(Minghui.org) Her Dünya Falun Dafa Günü'nde Minghui.org, Falun Dafa'nın kurucusu Shifu Li Hongzhi'ye içten şükranlarını ifade etmek için dünyanın dört bir yanındaki uygulayıcılar tarafından sunulan yüzlerce tebrik kartlarını yayınlar. Tebrik kartlarına ek olarak, uygulayıcıların Dafa uygulamasından nasıl faydalandıklarını teyit eden ve bu kutsal olayı kutlayan makaleler de bulunmaktadır.

"Zorlukların Üstesinden Gelmenin Tek Yolunun Uygulama Olduğuna Dair Kesin İnancım"  başlıklı bir makale dikkatimi çekti. Bu Minghui.org'da yayınlanan tipik bir paylaşım makalesi değil. Uygulama perspektifinden bakıldığında, bu uygulayıcının xinxing'i ve Fa anlayışını geliştirmesi gereken hâlâ çok şey var.

Yazar, büyürken zulme tanık olan genç bir adamdır. Modern trendlerden etkilendi ve Falun Dafa'yı uygulayıp uygulamama konusunda defalarca tereddüt etti. Onun hakkındaki en şaşırtıcı şey, birçok başkasını Dafa'ya katılmaya çeken sağlık iyileşmesini deneyimlemediğinde, hala uygulama fırsatına değer vermesi ve kendini gerçek anlamda geliştirmenin bir sıkıntıdan kurtulmanın tek yolu olduğuna inanmasıydı.

Benim düşünceme göre, Falun Dafa'yı uygulamak, sağlığın iyileştirilmesi ile ilgili değildir, o, kişinin xinxing'ini geliştirmesinden sonraki bir "yan ürün"dür. Bu, bir uygulayıcının Dafa'ya doğru bir inanç geliştirmesinden sonra Shifu’nun merhametli kutsaması ve verdiği teşviktir.

Aslında, Batı'da modern bilim üzerine eğitim almış ve kendilerini çok rasyonel hisseden bazı uygulayıcılar da dahil olmak üzere, Falun Dafa uygulamasının "qigong şifası" ile aynı olduğunu hisseden birçok uygulayıcı görüyorum.

Fa'yı okumanın, Fa'yı içselleştirmek veya Fa'yı elde etmekle aynı şey olmadığı konusunda açık olmalıyız. Kişinin xinxing'ini geliştirmeden egzersizleri yapması, xiulian uygulamakla aynı şey değildir. Ancak birçok uygulayıcı hala Fa'yı okudukları ve egzersizleri yaptıkları için iyi sağlık ödülünü "hak ettiklerini" düşünüyor. Bu, özellikle yıllar önce sahip oldukları ciddi hastalıklara çare ararken Dafa'ya başlayanlar için geçerlidir. Belki de "hastalıklarının" nüksetmesinin ve Fa'yı kaç saat çalışırlarsa çalışsınlar veya egzersizleri ne kadar yaparlarsa yapsınlar devam etmelerinin ana sebebi budur.

Öte yandan, uygulayıcı olmayanlara gerçekleri açıkladığımızda, kişinin Dafa'yı elde ettikten sonra sağlığının iyileştirilmesi veya gergin aile ilişkilerinin iyileştirilmesi gibi örnekler, insanların anlaması için daha kolaydır. Bahsettiğim makalenin yazarı için, kendisi dramatik bir sağlık iyileşmesi yaşamamış olsa bile, neden Dafa'yı uyguladığı veya Falun Dafa'yı uygulamanın ne olduğu konusundaki anlayışını hala paylaşabilir. Derin prensipleri genişletmek zorunda değildi, fakat Dafa'daki manevi uygulamanın temel bir açıklaması hala insanları uygulamaya çekebilir.

Hangi konu hakkında konuşursak konuşalım, en önemli şey Dafa uygulamasını kutsama, şöhret, servet veya aşk arayışı olarak görmememizdir. Xiulian uygulamasının gerçek özü, çok daha derinlerdedir; öylece göze çarpan bir şey değildir.

Biz uygulayıcılar kendimize şu soruyu sorabiliriz: Neden varız? Neden xiulian uyguluyoruz? Falun Dafa nedir? Hayat neyle ilgili? Uygulayıcıların misyon ve görevleri nelerdir? Eğer uygulayıcılar Dafa'ya inandıkların da kutsama elde edeceklerini varsayarlarsa, o zaman onların anlayışları çok sığdır ve ona gerçekten inanmazlar.

