(Minghui.org) İnsan ahlakının hızla düştüğü ve canlı varlıkların büyük tehlikede olduğu günümüz zamanında Shifu yollarını kaybeden insanlara kurtuluş umudu getirerek dünyaya en değerli evrensel yasayı (Falun Dafa) yaydı.

20 yıldan fazla olan uygulama yolculuğuma dönüp baktığımda duyguyla doluyorum ve Shifu’ya olan minnettarlığım kelimelerin ötesinde. Shifu bana adım adım Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü evrensel ilkeleriyle rehberlik etti. Dafa bana sağlıklı bir beden verdi, kirli zihnimi arındırdı ve dünyevi arzularla dolu bu karmaşık dünyada kalbimde nezaketi korumamı ve nerede olursam olayım iyi bir insan olmamı sağladı.

Geleneksel Anne-Babaya Saygı Değerine Sıkıca Tutunmak

Anne-babaya saygı 5,000 yıllık Çin uygarlığının parçasıdır. Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra Shifu’nun öğretilerini aklımda tuttum ve geleneksel anne-babaya saygı değerine bağlı kaldım. Büyüklerimi saydım, küçüklerimi sevdim ve herkese karşı nazik oldum. Komşularım hem iyi bir kız evlat hem de iyi bir gelin olduğumu söylediler. O zaman kayınvalidem kırsal kesimde oturuyordu ve kayınpederim yıllar önce vefat etmişti. Kocamla ben ikimiz şehirde çalışıyorduk.

İlk yıllarda fazla bir şeyimiz yoktu ve büyüttüğümüz çocuğumuzla birlikte hep para sıkıntısı çekiyorduk. Ama ailedeki büyüklere para veya başka bir şeyler vermeye gelince daha cömert olamazdım. Ayda iki veya üç kez kayınvalidemi ziyaret ediyorduk ve ona hep sevdiği yemeklerden getiriyordum. Taze meyve ve deniz ürünlerinin mevsimi geldiğinde hep her iki taraftaki ailemizin büyükleri için de biraz satın alırdık. Genellikle eşimin ailesi daha yaşlı olduğu ve onların kısıtlı bir gelirleri olduğu için, annemin ailesinin durumu da nispeten daha iyi olduğu için kayınvalidemin ailesine biraz daha çok verirdik. Yıllar boyunca ailemizin ikisi arasında asla hiçbir anlaşmazlık olmadı.

Köylerindeki birçok kişiye gerçeği açıkladım ve çoğu ÇKP (Çin Komünist Partisi) örgütlerinden ayrıldı. Her iki ailemiz de Falun Gong’u uygulamamı destekliyor. Birkaç yıl önce inancımdan vazgeçmeyi reddettiğim için tutuklandığında hepsi bir şekilde veya başka bir şekilde bana yardım etti. Çok minnettarım ve kalbimden bir Dafa uygulayıcısına yardım ettikleri için parlak bir geleceklerinin olacağını hissediyorum.

Bir keresinde kayınvalidemi görmeye gittiğimde dedi ki: “Geçen birkaç yıl boyunca küçük oğlumun ailesine karşı daha nazik oldum. Yeni bir ev inşa ettiklerinde onlara para verdim ve onlara bir traktör ve motosiklet aldım, ama size hiç para vermedim—hep siz bana para veriyorsunuz.”

“Anne, bu şeyler hakkında endişelenme,” dedim. “Yapabiliyorsan küçük oğlunun ailesine yardım etmekte özgürsün. Büyük oğlun ve ben ikimiz şehirde çalışıyoruz ve iyi maaşlar alıyoruz. Bizim hakkımızda endişelenmene gerek yok—gelecekte de her şekilde sana bakacağız.” Bunu duyunca gerçekten memnun oldu.

