(Minghui.org) Bir akşam Falun Dafa uygulayıcılarının buluşmasına gittim. Annem markete gitti ve daha sonra o da geldi. Bana iyi bir fiyata büyük bir torba havuç aldığını söyledi. Benden onu eve götürmemi ve ertesi gün ona getirmemi istedi çünkü onu yukarı taşıyamazdı. Sırf ucuz olduğu için ihtiyacından fazla havuç aldığından dolayı sinirlenmiştim. Ona şöyle dedim: "Onları eve götürmeyeceğim. Sana daha fazla havuç almamanı söyledim ama beni dinlemiyorsun." Annem cevap verdi: "Onları aldım, çünkü senden benim için almanı istemedim. Kimseyi rahatsız etmemeye çalışıyorum." İçime baktım ve onu mutsuz ettiğimi fark ettim.

Seksen yaşındaki anneme hayır dememeliydim. En ufak bir merhamet göstermemiştim. Çabuk ve sinirli tepki verme sorunumu tamamen yok etmemiştim. Ayrıca rahatsız edilmek istemediğimi, başkalarına yardım etmeye istekli olmadığımı ve ağır eşyaları merdivenlerden yukarı taşımayı yorucu bulduğumu kendime itiraf etmek zorunda kaldım. Takıntım beni sorunlardan kaçınmaya ve bunun yerine başkalarına yük olmaya itiyordu.

Sonunda havuçları almayı kabul ettim. Annem gittikten sonra başka bir uygulayıcı bana sordu: "İyi fiyata bir şeyler almanın nesi yanlış? Gereğinden daha fazla para harcamak istemezsin değil mi?" Ona bir açıklama yapmadım ve tartışmadım.

Shifu diyor ki:

"Bir uygulayıcı olarak,
Kişi daima dönüp kendi hatalarına bakmalıdır
Takıntıları yok etmenin en etkin yolu budur
Sıkıntıları es geçmenin hiçbir yolu yoktur, ister büyük ister küçük olsunlar.
Bir sıkıntı esnasında
"O haklı,
ben haksızım" yaklaşımını hatırlayabilirsen

Geriye tartışacak ne kalır?"   (Hong Yin lll, Kim Haklı Kim Haksız?)

Uygulayıcının söylediklerinin tam olarak doğru olmadığını ve ona konu hakkındaki anlayışımı anlatmam gerektiğini hissettim. O gece uyuyamadım, çünkü neler olduğunu ve henüz yok edemediğim takıntılarımı düşünüyordum.

Sabah egzersizleri yaptıktan sonra, aniden bir şeyleri ucuza satın alma takıntım olduğunu fark ettim. Alışverişe gittiğimde, indirimde olan şeyleri de satın alıyordum. Eşyalara gerçekten ihtiyacım olup olmadığı önemli değildi. Kışlık paltomu temizletmek istediğimde, birkaç kuru temizlemeciye fiyatlarını sordum ve en düşük fiyatlı olanı seçtim. Bunun nedeni kişisel çıkarlarıma bağlı olmam değil miydi? Başkalarının davranışlarını Fa ile ölçerdim, ama kendime karşı katı değildim. İçimden Shifu'ya dedim ki: "Ben hatalıydım!"

Annemde güçlü bir ego gözlemledim, sohbet etmekten ve övünmekten hoşlanıyordu. Kendim hakkında düşündüğümde, sadece aynı takıntıya sahip olmakla kalmayıp, benim takıntımın da çok güçlü olduğunu fark ettim. Benim için bu takıntıyı yok etme tam zamanıydı. Bazı uygulayıcılar bana, Fa'dan alıntı yaparak tartışmalarda daima üstünlük sağlamak istediğimi söyler. Benim düşünceme göre, bazı uygulayıcılar da aynısını yaptı. Aslında onların davranışları benim için bir ayna olmalıydı.

Sık sık Fa standartları hakkında annemden daha çok şey biliyormuşum gibi davranırdım. Sadece daha fazlasını biliyormuş gibi davranıp annemin yok ettiği tüm takıntılarını görmezden geldim. Eğer onun davranışları henüz fark etmediği takıntıları işaret ediyorsa, benim de karşı koymam gereken kendi takıntım vardı. Kendimi geliştirmek için bu fırsatı gerçekten kaçırmamalıyım. Daha iyi bir Fa anlayışına sahip olmam gerekiyordu.

Güçlü takıntım rahatsız edilmek istemeyişimde, sinirliliğimde, uygun fiyatları tercih etmemde, itibarımla ilgili endişelerimde ve tartışmalarda Fa'dan alıntılar yaparak gösteriş yapma alışkanlığımda açıkça görülüyordu. Kendimi Fa'ya göre düzeltmeli ve hızla gelişmem gerekiyor.

Diğer uygulayıcılar ile xiulian deneyimlerimizi paylaştığımız zaman, takıntılarımı yok etme kararlılığım test edildi. Bir uygulayıcı bir konuyu gündeme getirdi ve kendi anlayışını paylaştı. Bu konu hakkında bir şeyler söylemek istedim, ama sonra onun kendi anlayışını söylemesinde bir sakınca olmadığını düşündüm.

Başka bir uygulayıcı "O haklı" dediğinde, tam olarak aynı anlayışta değildim. Kendimi korumak için bunu söylemek istemedim ve bunun yerine "Neden bunu tekrarlayıp duruyorsun?" diye sordum. Sinirlenip yüksek sesle ve sert bir şekilde: "Anlayışlarımızı tartışmamız gerekmiyor mu?" dedi. Bu cevaptan tam olarak tatmin olmamıştım ve memnuniyetsizliğimin eleştirilmek istenmediğimin bir işareti olduğunu fark etmemiştim.

Bir süre sonra aynı uygulayıcı bana şöyle dedi: "Kendine çok odaklanmışsın ve her zaman haklı olduğunu düşünüyorsun. Mei'nin (yeni bir uygulayıcı) bundan bahsetmesine şaşmamalı." Öfkelendim ama aniden bu tuzağa düşmemem gerektiğini fark ettim. Onun bu sözleri söylemesinin nedeni benim takıntımla ilgili olmalıydı. Bırakmalı ve yok etmeliyim, bu yüzden hiçbir şey söylemedim sadece gülümsedim.

Muhtemelen çok inatçıydım, dikkat etmediğim zamanlarda bu özelliğim sürekli ortaya çıkıyordu. Bunu sadece uygulayıcı bana net açıkladığında fark ettim. Ben sadece güzel sözler duymak istiyordum. Egom tartışmak istiyordu ve bugün egomun tartışmak istediği ortaya çıktığında onu durdurabildim. Beni öfkelenmeye, tartışmaya ve herhangi bir eleştiriden korumaya teşvik etti. Evet, egom inatçıydı.

Bu uygulayıcının yardımı ile güçlü egomun farkına vardığım için çok mutluyum ve onu yok etmeye kararlıyım. O benim gerçek benliğim değil, kesinlikle ona sahip olmak istemiyorum. Kendimi geliştirip gerçek anlamda fedakar olacağım ki bu da yeni evrenin bir özelliğidir.