(Minghui.org) Guizhou Eyaleti'nde çoğunlukla Buyi etnik grubunun yaşadığı uzak bir vadide doğdum ve büyüdüm. Küçükken, küçük erkek ve kız kardeşlerime bakmak zorundaydım ve okula gitmedim. Annem iki yıl sonra beni okula gönderdi ama kardeşlerimin yanına gidip onlara bakmak zorunda kaldım. Derslere odaklanmakta zorlandım ve pek bir şey öğrenemedim. 19 yaşıma geldiğimde başkente taşındım, bir fabrikada çalışmaya başladım ve daha sonra da evlendim.

Kocam ve ben, 1993 yılında şehrimizde Shifu’nun konferanslarına katıldıktan sonra Falun Dafa uygulayıcısı olduk. Sağlığımız ve karakterimiz büyük ölçüde gelişti. Kendimi çok şanslı hissediyor ve bana kurtuluş sunduğu için Shifu'ya teşekkür ediyorum. Birçok akrabam Falun Dafa'ya olan inancımı desteklediği için onlar da şanslı olaylar yaşadılar. Falun Dafa'nın halka tanıtılmasının 32. yıl dönümünde, Falun Dafa'nın bize verdiği harika şeylere ve mucizelere tanıklık etmek için hikâyelerimi paylaşmak istiyorum.

Düşen Bir Metal Sandık Kocamı Iskaladı

Kocam bir makine atölyesinde çalışıyordu. Bir gün üzerinde asılı duran büyük bir metal kasaya bağlı tel koptu. Sandık ve içindeki ağır kamyon parçaları ona doğru düştü. Diğer işçiler, kocamın bir saniye içinde ezileceğini düşünerek dehşet içinde çığlık attılar.

Ancak ağır eşyalar ona çarpmadan hemen önce, bilinmeyen bir güç onu kaldırmış ve sandığın düştüğü yerden birkaç metre uzağa fırlatmış. Herkes ona doğru koşmuş ve "Görünüşe göre uçabiliyorsun!" diye haykırmışlar. Kocam şaşkınlık ve şok içinde tek kelime bile edememiş.

Eve geldi ve bana neler olduğunu anlattı ve ikimiz de biliyorduk ki Shifu, sandık hayatına son vermeden önce onu güvenli bir yere kaldırmıştı.

Küçük Kızın Tümörü Yok Oldu

Vadide yaşayan kardeşimin torununun boynunda anormal bir büyüme vardı. İyi huylu olmasına rağmen, birkaç kiloya ulaştı ve küçük kızın boynu artık ağırlığı taşıyamaz hale geldi. Ailesi onu omzundan yukarı itmek zorunda kaldı. Kızın çok acı çektiğini gören kardeşim biraz borç alarak onu hastaneye götürdü. Doktor onu ameliyat etmeyi reddetti çünkü çok büyüktü ve ameliyat hayati tehlike yaratabilirdi.

Bir gün kızın babası onu beni ziyarete getirdi. Onlara Falun Dafa'yı anlattım ve "Falun Dafa iyi, Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü iyi" uğurlu sözlerini tekrarlamalarını istedim. Her birine bir Falun Dafa uğuru verdim. Vadiye döndüler ve on gün sonra babası beni arayıp, "Boynundaki tümör gün geçtikçe küçülüyor!" dedi.

Birkaç yıl sonra evi ziyaret ettiğimde, kızı gördüm, çok güzeldi ve boynunda şişlik yoktu. On birinci sınıftaydı ve olağanüstü notlar aldı. Öğretmenleri ve sınıf arkadaşları onu seviyordu. Her zaman Falun Dafa'nın Shifu'sunun hayatını kurtardığını hatırlardı.

Kalp Krizi Belirtileri Yok Oluyor

Vadideki yeğenlerimden birinin eşi kalp krizi geçirdi. Çift, tedavi için birkaç kez yaşadığım şehirdeki hastaneye gitti. Çok para harcadılar ama kadının semptomları devam etti. Bir gün doktora görünmek için şehre geldi ve ben de ona Falun Dafa egzersizlerini öğretebilmek için evime uğramasını istedim.

Egzersizleri yaptıktan sonra, "Sanki vücudumdan bir şey çıkmış gibi hissettim. Kendimi çok rahatlamış ve huzurlu hissediyorum." Ona egzersiz müziği içeren bir ses kaseti ve Shifu'nun derslerinin ses kasetlerini verdim. O zamandan beri Dafa'ya devam ediyor ve hiç kalp sorunu yaşamadı. Bundan sonra aile üyelerinden birkaçı da Dafa uygulamaya başladı.

Toruna Kamyon Çarptı

En büyük torunum bir keresinde bir kamyonun önüne çıktı. Sürücü onu görmedi, bu yüzden ona çarptı ve bacaklarından biri ezildi. Birine çarptığını fark eden sürücü frene bastı.

Torunum bacağını kamyonun ön tekerleğinin altından çıkarmış, ayağa kalkıp yürümeye başlamış. Görgü tanıkları yanına gelip ona, "Ailen kime ibadet ediyor? Bir kamyon bacağının üzerinden geçtikten sonra hâlâ yürüyebiliyor olman inanılmaz." demişler.

Torunum o günden beri o bacağıyla ilgili hiçbir sorun yaşamadı.

(Minghui.org'da Dünya Falun Dafa Günü kutlamaları için seçilmiş gönderim)