Daha sonra Falun Gong’dan vazgeçmeyi reddettiğim için kovuldum ve kocamın şirketi de iyi gitmiyordu. Oğlumuz hala üniversitedeydi ve desteğimize ihtiyacı vardı. O günlerde hayat bizim için çok zordu. Kayınvalidem bunu duyduğunda (kayınpederimin ona bir sebze bahçesine bakarak kazanıp bıraktığı) bir miktar parayı bana vermekte ısrar etti. Oldukça etkilendim ve ona gözlerimde yaşlarla dedim ki: “Anne, nezaketin için minnettarım, ama parayı kendin için sakla. Hayatımızı devam ettirecek kadar paramız var. Bizim için endişelenme.” O da gözlerinde yaşlarla sıkıca ellerimi tuttu ve bu kalbimi ısıttı.

Zulmün ilk yıllarında Çin’deki bütün medya kuruluşları Falun Gong’u karalıyordu ve kocamla ben tutuklandık, kayınvalidem ÇKP propagandasına inandı ve uygulamamızı desteklemeyi bıraktı. Ama yine de ona karşı nazik oldum ve ona birçok kez gerçekleri anlattım. Sonunda anladı ve fikrini değiştirdi. Polisler onu taciz ettiklerinde onları azarladı ve polisler ayrıldılar. Komşular bana birçok kez dediler ki: “Kayınvaliden hep çok iyi bir gelini olduğunu söyleyerek senden övgüyle bahsediyor. Dedim ki: “Falun Dafa’nın Shifu’su bana herkese karşı iyi olmamı öğretti. O benim kayınvalidem ve ona iyi davranmalıyım.” Birkaç yıl önce vefat edene kadar kayınvalideme karşı her zaman nazik oldum.

Başkalarına Karşı Düşünceli Olmak

Neredeyse 40 yıldır iş yerimin personel lojmanında oturuyorum ve herkese karşı saygılı ve naziğim. Karşılaştığım herkesi selamlıyorum ve her zaman yapabildiğim sürece yardım eli uzatıyorum. Komşularımın hepsi iyi bir insan olduğumu söylüyor. Onlara Falun Gong hakkındaki gerçeği açıkladığımda ve onları ÇKP örgütlerinden ayrılmaları için cesaretlendirdiğimde hepsi beni dinleyip ayrılmayı kabul etti.

80’li yaşlarındaki bir çift alt katımda oturuyor. İstedikleri zaman koridordaki herkese ait alanı işgal ediyorlardı ve birkaç kişiyle tartıştılar. Hiç kimse onlarla etkileşim kurmak istemiyor, ama ben onlarla çok iyi geçiniyorum.

Birkaç yıl önce çift alt kattaki apartman boşluğuna bir yığın çöp bıraktı. Oğlum evleniyordu, bu nedenle yerleri biraz temizlemek istedik. Yaşlı bayana gidip çöp yığınlarını başka bir yere taşımalarına yardım edip edemeyeceğimizi sordum. “Bilmiyorum—kocama sorun,” diye cevap verdi soğuk bir şekilde.

Yaşlı adamla konuşmaya gidip çöpü başka bir yere taşıyıp taşıyamacağımızı sorduğumda uzaklaşmadan önce asık bir suratla dedi ki: “O şeylere hala ihtiyacımız var ve koyacak başka bir yer yok.”

İki gün sonra (oğlum evlenmeden önceki gün) birkaç akrabam apartman boşluğunu temizlememize yardım etmeye geldi. Eski bir süpürge ve bazı kırık tahtalar gibi birtakım gereksiz şeyleri çöpe attılar. Bir gün yaşlı bayan beni görüp soğuk bir şekilde dedi ki: “Eşyalarımızı kimin çöpe attığını merak ediyorum.”

“Ah, temizlik için yardıma gelen akrabalarım olmalı. Hala ihtiyacınız varsa, kaybınızı karşılayacağım,” dedim. “Pekala,” dedi, “gerçekten işe yaramazlardı. Sadece soruyordum.”

İki gün sonra özür dilemek için bazı hediyeler satın alıp çifti görmeye gittim. Çok şaşırdılar. Ondan sonra başkalarına birçok kez dediler ki: “O Falun Gong’u uyguluyor ve gerçekten çok iyi bir insan.”