İncil'den bir hikaye paylaşmak istiyorum. Eyüp, zamanının en zengin adamıydı. 7.000 koyunu, 3.000 devesi, 500 öküz boyunduruğu, 500 dişi eşeği ve birçok hizmetli ve hizmetçisi vardı. Ayrıca yedi oğlu ve üç kızı vardı.

Tanrı Şeytan'a şöyle dedi: "Yeryüzünde onun gibisi (Eyüp), kusursuz, doğru, Tanrı'dan korkan ve kötülükten sakınan kimse yoktur." Fakat Şeytan şöyle dedi: “Eyüp Tanrı'dan boşuna mı korkuyor? Onun, ev halkının ve sahip olduğu her şeyin çevresini çitle çevirmedin mi? Ellerinin işini bereketli kıldın, böylece davarları ve sığırları tüm ülkeye yayıldı. Ama elini uzat ve elindekini vur, o zaman yüzüne karşı sana lanet okuyacaktır.”

Ancak Şeytan, Eyüp'ün çocuklarını, servetini, sağlığını ve itibarını (insanın değer verdiği her şeyi) elinden aldıktan sonra bile bu, Eyüp'ün Tanrı'ya olan inancını sarsmadı.

Şeytan, Eyüp'e saldırmak için başka bir girişimde “Eyüp'ün vücudunda, başının üstünden ayak tabanlarına kadar acı veren yaralar açtı. Eyüp kendini kaşımak için kırık bir çömlek parçası aldı ve sefalet içinde küllerin içinde oturdu.” Eyüp'ün karısı ona şöyle dedi: “Neden masum kalmaya çalışıyorsun? Tanrıya lanet et ve öl!” Eyüp şöyle cevap verdi: “Aptal bir kadın gibi konuşuyorsun. Tanrı’dan sadece iyi şeyleri mi alalım ve belayı kabul etmeyelim mi?”

Eyüp, kendisini teselli etmeye gelen üç arkadaşıyla bu acılar hakkında tartıştı. Arkadaşları onu ne kadar ikna etmeye çalışırsa çalışsın, Eyüp Tanrı'ya lanet etmeyi reddetti.

Eyüp birçok büyük sıkıntıya rağmen Tanrı’ya sadık kaldı. Dedi ki: “Annemin rahminden çıplak geldim ve çıplak döneceğim. Rab verdi ve Rab aldı; Rabbin adı mübarek olsun.”

Tanrı bir kasırgada ortaya çıktı ve Eyüp'ün sorularını yanıtlamak yerine ona doğanın gizemlerini sordu. Eyüp kendi önemsizliğini biliyordu ve çektiği acıların da Tanrı'nın isteği olduğunu anladı. Adama şöyle dedi: "İşte, Rab korkusu bilgeliktir ve kötülükten uzaklaşmak anlayıştır." Eyüp'ün daha sonra eskisinden daha zengin bir hayat ve 140 yıl yaşadığı söyleniyor.

Eğer bir spiritüel uygulayıcı kutsamaları hak ettiğini düşünür ve kutsamalar almazsa, uygulamayı bırakırsa, bu sığlıktır ve o kişi gerçek bir inanca sahip değildir. Kişinin kalbi sıradan insanlar arasında olduğunda, Tanrı’nın düzenlemelerini anlamak imkansız olabilir.

Tanrısal olanın önünde alçakgönüllü kalamayan bir insan, Tanrı’ya gerçekten inanmaz. Eğer bir kişi Falun Dafa'yı yalnızca fayda ve kutsama için uygularsa, o zaman Dafa'nın ne olduğu hakkında hiçbir fikri olamaz. Bir uygulayıcının yaşamının amacı atalarını onurlandırmak ya da zengin ya da ünlü olmak değil, hayatının kökenine geri dönmektir. Falun Dafa uygulayıcılarının çok daha büyük bir misyonu var.

Bizim inandığımız şey, her şeyi yaratan ve yöneten evrenin gerçeğidir; Geri dönmek istediğimiz yer, yalnızca hayatlarımızın geldiği yer değil, aynı zamanda Fa tarafından arındıktan sonraki gerçek evlerimizdir. Her uygulayıcının ne kadar iyi uygulama yaptığı, sayısız yaşamın geleceğini belirler.

Uygulayıcılar için “Neden varız?” derin bir konudur. Düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Kendimizi gerçek anlamda geliştirmeyi hatırlayalım!