(Minghui.org) Fakir kırsal bir bölgede doğdum ve okula yalnızca ikinci sınıfa kadar devam ettim. Eğitimim çok az olduğundan, tüm umutlarımı iki kızıma bağladım. Çocuklarım aynı hatayı iki kez yaparsa onları döverdim. Büyük kızım yanlışlıkla bir kaseyi kırdığında, küçük kızım çok korktu ve ağladı.

1998 yılının Mayıs ayında hastalığımı tedavi edecek param olmadığından Falun Dafa uygulamaya başladım. Uygulama yapmaya başladıktan sonra sağlığım düzeldi ve Falun Dafa'nın ana kitabı Zhuan Falun’u ve diğer Falun Dafa kitaplarını okuyabildim.

Falun Dafa uygulayarak ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip ederek iyi bir insan olmayı öğrendim. Shifu bize çocuklarımızı nasıl eğiteceğimizi de öğretti. Bir daha asla onlara vurmadım. Yaramazlık yaptıklarında, onlarla mantık yürütmek için Fa ilkelerini kullandım ve onlar beni herhangi bir endişe olmadan dinlediler ve derslerinde başarılı oldular.

Uygulamaya başladıktan kısa bir süre sonra, 1999 yılının Temmuz ayında, eski Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri, Falun Dafa'ya iftira atmaya ve zulmetmeye başladı. Uygulama yapma konusundaki kararlılığım sarsılmadı: Neden insanların bu kadar iyi bir uygulamayı öğrenmesine izin vermiyorsunuz? İyi bir insan olmak suç mu? Falun Dafa bana mutlu bir aile ve iyi bir sağlık getirdiği için uygulama yapmakta ısrar ettim. ÇKP tarafından aldatılanlara Falun Dafa'nın doğru bir uygulama olduğunu ve ÇKP'nin yalanlar yaydığını söyledim.

Zulmün en şiddetli olduğu zamanlarda materyaller dağıttım, pankartlar astım ve çıkartmalar yapıştırdım. 2004 yılında insanlarla Falun Dafa'nın gerçeklerini yüz yüze konuşmaya başladım.

Bütün iş arkadaşlarım, akrabalarım, arkadaşlarım ve kardeşlerim Falun Dafa uyguladığımı biliyor. Benim uygulama yapmam sayesinde birçoğu Falun Dafa hakkındaki ve yaşanan zulüm hakkındaki gerçekleri anladı ve ÇKP'den ve bağlı örgütlerinden ayrıldılar. Ancak bazıları, "Neden Falun Dafa hakkında bilgi dağıtmaya devam ediyorsun?" diye sordu. Bazıları da bana şunu tavsiye etti: “Bu konuyu insanlarla konuşma. İhbar edilecek ve tutuklanacaksın.”

Kararlı kaldım. Çocuklarıma sık sık şunu söyledim: "Akrabalarımızın benim Falun Dafa uygulamamın sizi engellediğini söylememesi için çok çalışmalısınız." Kızlarım genellikle sınıf arkadaşlarını eve getirirdi, böylece onlara gerçeği anlatabilirdim. Sınıf arkadaşlarının çoğu Genç Öncüler'in (ÇKP'nin bir gençlik kolu) ne olduğunu anladı ve onlardan ayrıldı.

İyi yapamadığım zamanlar da oldu. Uzun bir süre, üç işi iyi yapmanın xiulian uygulamak olduğunu düşündüm. Fa'yı okudum ama kendimi gerçek anlamda geliştiremedim ve karakterimi geliştirmek için içime bakmadım.

Zulüm Gördüm

25 Mayıs 2012'de diğer yedi uygulayıcı ve ben, Shen Yun DVD'leri dağıtmak ve gerçekleri açıklamak için kırsal bölgeye gittik. Bazı iyi insanlar bize ihbar edildiğimizi ve gitmemiz gerektiğini söyledi, ama biz bunu ciddiye almadık. Tutuklandık, karakola götürüldük ve daha sonra bir gözaltı merkezine gönderildik.

