​[Dünya Falun Dafa Günü Kutlaması] Bir Köyün Hikayesi: Yirmi Yıldan Fazla Devam Eden Uygun Hava Koşulları

(Minghui.org) Heilonghiang Eyaletindeki kırsal bir bölgede büyüdüm. 1996 ilkbaharında Falun Dafa köyümüzde tanıtıldı. Annem uygulamaya başladıktan sonra fiziksel ve zihinsel olarak önemli değişiklikler yaşadı. Bütün hastalıkları gitti ve köylüler yirmi yaş daha genç göründüğünü söylediler. Hiç okula gitmemesine rağmen annem Falun Dafa’nın temel kitabı Zhuan Falun’u okuyabiliyordu. Ben de uygulamaya başladım ve sirozum yok oldu. Birçok köylü Falun Dafa’nın güzelliğine ilk elden tanık oldu ve Falun Dafa’yı destekledi.

25. Dünya Falun Dafa Günü ve Shifu’nun doğum günü vesilesiyle köylülerimizin Falun Dafa hakkındaki gerçekleri anladıktan sonra nasıl kutsandıkları hakkındaki hikayeleri paylaşmak istiyorum.

Köyümüz Neden Her Zaman Uygun Hava Koşullarına Sahip?

Temmuz 1999’da Çin Komünist Partisi (ÇKP) devlet-kontrollü medya aracılığıyla karalayıcı propagandalar başlatıp insanları dünya çapında zehirleyen yalanlar yayarak Falun Dafa’ya zulmetmeye başladı. Ancak köylülerimiz doğru ve yanlışı net bir şekilde ayırt edebildi. Televizyon her ne zaman Dafa hakkında karalayıcı haberler yaysa canları sıkılıyordu ve Dafa uygulayıcılarına diyorlardı ki: “Televizyon yine yalanlar yayıp insanları kandırıyor.”

Zulüm başlamadan önce köyümüzdeki birçok insan çoktan Dafa kitaplarını okumuştu; hatta bazıları bir süredir Falun Dafa’yı uyguluyordu; Dafa’nın öğrettiklerini biliyorlardı, bazıları mucizevi etkilerine ve Dafa uygulayıcılarının yaptıkları iyi şeylere bizzat tanık oldular.

Örneğin Falun Dafa’yı uygulamaya başlamalarının ardından bazı insanlar aldıkları fazla arsaları iade ettiler; bazıları başkalarından aldıkları şeyleri geri verip özür dilediler. Başkalarına yardım eden birçok uygulayıcıdan birçok örnek vardı. Bir doktor uygulamaya başladıktan sonra zaman ve hava koşulları fark etmeksizin tıbbi yardım için gelen her çağrıyı yanıtlıyordu, yardıma ihtiyacı olan veya parası olmayan köylülere durumu daha iyi olanlarla tıpatıp aynı şekilde davranıyordu.

Köy muhtarımız ve Parti sekreteri hoparlörle halka duyuru yaptı, “Kominist Parti üyeleri ne durumda? Onlar Falun Gong’u uygulayanlar kadar iyi değil.” İlçe ve kasaba polisleri uygulayıcıları taciz etmek için köyümüze geldiklerinde bazı köylüler uygulayıcıları önceden bilgilendirip saklanmalarına yardım ettiler. Hatta bazı köylüler polislerin karşısına çıkıp dediler ki: “Neden iyi insanların yerine kötü olanları tutuklamıyorsunuz?” Polisler bir şey diyemeden ayrıldılar.

Bir keresinde polisler gerçeğiaçıklama materyalleri dağıtan birkaç uygulayıcıyı tutukladılar. Bir köylü yerel polis karakolundan ilçe 610 Ofisine giderek beraatlarını talep etmek için bunu kendi üstüne aldı.

610 Ofisindeki kişiler dediler ki: “Buraya gelip Falun Dafa için konuştuğun için çok cesursun.”

Cevap verdi, “Uygulayıcılar iyi insanlar ve yanlış bir şey yapmadılar. Neden konuşmayayım?”

610 personeli dedi ki: “Bir Falun Dafa uygulayıcısı gibi konuşuyorsun.”

