(Minghui.org) Rüyamda, pruvası bulutlara kadar uzanan devasa bir gemi gördüm. İlk düşüncem gemiye tırmanmak istediğimdi. Sonra gökyüzünden çıkan bir merdiven gördüm ve yukarı tırmandım.

Bu rüyadan kısa bir süre sonra Falun Dafa'yı uygulamaya başladım. Bu Nisan 1999'daydı ve o zamandan beri bütün hastalıklarım yok oldu. Zhuan Falun'un tanrısal bir kitap olduğunu ve bizi kurtarmak için Cennet tarafından bize verilen bir merdiven olduğunu anladım.

İnanılmaz Xiulian Uygulama Deneyimi

Falun Dafa'yı uygulamaya başladığımda modern bilimin açıklayamadığı inanılmaz şeyler yaşadım. Örneğin, Shifu göksel gözümü açtı ve uçan altın ejderhalar gördüm. Çeşitli resimlerde tasvir edilen ejderhaların ve anka kuşlarının diğer boyutlarda gerçek olduğunu fark ettim. Onlar sadece bizim insan gözlerimiz tarafından görülemezler. Tıpkı elektrik dalgaları gibi, onları da insan gözlerimizle göremiyoruz.

Göksel gözüm açıldığında, gözlerimin önünde çiçeklerin açtığını gördüm, birbiri ardına katmanlar halinde, renkler güzelce parlıyordu. Meditasyon yaptığımda ve tamamen sakinleştiğimde, bedenim yukarı doğru süzüldü. Hiçbir güç uygulamadan bağdaş kurup oturdum ve havaya doğru yükselmeye başladım. Bütün bunlar tam olarak Zhuan Falun'da yazıldığı gibi oldu.

Ayrıca sert qigong da geliştirdim. Bir gün bir kapıyı açtığımda çelik kapı kolunu kırdım. Bir musluğu açtığımda o da kırıldı. Kızım şok oldu ve bana hiçbir şeye dokunmamamı söyledi. Birkaç gün boyunca dokunduğum her şeyde elektrik kıvılcımları oluştu. Shifu bu yetenekleri tekrar kapattığında, benim için her şey normale döndü.

İnsanlar tanrılar tarafından yaratıldılar ve xiulian uygulaması ile Buda, Dao ve tanrı olabilirler. Eski Çin'de yaygın olarak bilinen gün ışığında yükselme hikâyesi kesinlikle doğrudur.

Kopan Parmak Yeniden Dikildi Ve İşlevsel Hale Geldi

Tek çocuk politikası sırasında üç çocuk doğurduğum için ceza olarak işimi kaybettim. Geçimimi sağlamak için ağır işlerde çalışmak zorunda kaldım.

Bir gün, birkaç ay Falun Dafa uyguladıktan sonra, bir yük treninden kömür boşaltıyorduk. Vagonun demir kapısı yukarı ve aşağı hareket etti. Normalde çalışırken kapıyı yukarı çekmek için bir ip kullanmanız gerekirdi.

Bir gün kömür azdı, bu yüzden insanlar kömürü ikişerli ekipler halinde boşalttı. Kimse gözleri iyi görmeyen bir adamla çalışmak istemiyordu. Bir uygulayıcı olarak başkalarına karşı düşünceli olmalıydım, bu yüzden inisiyatifi ele aldım ve onunla birlikte çalıştım.

O çalışırken, büyük bir kürekle demir kapıyı açtı ve ben de kömürü boşaltmak için bir kürek aldım. Birdenbire bana haber vermeden küreği uzaklaştırdı. Tam kömürü boşaltmak için eğilmek üzereydim ki, göz ucuyla siyah bir cismin bana doğru geldiğini gördüm. Yoldan kaçtım ama olan olmuştu. Demir kapı sağ elimin işaret parmağını kesti ve parmak sadece bir deri parçasıyla aşağı sarkıyordu. İş arkadaşım çaresizce bana baktı ve ne yapacağını bilemedi.

Hemen hastaneye götürüldüm. Doktor parmağımın bir mucize olmadan yerine dikilemeyeceğini söyledi. Çok nazik biriydi ve durumumu çok iyi anlıyordu. Beni rahatlatmak ve bir çözüm bulmak için çok uğraştı. Böylece parmağımı yerine dikip üç gün sonra tekrar gelmemi istedi.

Parmağın kalbe bağlı olduğuna dair eski bir deyiş vardır. Tırnak yatağının altındaki küçük bir diken bile dayanılmaz bir acıya neden olabilir. Ama ben kazadan dolayı hiç acı hissetmedim, hem de hiç. Sakin ve iyimserdim, korku ya da endişe hissetmiyordum, ama üç gün boyunca Fa'yı çalıştım.

Dördüncü gün doktoru görmeye gittiğimde çok şaşırdı ve şöyle dedi: "Parmağın büyümüş. Gerçekten işe yaradı!" Doktor olarak uzun yıllara dayanan deneyiminde, parmağım o kadar kötü yaralanmıştı ki, dokunma duyusunu geri getirmek bir yana, kurtarmak bile imkansızdı.

İş arkadaşım dürüst bir adamdı. Karısı hasta ve ailesi fakirdi. Parmağım kesildikten sonra beni ziyaret etmeye cesaret edememişti çünkü onu suçlayacağımdan korkuyordu.

Onu ne suçladım, ne de ondan şikâyet ettim. Kazayla başa çıkma şeklimden çok etkilendi ve içtenlikle şöyle dedi: "Abla, sen çok iyi bir insansın."