Gözaltı merkezinde hapishane üniformasını giymeyi reddettim, bu yüzden mahkûmlar beni dövdü ve saçımı çekti. "Falun Dafa iyi! Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!” diye bağırdım. Gardiyanlar gelip beni durdurana kadar üzerimi yorganla örttüler.

Gardiyan, “Neden üniformayı giymiyorsun?” diye sordu. “Ben suç işlemedim” dedim. Şöyle sordu: “İnatçısın. Çocuklarını bu şekilde iyi eğitebilir misin?” Ben de şöyle cevap verdim: “Onları Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkeleriyle eğitiyorum. Çocuklarım çok itaatkar ve hem okulda hem de evde başarılılar.” Hiçbir şey söylemedi ve gitti. Beni hapishane üniformasını giymeye zorlamaktan vazgeçtiler.

Üç yıl hapis cezasına çarptırıldım. "Dışarı çıkamazsam, buradaki insanları geliştirip kurtaracağım, böylece Falun Dafa'nın iyi olduğunu bilecekler" diye düşündüm. Elimden geldiğince başkalarına yardım ettim ve herkese merhametle davrandım. Mahkûmlar bana karşı nazik davrandılar ve uygulayıcıların iyi insanlar olduğunu söylediler.

Bir gün bana şunu sordular: "Diğer Falun Dafa uygulayıcıları burada egzersizleri yapıyor, sen neden yapmıyorsun?" Böylece egzersizleri yapmaya başladım. Bir gün egzersizleri yaparken birinin "Ne yapıyor?" dediğini duydum. Gözlerimi açtım ve tesisin müdürünü gördüm. “Uygulama yapıyorum" diye cevap verdim. "Uygulama yapmana kim izin verdi?" diye sordu. “Nerede olursam olayım egzersiz yapacağım” dedim. Şöyle devam ettim, "Buradaki mahkumlar Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'yü takip etseydi, endişelenmenize gerek kalmazdı." Gülümsedi ve gitti. Mahkûmlar başparmaklarını havaya kaldırıp "Seni takip edeceğiz" dediler.

O yılın sonbaharında Heilongjiang Kadın Hapishanesi’ne transfer edildim. Her gün küçük bir tabureye oturtulup Falun Dafa'ya iftira atan videoları izlemek zorunda bırakıldım. Mahkûmlara gerçeği açıkladım ve bu videoların yalanlarla dolu olduğunu anlattım. Dinlemediler ve “Sen buraya otur. Eğer dönüşmezseni aileni göremez ve geri dönemezsin. 610 Ofisi seni dönüştürme kursuna gönderecek.” dediler.

Sekiz gün oturdum ama sırtım dik duramadı. Her türlü takıntı ve olumsuz düşünce ortaya çıktı ve doğru düşüncelerimi kaybettim. Sonunda acıya katlanmak istemedim ve uygulama yapmayı bırakacağımı söyledim. Tüm uygulama yıllarımın boşuna olduğunu ve Shifu’ya ihanet ettiğimi düşünerek çok üzgün hissettim ve ağladım. Çok utandım.

Üç yıl sonra eve döndüm ve birçok uygulayıcı arkadaşım beni görmeye geldi. Onlara, Falun Dafa'nın iyi olduğunu bilmeme rağmen, Shifu'nun karşısına çıkıp uygulamaya devam edemeyecek kadar utandığımı söyledim. Küçük kızım “Anne, uygulama yapmaya devam edecek misin?” diye sordu. “Hayır” dedim. Beni dinledi ve kendisinin de uygulama yapmayı bırakacağını söyledi.

Büyük kızım hapiste kaldığım üç yıl boyunca uygulamasında çok gayretli oldu. Birçok kez benimle Falun Dafa hakkında konuşmayı denedi ama ben reddettim ve artık uygulama yapmayacağımı söyledim. Bir gün bana şunu söyledi: "Anne, xiulian uygulamayı bırakamazsın. Hastalıkların iyileşti ve kurucumuzun rehberliği olmasaydı ailemiz bugün olduğu yerde olmazdı." Vazgeçmek istemesem de Shifu'nun karşısına çıkamayacak kadar utanıyordum ve dinlemek istemedim.