Cevap verdi, “Beni övüyorsun. Uygulayıcılar sigara veya içki içmezler, ama ben içiyorum. Onlar karşılık olarak kavga etmezler veya bir şey söylemezler, ben bunu yapamam ve sanırım sen de yapamazsın. Falun Dafa’nın iyi olduğunu biliyorum çünkü karım uyguluyor. Uygulama yapmadan önce köyde sert birisi olarak biliniyordu. Birisi onu kızdırırsa mutfak bıçağıyla onları korkuturdu. Falun Dafa’yı uygulamasaydı ailem uzun zaman önce parçalanmış olurdu.”

Uygulayıcılar uygulayıcı arkadaşlarını gözaltından kurtarmak için imza topladıklarında köylülerden %90’dan fazlası dilekçeyi imzaladı. Tutuklanan uygulayıcıların iyi insanlar olduklarını doğruladılar ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalarını talep ettiler.

Dilekçe çevrimiçi olarak yayınlandığında ilçe 610 Ofisi polisleri soruşturmaları için köye gönderdiler. Polisler onlara ne kadar gözdağı verirlerse versinler sorguladıkları her bir köylü cesur bir şekilde ifade etti, “Gönüllü olarak imzaladım ve dilekçedeki her şey doğru.” Soruşturmacılar hayal kırıklığıyla ayrıldılar.

Hatta köy komitesi üyeleri Falun Dafa uygulayıcılarına resmi olarak izin vermelerini isteyerek onların zorluklarını kasabaya bildirmek için inisiyatif aldılar.

Çin Yeni Yılı sırasında uygulayıcılar köylülere gerçeği-açıklama materyallerini dağıttılar. Köylüler onları gururla gösterdiler. Bazıları dediler ki: “Şimdi kötü ruhlar evime giremez.” Salgın patlak verdiğinde birçok köylü belirtti, “Uygulayıcıların ne kadar doğru olduğuna bakın. Falun Gong’a zulmedenlerin iyi yapmadıklarını söylediler ve gerçekten de Falun Dafa’ya zulmeden görevliler hasta oldular.”

Birçok köylü Falun Dafa uygulayıcılarına iyi davranmasıyla gurur duyuyordu. Ayrıca salgın ortaya çıktığında Parti’den ayrılmakta tereddüt edenler ÇKP ve bağlı örgütlerinden çekildiler.

Yıllar boyunca köyümüz hiçbir felaket yaşamadı. Her zaman en kurak yıllarda bile birkaç kez kuraklığı hafifletecek derecede yağmur aldık. Köyümüzün yirmi yıldan fazla zamandır uygun hava koşulları var. Özellikle salgının üç yılı sırasında yaklaşık bin köylü arasında hiç kimse COVID’den ölmedi.

Kötülükten Vazgeçen ve İyiliği Benimseyen Köy Parti Sekreteri

Köyümüzdeki Parti Sekreteri başlangıçta Falun Dafa’nın iyi olduğunu biliyordu. Ancak şöhret ve paradan etkilenerek uygulayıcılara zulmetti ve gerçeği-açıklama materyallerini yırttı.

Başlangıçta köydeki uygulayıcılar sıklıkla onunla bunu konuşuyorlardı, ama kabul etmiyordu. Ona gerçeği açıkladığımda kabul etti, ama kötü şeyler yapmaya devam etti. Bir yerden sonra düşündüm: Belki bu kişi kurtarılamaz durumda.

Bir gece rüyamda sel olduğunu gördüm. Aceleyle dışarı doğru gidiyordum ve sekreterin su çoktan beline kadar gelmiş bir şekilde hala evinde olduğunu görüyordum. Endişeyle ona bağırıyordum, “Dışarı çıkın! Dışarı çıkın! Sel var!” Uyandıktan sonra bunun Shifu’dan gelen hala onu kurtarmaya çalışmam gerektiğini gösteren bir ipucu olduğunu fark ettim. Uygulayıcı arkadaşlarla bunu konuştuktan sonra herkes ona başka bir şans daha vermeyi kabul etti.

