(Minghui.org) Ben Falun Dafa’yı veya Falun Gong’u uygulamaya 1996 yılında başlayan yaşlı bir uygulayıcıyım. Bu yıl yetmiş sekiz yaşına gireceğim. Burada yerel düzeydeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) devlet görevlilerine – yani polisler, mahalle yönetim bürosu personelleri ve topluluk komitesi üyelerine gerçeği açıklamakla geçen geçtiğimiz bu yıllar boyunca olan uygulama deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

Devlet Görevlilerine Gerçeği Açıklamak

2016 Yeni Yılından sonraki bir gün kızım sabah eve erken gelip bana dedi ki: “Anne, Kapsamlı Sokak Yönetim Ofisi beni arayıp Jiang Zemin’e [Falun Gong zulmünü başlatan eski ÇKP lideri] dava açtığını ve dava materyallerinin Ulusal Güvenlik Birimine nakledildiğini söyledi. Kısa bir zaman önce bir devlet görevlisi de bu meseleyle ilgili olarak beni aradı.”

O anda ailemin endişelenmesini istemediğim için cevap vermedim. Kızımın endişeli ve korkmuş olduğunu görmem üzerine düşündüm, onun için gerçekten zordu. Bunca yıl boyunca o ve ailesi çok fazla şeye katlanırken benim için korkup endişelendiler. Kızıma sakince dedim ki: “Korkma. Mevcut hükümet 1 Mayıs 2015’de ‘Her dava dosyalanmalı, her şikayet adres belirtilmiş bir şekilde olmalıdır’ hükmünü içeren yeni bir yargı politikasını yürürlüğe koydu. Biz Falun Gong uygulayıcıları kanunu çiğnemedik; ülkenin kanun ve politikalarına göre hareket ediyoruz.” Sözlerimi duyduktan sonra kızım cesaretlendi ve artık benim hakkımda o kadar endişelenmedi.

1999’da ÇKP’nin zulmü başladığından beri devlet görevlileri ve yerel polis memurları tarafından izleniyorum. Hayatı çekilmez hale getirerek sözde hassas günlerde ya kapıma gelip ya da telefon edip beni taciz ettiler. Bunun çocuklarımın işini ve gelecekteki konumlarını etkileyeceğini söyleyerek ailemi tehdit ettiler.

Ailem büyük bir baskı hissediyordu, beni yanlış anlıyordu, hatta bana karşı kırgınlık barındırıyordu. Bir polis memuru yıl sonu primini ve terfisini olumsuz bir şekilde etkilediğimden şikayet etti. On yıldan fazla bir zaman boyunca zulme pasif bir şekilde katlandım. Her ne zaman uğrasalar onlara gerçeği açıklamama karşın, nezaketim yeterli değildi; kırgınlık, mücadelecilik ve kızgınlıkla kirlenmişti. Bu şekilde insanları nasıl kurtarabilirdim? Gelişme zamanımın geldiğini fark ettim. Parti tabanındaki bu memurlar zulmün gerçek kurbanlarıdır ve en derinden zehirlenmişlerdir. Söylenenleri yaparak sadece yukarıdan gelen emirleri izlemeyi bilirler. Birçoğu zulmün gerçeğinden habersiz, dinlemeye veya zulmün gerçek durumunu gösteren materyallere bakmaya gönülsüzdü. Ve ben de kendime sıkıntı getireceği korkusuyla onlarla doğrudan yüz yüze gelip gerçeği açıklamaya cesaret edemiyordum.

Öğleden sonra Falun Dafa’nın kurucusu Shifu Li’den korkuyu ortadan kaldırmam ve bu yerel düzeydeki memurlarla yüz yüze gelip onlara gerçeği açıklayarak onları kurtarabilmem için beni güçlendirmesini isteyerek doğru düşünceler göndermek amacıyla oturdum. Doğru düşünceler gönderdikten sonra Kapsamlı Yönetim Ofisine gittim.