Uygulama Yapmaya Devam Ediyorum

Vazgeçtiğimi gören büyük kızım bana yalvardı. Shifu, değersiz bir öğrenci olan benden vazgeçmedi ve bana hâlâ fırsatlar verdi. Diğer uygulayıcılar beni uygulamaya devam etmem konusunda cesaretlendirdiler. Kendimi iyi bir şekilde geliştirmeye ve artık Shifu'nun benim için endişelenmesine izin vermemeye karar vererek yeniden uygulama yapmaya başlamaya karar verdim.

Fa'yı okumaya yeniden başladım ve kapsamlı çalışma ve ezberleme yoluyla, ilkelere dair daha derin bir anlayış kazandım.

Shifu diyor ki:

“Eğer bu çileleri geçirdikten sonra, bazı öğrencilerin hala akılları başlarında değilse, o zaman tüm bunları [sunulan fırsatları] kaçıracaklardır. Sadece Shifu'nun talep ettiği şartları takip ettiğiniz zaman, Fa'yı geçerli kılıyor ve bir Dafa öğrencisi olarak xiulian uyguluyorsunuz ve de ancak o zaman, doğru bir Dafa uygulayıcısısınızdır.” ( “Aklı Başında Ol ”, Daha İleri Yükselmeler İçin Esasları III)

Üç işi iyi yaparsam, Shifu'yla birlikte eve dönebileceğimi düşünerek sadece geçmişteki hareketleri yaptığımı fark ettim. Sadece yüzeysel olarak uygulama yapmış ama insani takıntılarımı yok etmemiştim. Bir Falun Dafa öğrencisi, uygulamayı onaylamak için gerçekten iyi bir uygulama yapmalıdır çünkü insanlar, yalnızca sizin iyi iş çıkardığınızı görürlerse Falun Dafa'nın iyi olduğunu söyleyeceklerdir.

Kendimi derinden suçlu hissettim çünkü ben durduğumda küçük kızım da uygulama yapmaktan vazgeçmişti. Başarısızlığım onun Falun Dafa'yı yanlış anlamasına yol açtı.

Shifu diyor ki:

“Bazı insanlar: "Birazcık daha para kazanıp ailemi rahata kavuşturayım, böylece hiçbir şey için endişelenmeme gerek kalmaz. Ondan sonra xiulian uygularım" diyebilir. Rüya gördüğünüzü söyleyebilirim. Ne başkalarının hayatına karışabilmeniz mümkündür ne de başkalarının kaderini kontrol edebilirsiniz; buna eşinizin, çocuklarınızın, anne-babanızın veya kardeşinizin kaderi de dahildir. Böyle şeylere siz karar verebilir misiniz? Dahası, merak edecek hiçbir sıkıntı ve sorununuz kalmazsa, nasıl xiulian uygulayacaksınız? Tamamen rahatlık içerisinde bir uygulama -böyle bir şey nasıl olabilir? Bu sizin sıradan insan bakış açısıyla düşündüğünüz şeydir.” (4. Ders, Zhuan Falun)

Bu öğretiyi okuduktan sonra, tüm bu takıntıları bırakmam gerektiğini fark ettim çünkü Shifu her zaman kalbime bakıyor.

Derinlerde Gizli Takıntılarım Ortaya Çıkıyor

20 Ocak 2023'te Shifu, İnsanoğlu Nasıl Var Oldu adlı yeni bir makale yayınladı. Küçük kızımın xiulian uygulamaya devam edebilmesinin ne kadar harika olacağını düşündüm. Bu dileğimle Shifu bana yardım etti. Bir gün yurtdışında okuyan kızım aniden bana ziyarete geleceğini söyledi. Çok heyecanlandım ama heyecanım kısa sürede takıntıya dönüştü. Birkaç gün sonra gelmeyeceğini söyledi. İçime baktım ve ona çok takıntılı olduğumu fark ettim. Her şey Shifu'nun kontrolü altındaydı ve çok fazla endişelenmemeliydim. Bir süre sonra kızım geleceğini söyledi.