Sekreterin kayınbiraderi köyde büyük bir toprak sahibiydi. Her ne zaman bir aile köyden taşınsa kayınbiraderi onların topraklarını devralarak ekip biçerdi. O yıl kasaba her bir köyden nüfusunu doğrulamasını ve köyde oturmayanların topraklarını geri almasını zorunlu tuttu. Sekreterin kayınbiraderi ekip biçtiği toprakları vermeyi reddetti ve bu da sekreteri zor bir duruma soktu. Bu nedenle kayınbiraderinin toprağını zorla aldı. Sonuç olarak o sonbahar kayınbiraderi sekreterin yüz dönümlük olgun mahsullerini hasat etti. Sekreter o kadar kızdı ki kayınbiraderi ve ailesini öldürmeyi planlayarak her gün bıçaklarını keskinleştiriyordu.

Bunu duyduğumda sekreteri arayıp onunla iki saatten fazla konuştum. Ona bu şeylerin önceden belirlenmiş olduğunu söyleyerek insanlar arasındaki karmik ilişkileri açıkladım. Dedim ki: “Geçmiş bir yaşamdan ona borçluysan geri ödemek zorundasın. Ona borçlu değilsen sana erdem veriyordur. Onları öldürürsen sen de bunu hayatınla ödemek zorunda kalmayacak mısın? Öldükten sonra cehenneme gideceksin.”

Bu kez dinledi ve tüm kalbiyle kabul etti. Daha sonra kayınbiraderi bana teşekkür etti.

Köye geri döndüm ve sekreterin hala Dafa uygulayıcılarının yapıştırdığı gerçeği-açıklama çıkartmalarına zarar verdiğini duydum. Evine gittim, ama köy seçiminde oy toplamakla meşguldü. Beni gördüğünde neden orada olduğumu biliyor gibiydi ve dedi ki: “Seçimle meşgulüm.” Ona dedim ki: “Bir memur olup para kazanmaya çalışmakla meşgulsün, ama ben hayatını kurtarmak için buradayım. Hayatını kaybedersen paranın ne anlamı olacak?

Dedi ki: “Ben sadece işimi yapıyorum. Denetim için geldiklerinde ne yapmalıyım?” Dedim ki: “Bütün ailenin seninle birlikte aşağı doğru çekilmesini mi istiyorsun? Diyorum ki bu işten ayrılıp kendin ve ailenin geleceğini düşünmen daha iyi.”

Belki bu kez gerçekten onun iyiliğini istediğim için ilgiyle dinledi. İfadesi onu kalpten dinlediğini gösteriyordu. Daha sonra seçimden vazgeçti. Onu tekrar gördüğümde geçmişte uygulayıcılara karşı olan tutumlarından pişmanlık duyuyordu. Minghui websitesine göndermem için resmi bir beyan bile yazdı.

Parti sekreteri konumundan ayrıldıktan sonra çalışmak için başka bir şehre gitti. Daha sonra bana seradan pirinç tarlasına kadar pirinç tohumlarını taşırken “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” sözlerini tekrarlayarak daha genç, daha güçlü olan diğer çalışma arkadaşlarından daha iyi performans gösterdiğini söyledi. Bu uğurlu ifadelerin gücü karşısında şaşkındı ve Falun Dafa’nın kutsamalarını kabul ederek minnettarlık içinde hediye olarak evime meyve getirdi.

Bu yıl ne kadar iyi yaptığını bana söylemek için iş yerinden aradı. Para kazanıyordu, vicdanından taviz vermiyordu ve köy Parti sekreteri olduğu durumdan çok daha iyi durumdaydı.

Benimle Dafa’nın korumasından gelen mucizevi bir hikaye de paylaştı. Dedi ki: “Yeni Yıldan önce panjurlu bir pencere on kat yükseklikten düşüp başıma çarptı, dört dikiş atılmasını gerektiren büyük bir yaraya sebep oldu. Neyse ki her gün ‘Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi’ diye tekrarlıyorum. Shifu beni korudu. Oradaki herkes böyle bir çarpma durumunda başka kim olsa öleceğini söyledi.”

Bu ruh ışıklı yolu seçtiği için mutluyum.

(Minghui.org'da Dünya Falun Dafa Günü kutlamaları için seçilmiş gönderim)