Genç bir kadın beni karşıladı. Amacımı açıklayıp Falun Gong’u uyguladığımı söyledim. Çok geçmeden iki adan ve bir kadın yanıma geldiler. Kadın, Bayan Jiang, kızımı arayanlardan biriydi. İki adam bir şekilde bir şekilde korkutucu duruyordu – cüsseli ve sert görünüyorlardı.

Görünüşlerini görmem üzerine gerçekten biraz gerildim. Sadece Bayan Jiang olması gerekmiyor muydu? Sakin görünmeye çalışıp sordum, “Neden bu kadar insan geldi?” Beni duymazdan geldiler, bunun üzerine kendimi sakinleştirip dedim ki: “Pekala, daha fazla insanın gerçeği duyması iyi.” Bayan Jiang not almaya hazırlanarak dedi ki: “Jiang Zemin’e ne zaman dava açtın? Hangi tarihte? Onu kendin mi yazdın?” Ona sert bir şekilde dedim ki: “Not almak yok, fotoğraf çekmek yok!” Ne kadar kararlı olduğumu duymaları üzerine kalemlerini ve cep telefonlarını bıraktılar.

Sakince dedim ki: “Jiang Zemin’a dava açma materyallerimin Ulusal Güvenlik Birimine nakledildiğinden bahsettiniz, onları oradan kontrol edebilirsiniz. Jiang’a karşı dava dosyası hazırlamaya gelince onu kendim yazdım.” Onlara Jiang Zemin’e neden dava açmak istediğimi, Falun Gong’un ne olduğunu ve Falun Gong’u uygulamaya başlamadan önce ne kadar güçsüz olduğumu anlattım. Özellikle soğuğa ve rüzgara karşı hassastım ve en sıcak yaz günlerinde bile vantilatör kullanamazdım. Falun Gong beni ölümün eşiğindeki narin birisinden hem zihin hem beden yönünden sağlıklı ve mutlu bir kişi haline dönüştürdü.

Daha sonra Pekin’deki 25 Nisan barışçıl başvurusu, ÇKP’nin Tiananmen Meydanında sahnelediği kendini yakma olayının ardındaki gerçek hakkında ve rejimin iyi kalpli Falun Gong uygulayıcılarına nasıl acımasız bir şekilde zulmettiği hakkında konuştum. Sessizce dinlediler.

Açıklamam sırasında Bayan Jiang sık sık sözümü kesip bana sordu, “Nasıl bu kadar biliyorsun? Bunu nereden duydun?” Gözleri ve ses tonundan beyninin derinden yıkandığı ve bana tek kelimeyle inanmadığı açıktı; benden üstün olduğunu düşünüyordu. Ona nazikçe şunu söylerken Falun Gong gerçeği hakkındaki materyallerle dolu önceden hazırladığım bir zarfı uzattım, “Bir bakın, bunlar dünya çağında bilinen Çin’de meydana gelen önemli olaylar!” Aceleyle ellerini sallayarak dedi ki: “İstemiyorum!” “O zaman lütfen üstlerinize iletin,” dedim. Onu isteksizce alıp masanın üzerine koydu.

Erkek polis memurlarından birisi ayrıldığında onlarla yaklaşık bir saattir konuşuyordum. Bayan Jiang’ın masanın üzerine bıraktığı materyallerle dolu zarfı diğer memura uzattım, dostça bir tavırla omzunu okşayarak dedim ki: “Hey, onu okumayacaksa siz bir bakmalısınız. Bugünlerde Dafa hakkındaki gerçeği anlamak yararlı. Dar görüşlü olmayın!” Artık sert veya kaba görünmüyordu. Karşılık olarak mırıldanıp zarfı bir çekmeceye koydu.