Kızımın geleceği gün ülkesine yoğun kar yağdı ve uçağı kalkamadı. Başka bir uçağa binmeyi başardı ve eve geldi, ancak bavulu kayboldu ve sigorta şirketi, kayıp talebi için onu aradı. Kızım tüm önemli eşyalarının o valizde olmasından dolayı üzgündü. Ben de ona “Merak etme, eğer sana aitse, kaybolmaz” dedim. Birkaç gün sonra bana mutlu bir şekilde bavulunun bulunduğunu söyledi. Ben de “Teşekkür ederim Shifu! Onu bulmana yardım eden Shifu'ydu." dedim. Shifu’ya hemen teşekkür etti.

Kızım açık hava sporlarını sever ve eve döndüğünde ailece kayak gezisi planladı. Kayak yapmayı bilmesem de onları kayak yaparken izlemekten, video kaydetmekten keyif alıyor, kendimi mutlu hissediyordum ve ailemizin neşesine kapılmıştım.

Bir sabah telefonumdan kayak videolarını izledim ve duramadım. Tuvaletteyken bile izledim. Doğru olmadığını bilmeme rağmen bir süre izlemeye devam ettim. Daha sonra giderin tıkandığını fark ettim.

O anda içime bakmaya başladım ve telefonumda çok fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. Ayrıca bunun belki de zihnimi genişletmek için bir ipucu olduğunu hissettim. Bunu düşündüğüm anda kızım giderin iyi olduğunu söyledi.

Kızımın valizi geldikten sonra iki çanta çıkardı ve birinin benim, diğerinin de ablası için olduğunu söyledi. Önce kız kardeşinin seçim yapmasına izin vermek istiyordu. Küçük olanın hoş olduğunu gördüm ve kendim almayı düşündüm. Kızım önce kız kardeşinin seçim yapması konusunda ısrar etti. Biraz üzüldüm ama çok geçmeden bir uygulayıcı olarak bu tür şeylere takılmamam gerektiğini anladım.

Ancak, büyük kızım iki çantayı görünce ikisini de istediğini söyledi ve birini bana vermeyi reddetti, hatta kız kardeşi bana bir tane vermesini istedi. Takıntım su yüzüne çıktı ve şöyle düşündüm: "Bu çocuk neden bu kadar açgözlü?"

Test edilmeden düzelmeyeceğimi bildiğim halde üzüldüm ve büyük kızımın çok fazla ileri gittiğini düşündüm! Hayal kırıklığı gözyaşları kontrolsüz bir şekilde aktı. Kendime bu takıntının ben olmadığımı ve bunu istemediğimi söyledim. Shifu'nun, Sakyamuni'nin öğrencilerinin dilenme kaselerine takıntılı olduklarından bahsettiği öğretileri hatırladım. Şöyle düşündüm: “Neden küçük şeylere takıntılıyım? Shifu beni bırakmam ve kalbimi genişletmem konusunda aydınlatıyor.”

Bunu iyi idare edemediğimden kısa süre sonra başka bir test geldi. Bir uygulayıcı beni ziyarete geldi. O ayrılırken, küçük kızımın başka birine vermek üzere hazırladığı bir paket çikolatayı alıp uygulayıcıya verdim. Kızım, eşyalarını sormadan aldığımı, bunu başkasına vermeyi planladığını söyleyerek sinirlendi. Takıntım yeniden ortaya çıktı ve iki kızımın nesi var diye düşünerek kendimi kontrol edemedim. Gözyaşlarımı tutamadım ve yüksek sesle ağlamaya başladım.

Daha sonra sakinleştim ve şöyle düşündüm: “Shifu benden kalbimi genişletmemi istememiş miydi? Takıntımdan kurtulma zamanı geldiğinde, bununla iyi başa çıkamadım. Shifu'nun rehberliğini takip etmediğim için utandım. Bu olumsuz düşünceleri ve takıntıları ortadan kaldırmam gerektiğini fark ettim. Hatamı anlar anlamaz küçük kızım benden özür diledi. “Anne, ağlama! Yanılmışım; Ben çok dik kafalıyım.” dedi. “Eşyalarını sormadan vermek benim hatamdı” diye cevap verdim. İçime bakıp kırgınlığımı ortadan kaldırdığımda tüm sorunlar çözüldü ve bu günün sıkıntısı geçti.