Bir gün yaşlı bayan alt kattaki birkaç polisin beni tutuklamak için orada olduklarını söylediklerine kulak misafiri olmuş. Aceleyle merdivenlerden üst kata çıkıp bana kapıyı kitli tutmamı söyledi. “İçeride kal. Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa senin için alacağım,” dedi bana sessizce. İyiliğinden çok etkilendim. Uyarması sayesinde polisler beni tutuklamayı başaramadılar.

Üst kattaki komşum birkaç yıl önce taşındı. Onu her gördüğümde selamlıyordum. Başlangıçta oldukça soğuk ve kibirliydi, ama çok geçmeden tavrını değiştirdi ve o da beni sıcak bir şekilde selamlamaya başladı. O yıl oğlum evlendiğinde binamızı yeniliyorduk ve duvarları güzel duvar kağıtlarıyla kapladık.

Ama yenilemeden sadece birkaç gün sonra tuvaletin etrafındaki duvarların nemli olduğunu ve duvar kağıdının renginin bozulduğunu fark ettim. Birisinden üst kattaki komşumu gelip bakması için çağırmasını istedim. Zararı gördüğünde bana utanarak dedi ki: “Çok üzgünüm. Kızım yapmış olmalı. Uzun saçlarını yıkarken pis su borusu tıkandı. Onları düzeltebilirsiniz, bunu karşılayacağım.”

“O kazayla oldu,” dedim. “Sadece bir dahaki sefere daha dikkatli olmasını sağlayın.” Kocama dedim ki: “O bir kazaydı ve para arkadaşlığı satın alamaz. Bırakalım gitsin, ondan tamiratı ödemesini istemeyelim.” Kocam kabul etti.

Ondan sonra daha da arkadaş canlısı oldu ve arkadaşlarına dedi ki: “Bu komşu Falun Gong’u uyguluyor ve çok hoş bir insan. Televizyondaki o karalamaların hepsi insanları kandırmak için olan yalanlar. Onlara artık inanmamalıyız.”

Binamızdaki ses yalıtımı o kadar iyi değil, bu nedenle aileme hep komşularımızı rahatsız etmememiz için sessiz olmamızı hatırlatıyorum. Yıllardır apartman koridorlarını düzenli olarak temizliyorum. Kışın kar yağdığında girişin etrafındaki karları süpürüyorum, böylece insanların girip çıkması kolay oluyor. Komşularım yaptığım bu küçük şeyleri fark edip sıklıkla beni övdüler. Hepsi bir Dafa uygulayıcısı olduğumu biliyor.

İki bitişik komşum 80’li yaşlarında ve tek başına yaşıyor. Onlara elimden gelen her türlü yardımı yapıyorum ve çok iyi geçiniyoruz. Onlara Falun Gong’u anlattım ve algıları çok açıktı. Her yıl onlara bir gerçeği-açıklama takvimi veriyorum ve ikisi de onu seviyor. Salgın karantinaları sırasında o zor günlerde onlara yardım etmek için onlara ev yapımı buharda pişmiş çörekler ve yemekler verdim. İyiliğimden çok etkilendiler.

Bir keresinde solumda oturan yaşlı bayan bana dedi ki: “Sizi ilk gördüğümde çok iyi bir insan olduğunuzu hissettim ve çocuklarıma bir Falun Gong uygulayıcısı komşum olduğu için çok şanslı olduğumu söyledim. Onlara sizin çok iyi bir insan olduğunuzu söyledim.”

Sağımda oturan yaşlı adam da bana dedi ki: “Bütün binadaki en iyi insan sizsiniz. Size güveniyorum ve Falun Dafa’nın iyi olduğunu hatırlayacağım. Bana karşı bu kadar iyi olduğunuz için teşekkür ederim.” Aslında eskiden yaşlı adamla aynı yerde çalışan bir uygulayıcı arkadaş geçmişte birkaç kez ona gerçeği açıklamaya çalışmıştı, ama yaşlı adam oldukça inatçıydı ve dinlemeyi reddetmişti. Şimdi gerçeği öğrendiği için çok memnunum.