Tavrındaki değişikliği görmek beni mutlu etti; bugünkü seyahatim boşuna olmamıştı. Bayan Jiang’a ofisinde gerçeği açıklamaya devam ettim. Gitgide ifadelerinin değiştiğini fark ettim. Nezaket ve merhametimi hissediyorlardı. Arkalarındaki kötülüğün dağıldığını biliyordum—kibir, önyargı, aşağılama ve küçümseyici tavırları yok oldu ve dostça davranmaya başladılar.

Onlara içtenlikle dedim ki: “Falun Gong hakkında daha fazla öğrenebileceğinizi umuyorum. Materyallere bakıp şunu hatırlayın, ‘Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi.’ Herhangi bir sorunuz olursa lütfen doğrudan benimle konuşmaya gelin; ailemi rahatsız etmeyin.” Aileme bir daha sıkıntı vermemeye söz verirken onaylayarak başlarını salladılar. Gerçekten de son yıllarda kızımı rahatsız etmediler.

Sokak bürosundan ayrılmam üzerine mahalle komitesine uğradım. Topluluk müdürüyle Jiang’a dava açmak hakkında konuştum ve ona bazı bilgilendirme materyalleri verdim ve onları mutlulukla kabul etti.

Eve geldiğimde saat akşam yediyi geçmişti. Daha önce hiç bu kadar rahat ve mutlu olmamışım gibi son derece huzurlu hissediyordum. Bu devlet görevlilerine yüz yüze gerçeği ilk açıklayışımdı; hayal ettiğim kadar zor olmamıştı. İçten olup gerçekten onların iyiliğini istediğim sürece merhametimi hissedip kurtarılabileceklerini fark ettim. Çoğu iyi kalpliydi; sadece biz yeterince iyi yapmamıştık ve korkunun altında eziliyorduk.

Bir gün bir hane kaydı polis memuru bana aniden pişman bir bakışla dedi ki: “Sana zulmettim.” Ona dedim ki: “Falun Gong uygulayıcıları zulme uğruyorlar, ama başka bir bakış açısından bakıldığında, ÇKP tarafından gerçekten zulme uğrayan sizlersiniz. Ancak gerçeği gerçekten anlayıp Parti’den ayrıldığınız sürece, bu silahın namlusunu bir santimetre kaldırmak gibi değil mi?” Mutlu bir şekilde gülümsedi. O anda bana zulmedenlerin bana artık o kadar itici gelmediğini de hissettim.

Polis Karakolunda Gerçeği Açıklamak

Sokak ve topluluk memurlarına yüz yüze gerçeği açıkladığımdan beri hep daha fazla polis memuruna gerçeği açıklamak için polis karakoluna gitmek istiyordum. Ancak bu dileği gerçekleştirmek için doğru fırsatı hiç bulamamışım gibi görünüyordu.

2022’de ÇKP’nin 20. Parti Kongresi sırasında gerçeği anlamayan biri beni bildirdiğinde bir toplulukta gerçeği-açıklama broşürleri dağıtıyordum. O gece saat 1:30 civarında bir grup polis memuru paldır küldür evime girip beni polis karakoluna götürdü.

Memurlardan birinin giysisinin üzerinde ÇKP amblemi vardı, öfkeyle dolu bir yumrukla masaya vurup bana bağırdı, “20. Parti Kongresi sırasında broşür dağıtacak kadar yüzsüzsün!” Sakince cevap verdim, “Salgının yaygınlaşması ve

bu kadar çok doğal ve insan yapımı felaketle birlikte bir Falun Gong uygulayıcısı olarak sebep ve sonuç ilkesini anlıyorum. İnsanları kurtarmak, onlara bu büyük felaketten nasıl kurtulacaklarını söylemek için gerçeği-açıklama materyalleri dağıtıyorum.”

Daha sonra bana gerçeği açıklama broşürlerinin nereden geldiğini sordu. Dedim ki: “Sormayın; size söylemeyeceğim.” Bunu duyması üzerine agresif tavrı kayboldu. Bir süre sonra ayrıldı. Not alan ortağı onun ayrıldığını görmesi üzerine daha fazla bir şey sorarak beni rahatsız etmedi, beni bir odaya götürdü ve orada oturmamı söyledi. Bu nedenle tam lotus pozisyonunda bir sandalyeye oturdum, gözlerimi kapatıp doğru düşünceler gönderdim. Shifu’dan beni güçlendirip bana bilgelik ve cesaret vermesini istedim.