O gece tekrar içime baktım ve son zamanlarda işleri pek iyi ele almadığımı fark ettim. İyi yapmadığım bir şeyi daha hatırladım. Bir gün büyük kızım benden torunumu okuldan almamı istedi. Geldiğimde kızımın kayınvalidesinin de orada olduğunu gördüm. Torunum bana bakmadan doğruca ona doğru koştu. Onunla konuşmaya çalıştım ama hızla kaçtı. İncindim ve eğer kayınvalidesi onu alacaksa kızımın neden benden gelmemi istediğini merak ettim.

Hayal kırıklığına uğradım ve büyük kızımı aradım "Kayınvaliden gidiyorsa neden benden onu almamı istedin?" diye şikayet ettim. Bilmediğini ve bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledi. Ben de şöyle dedim: “Bir dahaki sefere benden gelmemi istemeden önce daha iyi diyalog kur. Benim zamanım da değerli.” Büyük kızım üzüldü ve “Artık senden yardım istemeyeceğim” dedi. Daha da haksızlığa uğradığımı hissettim ve kırgınlıkla şöyle dedim: “Tamam, artık senin evine gelmeyeceğim.”

Bu duyguların gerçek benliğim olmadığını biliyordum ama onları bastıramadım. Haftalık Minghui’de kırgınlığın ortadan kaldırılmasıyla ilgili bende derin yankı uyandıran bir makale okudum. Bunun benim hatam olduğunu fark ettim; başkalarını düşünmeliyim ve benmerkezci olmamalıyım. Kızımdan özür dilemek istedim. Tam o sırada telefonum çaldı. Kızımın mesajında şöyle yazıyordu: “Anne, özür dilerim. Bugün kötü bir ruh halindeydim ve söylememem gereken şeyler söyledim. Bunu ciddiye alma, ağlama. Benim hatamdı; seninle bu şekilde konuşmamalıydım."

Ben de şöyle cevap verdim: “Bu senin hatalı olduğun anlamına gelmiyor, mesele bir anne olarak durumumun pek iyi olmamasıydı. Koşulsuz olarak başkalarını düşünmeliyim. Duygularını dikkate almadım. Bütün gün çok çalıştın ama ben senden şikayet ettim. Özür dilerim, seni hayal kırıklığına uğrattım."

Geçmişte kızlarım beni kızdırdığında kendimi daha iyi hissedebilmem için özür dilemeleri gerekirdi. Artık sorunlarla karşılaştığımda içime bakıyorum. Her testi iyi geçemesem de kendimi daha iyi kontrol edebiliyorum. Küçük kızım “Anne artık farklısın, çok değiştin” dedi. Ben de "Falun Dafa uyguladığım için bunu yapabiliyorum" dedim.

Küçük kızıma, "Annem sırf Shifu'nun yeni makalesini okuyabilesin diye geri dönüşünü dört gözle bekliyordu" dedim. Okuduktan sonra derinden etkilendi. Beni ziyaret etmesinin tesadüf olmadığını söyledi. Onu ziyaret ettiğinde arkadaşının ÇKP'den ayrılmasına yardım etti. Daha sonra Fa'yı çalışmak ve egzersizleri yapmak için bize katıldı. Kızımın uygulamaya devam etmesine yardımcı olmak için Shifu'ya merhametli düzenlemeleri için minnettarım.

Falun Dafa Günü yaklaşırken, merhametli ve yüce Shifu'ya sıkı çalışması için teşekkür etmek istiyorum! Xiulian uygulamasıyla ilgili iç görülerimi uygulayıcı arkadaşlarımla paylaşıyor ve herkese şunu söylemek istiyorum: Falun Dafa iyi! Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!

(Minghui.org'da Dünya Falun Dafa Günü kutlamaları için seçilmiş gönderim)