(Minghui.org) Ben 49 yaşında bir Falun Dafa uygulayıcısıyım. Burada Falun Dafa'yı uygulama fırsatını nasıl iki kez kaçırdığımı ve uygulamanın aileme nasıl uyum sağladığını anlatmak istiyorum.

İlk Fırsatı Kaçırmak

1998 yılında ben 13 yaşındayken uygulamayı tanıtmak için bazı uygulayıcılar köyüme geldiler. Birinci, üçüncü ve dördüncü takım egzersizleri köy merkezindeki sahnede sergilediler. Birçok köylü Falun Dafa hakkında soru sormaya gitti ve çok sayıda köylü de sağlıklarını iyileştirmek için uygulamaya katıldı. Çok fazla dikkat etmedim, ama pankartlardaki "Falun Dafa" ve "Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü" yazılarından etkilendim.

O gün egzersizleri öğrenmedim. İnsanların birbirine saygı duyduğu bir toplum umuyor ama bunu nerede bulacağımı bilmiyordum. O zamanlar Falun Dafa'yı öğrenme fırsatını kaçırmış olmam çok üzücüydü.

Toplumdaki ahlaki standartlar hızla düştü ve çevremde var olan tüm kötü alışkanlıkları yavaş yavaş edindim: mahjong ve kart oyunları oynamak, kumar ve daha fazlasını. O zamanlar bir çocuğum vardı ama onu umursamıyordum. Kızım beni aramak için mahjong oynama alanına geldiğinde beni içeride görürdü. Birkaç kişiden önümde durmalarını ister, bu yüzden kızım içeri girdikten sonra artık beni göremez ve ağlardı.

Bütün gün mahjong oynar ve tüm paramı kaybedene kadar eve dönmezdim. Bu yüzden insanlar bana “Bayan Beş Parasız" derlerdi. Babam da aynı köyde yaşıyordu ve benim için çok üzülüyordu. Yanıma gelip beni dövmekle tehdit ederdi. Birisi beni “Baban geliyor!” diye uyardığında kaçardım. Ama sonrasında kötü yollarıma devam ettim.

Evde kocam ve dört kardeşiyle de kavga ettim. Ailesi mal varlığını bölüşürken ben de ağabeyi ile bıçakla kavga ettim, ikinci kardeşiyle de tartıştım. Kayınvalidemi tehdit ettim ve eşyalarını attım. Korkunç öfkem yavaş yavaş kocamı uzaklaştırdı ve onun bir ilişkisi oldu. O zamanlar iki çocuğum vardı: 8 yaşında ve iki aylık.

İkinci Fırsatı Kaçırmak

2002 yılında bir uygulayıcı beni ziyaret ederek bana Falun Dafa'yı anlattı ve Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yaptığı zulmü anlattı. Uygulayıcıya, 13 yaşımdayken uygulama ve ilkeleri hakkındaki iyi şeyleri bildiğimi söyledim. Hatta bir komşuma şunu bile söylemiştim: "Lütfen gidip Falun Dafa uygula ve sağlığın iyi olacak." Ama yine de kendim uygulama yapmadım.

Bir süre sonra bazen geceleri uyuyamaz hale gelmeye başladım. Hala umduğum, insanların birbirine saygı duyduğu bir dünyanın hayalini kuruyordum. Sonra aniden Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'nün bunu başarmamıza yardımcı olacağını ve bu üç kelimenin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Uygulama yapmaya karar verdim.

İyi Bir İnsan Olmak

ÇKP Falun Dafa'yı bastırmasına rağmen birçok uygulayıcı uygulamaya devam etti, ancak ellerinde Zhuan Falun’un (Falun Dafa'nın ana öğretileri) fazladan kopyaları yoktu. Sonunda köyde okuma yazma bilmeyen birinin kitabın bir nüshasına sahip olduğunu duydum. Kitabı bana verip veremeyeceğini sordum ve verdi. Bana ona iyi bakmam gerektiğini hatırlattı.

Elimdeki kitaptan nasıl iyi bir insan olunacağını öğrendim. Mesela bir anne olarak çocuklarımı kızmadan eğitmem ve onlarla ilgilenmem gerekiyordu. Bir çocuk olarak, anne babama saygı duymam gerekir.

Bir gün eşimin ikinci kardeşi kayınvalidemi ziyarete geldi ama ben ona selam vermedim. O gittikten sonra kendimi kötü hissettim. Zhuan Falun, kişiye Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip etmeyi öğretiyor ve ben bunu yapmadım. Çok pişman oldum. Daha sonra o erkek kardeşi bizi ziyaret ettiğinde onu hep gülümseyerek selamladım.

Kocamla ilgili bir hikaye de vardı. Bir gün bir akrabasının, katırın çektiği büyük bir arabaya mısır saplarını taşımasına yardım ediyordu. Vagonun saplarının üzerinde durduğundan, vagon hareket etmeye başlayınca düştü. Başının yere çarpmasıyla yüzü ve ağzı kanadı. Kolunu kaldıracak gücü yoktu. Akşamları egzersizleri yapmada bana katıldı, gündüzleri ise çalışmayı başardı. Birkaç gün içinde iyileşti.