Odada tutuklanmış olan birkaç kişi daha vardı ve orada tam lotus pozisyonunda otururken merakla bana baktılar. “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” diye tekrarlamalarını isteyerek onlarla kalbimden iletişim kurdum. Sürekli olarak Shifu’dan bu sıkıntının üstesinden gelmem için bana yardım etmesini istedim. Aniden sıcak bir enerji akımı başımın tepesinden aşağı aktı ve bir ses bana dedi ki: “Gerçeği açıkla, polisleri kurtar!” Ah, bu Shifu’nun bana hatırlatmasıydı. Shifu tam yanımdaydı! Son derece cesaretlendim.

Sabah 9:30 sıralarında; sekreterler, müdürler ve hane kayıt memurlarını içeren topluluk memurlarıyla dolu başka bir odaya çağrıldım. Kızım da çağrılmıştı. (Daha sonra beni Falun Gong’u uygulamaktan vazgeçmeye ikna etmesi için getirildiğini öğrendim.)

Shifu diyor ki:

“Sadece etkilenmeden kalarak tüm durumları doğru bir biçimde ele alabilirsiniz demiştim.”  (2005 Kanada Fa Konferansında Fa'yı Öğretme)

Tek kelime dahi etmeden hepsi baskılanmış gibi görünüyordu; hiçbiri konuşmak için gelmedi ve sonunda hepsi kızımı benimle bırakarak ayrıldı.

Öğleden sonra 2’yi geçtiğinde beni polis karakoluna götürdüler. Sert görünüşlü bir memur dedi ki: “Senin yüzünden şehir liderlerinden azar işittim!” Bana nasıl azarlandığını anlatmaya devam etti. Onun da bir kurban olduğunu, kurtarılması gereken birisi olduğunu düşündüm, bu nedenle şunu söylemek için fırsat yakaladım, “Siz çocukların bir günde 12 saatten fazla olarak ve çoğunlukla zamanında yemek yiyemeyip aç kalarak çok sıkı çalıştığınızı görüyorum. Bu kolay değil!” Onlara Falun Gong uygulayıcılarına zulmetmeleri onlar açısından iyi olmadığı için bunu yapmamalarını söyledim ve onları “namlunun ucunu bir santimetre yükseltmeleri” için cesaretlendirerek Almanya Berlin Duvarındaki polisin hikayesini paylaştım. Hiçbir şey söylemeyip sessizce beni dinlediler.

Çok geçmeden polis memuru bana dedi ki: “Senden hiçbir şey istemeyeceğiz, sadece prosedürleri izliyoruz.” Bunun gerçeği açıklayıp onları kurtarmam için mükemmel bir fırsat olduğunu düşündüm, bu nedenle sessizce Shifu’dan bilgelik istedim.

Başlangıçta “davayla ilgisiz” olduklarını söyleyerek sorularını cevaplamayı reddediyordum. Daha sonra bana doğrudan sordular, “Broşürleri neden o toplulukta dağıtıyordun?” Amacın neydi?” Dedim ki: “Budalar önceden belirlenmiş ilişkisi olanları kurtarırlar. Broşürleri insanlara Falun Gong hakkındaki gerçeği anlatmak için dağıtıyorum. İnsanları kurtarmak Dafa öğrencileri olarak sorumluluğumuzdur; nereye gidersek gidelim kurtarabileceklerimizi kurtarırız. Gerçeği-açıklama materyallerini görüp gerçeği anlayanlar kurtarılıp büyük felaketten sağ çıkabilirler.”