Kırgınlık ve Nefreti Bırakmak

30 yıldan fazla zaman önce Falun Gong’u uygulamaya başlamadan önce hala çalışıyorken şirketimizdeki liderlerden birinin karısı yeğeninin evliliğini mahvettiğim konusunda diretti. Beni kötülemek için yalanlar uydurdu ve onları iş arkadaşlarımın arasında yaydı. Bazı insanlar ona inanıp benimle ilgili olumsuz bir izlenim edindiler.

Aslında hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Daha sonra sadece iki kez olmak üzere—yeğeniyle akrabalarımdan birinin randevulaşmış olduklarını öğrendim. Akrabam iyi bir çift olmadıklarını hissedip yeğeniyle randevulaşmayı bırakmış.

Her zaman çok güçlü bir öz saygı ve öz disipline sahip olduğum için çok kızgındım. Söylenti ve karalamalara dayanmak çok zordu. Ancak o bayan iyi tanınan bir “dişi kaplandı.” Ona duyduğum nefreti içime atıp elimden geldiğince ondan ve kocasından kaçınmaya çalıştım.

Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra Shifu’nun sözlerini aklımda tuttum: “Bir rolünüzün olduğu tek şey insanları kurtarmaktır…” (Chicago Şehrinde Fa’yı Öğretme). Artık kalbimde hiçbir nefret kalmadan, ona olan kırgınlığımı bıraktım.

Bir keresinde onu dışarıda gördüm. Beni uzaktan görünce başka bir yere yöneldi. Ona yaklaştım ve bir gülümsemeyle onu selamladım. Şaşkınlık içinde bana baktı ve utandı, “Ah, sensin. Tam alışveriş yapmak için alışveriş merkezine gidiyordum. Sen nereye gidiyorsun?” Cevap veremeden dedi ki: “Nasıl oluyor da hiç yaşlanmıyor gibisin?” “Çünkü Falun Gong’u uyguluyorum,” dedim. Ama başka bir şey diyemeden tanıdıklarından biri onu çağırdı.

Ona gerçeği açıklayıp onu kurtarmak zorunda olduğumu düşündüm. Kocasıyla karşılaştım ve ona Falun Gong hakkındaki gerçeği açıklayıp karısına onun da kurtarılabilmesi için söylediklerimi karısına da anlatmasını istedim. Anlatacağını söyledi. Küçük kız kardeşiyle de konuştum ve ona bazı gerçeği-açıklama materyalleri verdim. Ona onları okumayı bitirdikten sonra yengesine aktarmasını söyledim. Daha sonra o bayana tekrar rastladığımda çok güzel bir sohbetimiz oldu.

30 yıldan fazla zaman önce bir akrabamı acımam nedeniyle bizimle oturması için davet ettim. Çocukluğundan beri nevraljiden muzdaripti ve o zaman işsizdi. Onu yakınlardaki bir dikiş kursuna yazdırdım ve bazı beceriler öğrenip gelecekte geçimini sağlayabileceğini umarak ücretini ödedim.

Neredeyse altı aldır bizimle yaşıyordu. Oğlum o zaman hala çok küçüktü ve sağlığım da o kadar iyi değildi. Çalışmak, oğluma bakmak, ev işleri yapmak ve ailem için yemek yapmak zorunda olduğum için bu benim için kolay değildi. Her gün dikiş kursuna gitti ve asla evde bana herhangi bir şey konusunda yardım etmedi.

İyi yemek yiyip rahat bir şekilde yaşayabilmesi ve gelecekte daha iyi bir hayatı olması yönünden bazı beceriler edinebilsin diye ona yardım etmek için elimden geleni yaptım. Evini ziyaret etmeye gittiğinde evdeki annesi ve kızına götürmesi için her zaman ona iyi şeyler satın alıyordum.

Bizimle yaşarken birkaç kez nevralji atağı geçirdi ve her seferinde ona ilaç satın alıp ona özel yemekler yaptım. Gece gündüz yanında kalıp onunla ilgilendim. Ancak asla bir minnettarlık cümlesi söylemedi ve hatta beni biraz kıskanıyordu.

