletle eve dönerken bisikletime bir şeyin çarptığını hissettim ve bisikletten fırladım. Tam yere düşmek üzereyken "Bana bir şey olmaz" diye düşündüm. Sünger gibi yumuşak bir şeyin üzerine düştüm.

Hızla ayağa kalktım ve yaralanmadığımı fark ettim. Sadece kıyafetim biraz kirlenmişti. Arkamı döndüm ve iki metre kadar arkamda bisikletimi gördüm. Yoldan geçen birkaç kişi bisikletimi kaldırmaya yardım etti. Ön lastik patlamıştı.

Sonra yerde yatan bir motosiklet gördüm, genç bir adamın bacağı ezilmişti. Yoldan geçenler hemen onu motosikletin altından çıkardılar. Kot pantolonu yırtılmıştı, bacağı yaralıydı ve kanıyordu. Genç adam o kadar korkmuştu ki ağlamaya başladı. Sürekli benden özür diliyordu. Onu teselli ettim ve: "Bana bilerek çarpmak istemedin. Ben iyiyim. Merak etme. Senden para istemeyeceğim" dedim.

Tanıklar bana şöyle dedi: "Bu kadar aptal olma. Şu anda iyi olabilirsin ama iç organlarının yaralanıp yaralanmadığını kim bilebilir? Hastaneye gitmen gerekebilir." Birisi genç adamdan tazminat olarak bana para vermesini isterken, başka bir kişi de telefon numarasını istedi. Onlara para istemediğimi söyledim. Sonra genç adamdan hemen gitmesini ve bacağıyla ilgilenmesini istedim.

Genç adam motosikletine binip yola koyuldu. Artık bisikletimi süremiyordum ve eve gitmem için bir taksi çağırdım. Beni bir kez daha kurtardığı için Shifu'ya sonsuz minnettarım.

Üçüncü Şaşırtıcı Olay

Aralık 2017'de oldukça soğuktu. Bir gün anneme bakmak için bisiklete biniyordum ki birden arkamdan bir araba bana çarptı. Tepki veremeden yere savruldum.

Bir süre sonra birinin şöyle dediğini duydum: "Beni duyabiliyor musunuz? Hareket edebilir misiniz? Kenara çekilelim." Gözlerimi açtığımda engelli insanların kullandığı türden büyük bir elektrikli araba gördüm. Bir de ambulans vardı. Birkaç kişi beni yolun kenarına yatırmaya yardım ediyordu. Onlara: "Hastaneye gitmeme gerek yok. Ben iyiyim" dedim. Böylece ambulans tekrar uzaklaştı.

Ondan sonra polis kızımı aradı ve gelmesini söyledi. Beni hastaneye götürmek için ısrar ettiler çünkü başımda büyük bir şişlik vardı ve kusuyordum. Birkaç kişi beni hastaneye götürdü. Beynimin tomografisini çektiler ve beni orada tuttular. O anda bilincimi kaybetmeye başladım ve hiçbir şey hatırlayamıyordum.

Daha sonra birinin adımı söylediğini duydum ve uyandım. Bir doktor bana adımı sordu. Bana: "Beyin kanamanız var ve ameliyat olmanız gerekiyor" dedi. "Ameliyat olmak istemiyorum" diye cevap verdim. Devam etti: "Şu anda tansiyonunuz çok yüksek. Eğer kanı boşaltmazsak, çok fazla zarar verir." Ben de ona: "Hayır, ameliyat olmak istemiyorum" dedim. Sonra bilincimi kaybettim. Uyandığımda ailemi sordum ve iki gün iki gece boyunca acil serviste yattığım ve bilincimin yerinde olmadığı söylendi.

Zihnim bomboştu. Başımı hareket ettiremiyordum. Biraz hareket ettirsem bile başımın döndüğünü hissediyordum. Shifu'nun sözlerini de hatırlayamıyordum. Bu yüzden Shifu'dan beni kurtarması için yalvardım. Kızımdan eve gitmesini ve bana Shifu'nun kaydedilmiş sesli derslerini getirmesini istedim. Sonra onları kulaklıkla sürekli dinledim. Yavaş yavaş hafızamı geri kazandım.

Ayağa kalkabildiğimde kızımdan beni eve götürmesini istedim. Ona: “Eve gitmek ve egzersizleri yapmak istiyorum. Bu şekilde daha hızlı iyileşeceğim. Shifu benimle ilgilenecek, iyi olacağım” dedim. Böylece hastanede beş gün geçirdikten sonra eve geldim. Doktor, kızımdan gelecekte büyük olasılıkla kazanın sonuçlarına maruz kalacağımı hasar belirten bir belge imzalamasını istedi. Kızım o kadar korkmuştu ki ağladı.

Evdeyken endişelenmedim ve sadece Shifu’nun beni kurtaracağına inandım. Her gün Falun Dafa kitaplarını okudum ve kendimi Fa'nın yazılarına kaptırdım. Bu harika bir duyguydu. Ayrıca beş egzersizi de yaptım. Başlangıçta ayakta duramıyordum ve onları oturarak yapmak zorunda kaldım. Birkaç gün sonra ayağa kalkabildim ve bir dolaba yaslanarak ayakta yapabildim. Yavaş yavaş baş dönmesi, enerji eksikliği gibi semptomlar ortadan kalktı.