Daha sonra Falun Gong’un Parti ve sosyalizme karşı olduğunu, devletin ve hükümetin buna izin vermediğini iddia ettiler. Hemen onları durdurdum, “Durun! Falun Gong Çin’de her zaman yasal oldu, Falun Gong kitapları ve materyalleri de öyle. 1 Mart 2011’de Basım ve Yayın Genel Yönetim başkanı tüm Falun Gong kitaplarının ve materyallerinin yasal olduğunu beyan ederek 50 no’lu yasağın hükümsüz olduğunu duyurdu. Fransa’daki bir gazeteciyle olan röportaj sırasında Falun Gong uygulayıcılarının sayısı ÇKP üyelerininkini geçtiği için kıskançlıktan dolayı asılsız beyanlarda bulunan Jiang Zemin’di. O şeyleri kıskançlıktan dolayı söyledi! Falun Gong uygulayıcıları Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü evrensel ilkeleri temelinde uygulama yapıyorlar. Asla herhangi bir tarikatın içinde bulunmadım, ne de herhangi bir qigong derneğine katıldım. Söyledikleriniz ÇKP’nin uydurduğu iftira ve yalanlardır, doğru değildir!”

Falun Gong’u uygulamaktan elde ettiğim faydaları sordular. Dedim ki: “Birçok faydası var. Öncelikle sağlıklı bir beden kazandım ve yirmi yıldan fazla zamandır hasta olmuyorum veya ilaç almıyorum. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörüye bağlı kalarak, vurulduğumda veya aşağılandığımda karşılık vermeyerek, dayanılmaz olana katlanarak ve bencilce davranmayarak, düşünceli olarak, asil bir kişi olarak toplumda daha iyi bir kişi haline geldim.”

Daha sonra Falun Gong insanlara iyi olmayı öğrettiği için Falun Gong uygulayıcılarına zulmetmemelerini tavsiye ettim, Shifu Li’nin insanları kurtarmak için burada olduğunu söyledim. Onlara nezaketle bütün hayatları boyunca ele aldıkları davalardan sorumlu olmalarını hatırlattım. Anladıklarını söylediler.

Süreç boyunca Shifu’dan ismiyle bahsettiklerinden onlara sertçe dedim ki: “Shifu Li’ye doğrudan ismiyle hitap edemezsiniz; o milyonlarca uygulayıcının saygıdeğer Shifu’sudur. Ona derinden saygı duyuyoruz.” Hemen kendilerini düzeltip ona “Shifu” dediler.

Daha sonra muhtemelen polis akademisinden yeni mezun olan genç insanlarla çevrili bir şekilde kan tetkikleri ve fizik muayene için götürüldüm. Beni gördüklerinde “Falun Dafa” dediler ve ekledim, “‘İyi’ de demelisiniz!” Hepsi güldü. Onlara iki sözü söyledim, “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi.” Bazen “Doğruluk-Merhamet-Güzellik” olarak yanlış telaffuz ettiler ve onları iki sözü unutmamalarını hatırlatarak düzelttim.

Sonuç

Bu tutuklama kaçınılmaz büyük bir felaketin gelmesine benzer bir şekilde büyük bir sıkıntı gibi görünüyordu, ama korkmadım; Shifu yanımda olduğu için sakindim. Bu deneyim polis memurlarına gerçeği yüz yüze açıklamak için uzun zamandır taşıdığım dileği gerçekleştirmemi sağladı.

Yerel düzeydeki memurlara gerçeği açıklama sürecinin aynı zamanda benim için uygulamamda bir gelişim süreci olduğunu da derinden fark ettim. Eskiden onlardan nefret edip korkardım, hatta onları düşman olarak görürdüm. Bu iletişim yoluyla bakış açım değişti, merhametim ortaya çıktı ve onların da Shifu’nun geçmiş yaşamlardaki akrabaları olduğunu gerçekten hissettim. Sadece Shifu ve Fa’ya inanıp ciddiyetle egoyu bırakarak onları kurtarıp tarih öncesi yeminimi yerine getirebilirim.