Bir keresinde annesi anneme kızının ona [beni kastederek] “‘Kız kardeşim’ cennette yaşıyor. Para kazanabilen yakışıklı, hoş bir kocası var. Onun kadar şanslı değilim,” dediğini söyledi. Annesi bana bunu söylediğinde, bunu kalbimde tutmadım. Dikiş kursunu bitirdikten sonra eve döndü ve küçük bir dükkan açtı, hayatı düzeldi.

Yaklaşık bir yıl sonra başka bir akrabamdan ben evden uzaktayken kocamı baştan çıkardığını ve bir ilişkileri olduğunu duydum. Bunu duyduğumda neredeyse patlayacaktım, kalbim nefretle doldu ve kendimi suçladım. İntikam almayı, boşanmayı, hatta intihar etmeyi bile düşündüm. Ama küçük oğlumu ve yıllarca beni büyüten yaşlanan annemle babamı düşündüğümde o fikirlerden vazgeçtim. Biriyle konuşamayacak kadar gururluydum ve o acıyı içime attım. Zamanla sağlığım kötüleşti ve nevrasteni, gastrit, kolit, kalp sorunları, kansızlık, hipoglisemi ve diğer sağlık sorunlarından muzdarip oldum.

Fiziksel ve zihinsel travma beni karamsar hisler içinde bıraktı ve dünyadan iğreniyordum. Kişiliğim de değişti. Kendime güvenimi ve heyecanımı kaybettim, kocama gerçekten kırıldım. Onu küçümsüyordum ve acı içinde yaşıyordum. Karşılıksız olarak yardım ettiğim akrabam şimdi nefret ettiğim düşmanım haline geldi. Onu asla hiçbir zaman affetmeyeceğime dair yemin ettim! Onunla olan ilişkime son verdim ve sekiz yıldır onunla hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Bazen birbirimize rastladığımızda ona bakmıyordum bile. Ona karşı olan hislerimin farkındaydı ve benden uzak durdu.

Ancak Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra tüm bunlar değişti. Kalbimin derinliklerindeki nefret ve kırgınlığı bıraktım ve geçmişte bana zarar vermiş olan herkesi affettim. Tekrar sıcak ve nazik oldum. Şimdi tüm canlı varlıkların bir zamanlar Shifu’nun ailesinin bir parçası olduğunun farkındayım, bu nedenle onlar benim de ailem. Hepsi bu yaşamda Dafa tarafından kurtarılmak için bu insan dünyasına geldi. ÇKP Çin’in geleneksel kültür ve değerlerini tamamen yok etti, bugünün dünyasındaki ahlak hızla düşüyor. Kaç tane insan kendini kontrol edip yanlış şeyler yapmayabiliyor?

Akrabamla barıştım ve ona Dafa’yı anlattım. Ona Zhuan Falun’un bir nüshasını verdim ve uygulamaya başlayıp bir Dafa uygulayıcısı oldu. Bir keresinde ondan beni onunla aynı köyde yaşayan ortaokul öğretmenime götürmesini istedim. Eski öğretmenime ve kocasına gerçeği açıkladım. İkisi de beni görünce çok mutlu oldular ve Falun Dafa’yı öğrendi. Akrabama eski öğretmenimi bulmama yardım ettiği için teşekkür ettim. Kocamla olan ilişkim de normale döndü.

Son Söz

Kırgınlığı bırakıp kalbimi engelleyen kalın duvarı yıktıktan sonra Dafa’yı özümsediğimi ve xinxing gelişimi konusunda gerçekten yükseldiğimi hissettim. Dafa’nın hayatımı başkalarına faydalı olmak için yarattığını ve bir role sahip olduğum tek şeyin insanları kurtarma yönünden gerçeği açıklamak olduğunu anladım.

Shifu ve Dafa’nın kurtarışı olmasaydı bugünün kaotik dünyasında ne durumda olacağımı hayal edemiyorum. Dafa uygulayıcıları olarak Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre davranıp daha da iyi insanlar olmalıyız. Sadece Dafa insanları temelden değiştirebilir. Hala sahip olduğumuz değerli zamanımızı iyi kullanmalı ve Shifu’ya daha fazla canlı varlığı kurtarmasında yardım etme misyonumuzu yerine getirmeliyiz. Teşekkür ederim, Shifu!