Shifu'nun öğretisini takip ettiğimde ve bir uygulayıcı gibi davrandığımda mucize oldu. Bir aydan fazla bir süre sonra, herhangi bir yan etki olmadan tamamen iyileşmiştim. Sadece bu da değil, hafızam da eskisinden daha iyiydi. Geçmişte Zhuan Falun'u ezberlemeye çalışmıştım ama başaramamıştım, bu yüzden vazgeçmiştim. Şimdi kitabı tekrar ezberlemeye başladım. Bir de baktım ki hafızam oldukça iyiydi. Beni bir kez daha kurtardığı için Shifu'ya teşekkür ettim.

Kazadan bir hafta sonra trafik yetkilisi olayı açıklığa kavuşturmak istedi ve her iki tarafın da gelmesini istedi. O sırada henüz hareket edemediğim için kızım benim yerime gitti. Görüşmeden önce 50 yaşlarında engelli bir adamın bana çarptığını öğrendim. Polise hasta olduğunu ve gelirinin düşük olduğunu söylemiş. Kızıma: “Bana çarpmak istemedi. Zaten 50 yaşının üzerinde ve emekli maaşı yok. Üstelik engelli. Acınacak halde. Para istemeyin. Sadece polisin söylediklerini dinle ve adamdan para kabul etme” dedim.

Kızım karakoldan döndüğünde beni aradı. Polisin kazanın video görüntülerini izlettiğini söyledi. Bana ne kadar kötü çarptığını görünce ağlamış. Neyse ki arkamda araba yoktu, yoksa sonuçları hayal bile edilemezdi. Polis memuru kızıma kazanın tüm sorumluluğunun karşı tarafa ait olduğunu açıkladı ve ona bu konuda ne yapmak istediğini sordu. Kızım da: "Annem para istemememi söyledi. Henüz iyileşmemiş olmasına ve gelecekte ne olacağını bilmemesine rağmen adam için üzülüyor. Annem 30,000 yuan (yaklaşık 3,950 Euro) tutarındaki hastane masraflarını karşıladı, diğer masrafları saymıyorum. Annemin bana söylediklerini yapacağım ve iyi bir insan olacağım" Sonunda adam hastane masraflarını karşılamayı kabul etti. Yapılan diğer masrafları ödemesini istemedik.

Bana çarpan adam ve oğlu çok duygulandılar. Polis memuru bile şöyle dedi: "İyi bir insanla karşılaştınız. Bu türden pek çok kazayla ilgilendim ve genellikle insanlar gelir kaybı ve gelecekteki tıbbi masraflar gibi şeyleri karşılamak için en az 200.000 yuan (yaklaşık 26.400 Euro) isterler. Sizin durumunuzda, mağdur kişi hiçbir şey istemedi." Adam ve oğlu kızıma: "Lütfen annenize teşekkürlerimizi iletin" dediler.

Shifu bize uygulayıcılar olarak başkalarına karşı düşünceli olmamız ve kişisel çıkarlarımızdan vazgeçmemiz gerektiğini öğretir. Shifu'nun bize söylediği gibi davrandım ve bu yüzden bu kadar çabuk iyileştim. Kafatasım kırılmasına rağmen hiçbir ağrı hissetmedim.

Kazayı duyan herkes bana: “Çok naziksin ama çok aptalsın. Daha fazla para istemeniz gerekirdi” dediler. Sonra insanlara Falun Dafa'nın ne kadar harika olduğunu ve Shifu'nun ne kadar olağanüstü olduğunu göstermek için deneyimlerimi paylaştım. Onlara: "Falun Dafa uygulayıcıları gibi daha fazla iyi insan olsaydı, toplumdaki ahlak yükselirdi. Ancak Çin Komünist Partisi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye göre davrananlara zulmetmek için gücünü kullanıyor. İyiliği bastıranlar kötüdür” dedim.

Benim tecrübelerim sayesinde ailem Falun Dafa'nın mucizelerine tanık oldu. Kızım özellikle benim hayatımı kurtardığı için Shifu'ya minnettar. Bu yüzden sık sık Shifu'nun resminin önüne ona saygı göstermek için meyveler koyar.

Kardeşim: “Abla, ne kadar kötü göründüğünü bilmiyorsun. Yüzün şişmiş ve morarmıştı. Çok korkmuştuk. Tansiyonun 200'ün üzerindeydi ama ameliyatı kabul etmedin. Doktor tehlikede olduğunu söyledi. İki gün boyunca bilincin kapalıydı, çok korkmuştuk. Çok çabuk iyileştin ve hiçbir komplikasyon olmadı. Falun Dafa gerçekten olağanüstü. Geçmişte bize bunu söylediğin de şüphelerimiz vardı. Ama şimdi buna inanıyoruz” dedi.