(Minghui.org) Endonezya'daki uygulayıcılar yakın zamanda 12 ve 13 Temmuz tarihlerinde Surabaya, Jakarta ve Bali'de çok sayıda etkinlik düzenlediler ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından Falun Dafa'ya (Falun Gong) yönelik 25 yıldır sürdürülen zulmün sona ermesi çağrısında bulundular. Mitingler, yürüyüşler ve mum ışığı nöbetleri aracılığıyla, uygulayıcıların inançları nedeniyle maruz kaldıkları - gözaltı, işkence ve zorunlu çalıştırma dahil - kötü muameleyi açığa çıkardılar. Haziran 2019'da Çin Mahkemesi, "Çin genelinde yıllardır önemli ölçüde zorla organ toplamanın gerçekleştiğini" ve "Falun Gong uygulayıcılarının organ tedarikinin tek ve muhtemelen ana kaynağı olduğunu" belirterek nihai kararını verdi.

Çin Büyükelçiliği ve Çin Konsolosluğu Önünde Mitingler

Uygulayıcılar 12 Temmuz 2024'te Surabaya'daki Çin Konsolosluğu önünde barışçıl bir miting düzenlediler.

13 Temmuz'da Cakarta'daki Çin Büyükelçiliği önündeki miting.

Çin'deki uygulayıcıları hedef alan zorla organ toplama olayının yeniden canlandırılması.

Endonezya Falun Dafa Derneği Başkanı Gatot Machali, mitingde konuştu ve ABD Temsilciler Meclisi'nin 25 Haziran 2024'te Falun Gong’u Koruma Yasası'nı (H.R. 4132) kabul ettiğini söyledi. Bu, ABD Kongresi'nin Falun Gong’a yapılan zulme ve Çin'deki uygulayıcılardan devlet onaylı zorla organ toplamaya karşı sağlam yasal işlem başlatmaya yönelik ilk bağlayıcı taahhüdü olarak görülebilir.

“Bu önemli gelişmelere paralel olarak bizler, Endonezya’daki Falun Gong topluluğu olarak, ÇKP'yi 25 yıldır sürdürdüğü acımasız ve beyhude zulmü sona erdirmeye ve Falun Gong'u uygulayan vatandaşlarına inanç özgürlüğünü derhal geri vermeye çağırıyoruz. Bu en temel insan hakkıdır ve bizzat Çin Anayasası tarafından güvence altına alınmıştır” diye devam etti. "Ayrıca Endonezya hükümetine, halkına ve uluslararası topluluklara bir araya gelip bu ahlaksız ve insanlık dışı zulme son vermek için harekete geçme çağrısında bulunuyoruz, böylece bu tür korkunç şeyler gelecekte hiçbir yerde, hiçbir zaman ve herhangi birinin başına bir daha gelmez."

Miting sırasında, yoldan geçen birçok kişi Falun Gong hakkındaki ve Çin’de yaşanan zulümle ilgili materyalleri kabul etti. Uygulayıcılara bunu sona erdirmek için gösterdikleri barışçıl çabalardan dolayı teşekkür ettiler.

Yoldan geçenler ve polis memurları Falun Gong hakkındaki bilgileri kabul etti.

Genç bir adam, Tayvan'da okurken birçok Falun Gong faaliyeti gördüğünü söyledi. O, bu kadar vahşice bir şeyin yaşandığına inanamıyordu. Bir uygulayıcı ona zulüm hakkında daha fazla gerçekleri anlattıktan sonra dikkatle dinledi ve bu tür korkunç olayların durdurulması gerektiğini söyledi.

Yayalar, Çin'deki Falun Gong uygulayıcılarının inançlarından dolayı gördükleri sert kötü muamele karşısında şok oldular.

İnsan Hakları Savunucuları Falun Gong Adına Seslerini Yükseltiyor

Birkaç insan hakları savunucusu etkinliğe, uygulayıcıların ÇKP'nin Çin'deki Falun Gong uygulayıcılarına karşı uyguladığı şiddeti ve insan hakları ihlallerini sona erdirme çabalarına desteklerini ifade eden yazılar yazdı.

Jakarta'daki Endonezya Yasal Yardım Vakfı (YLBHI) başkanı ve avukat Muhamad Isnur, “Bizler Falun Gong uygulayıcılarını desteklemeli ve Çin hükümetini Falun Gong uygulayıcılarına karşı şiddet ve diğer işkence eylemlerini durdurmaya çağırmaya devam etmeliyiz." dedi.

Jakarta'daki Endonezya Adli Yardım Vakfı başkanı Muhamad Isnur, uygulayıcıların zulmü sona erdirme çabalarını destekliyor.

Isnur, “Tüm Endonezyalılar Falun Gong uygulayıcılarının insan hakları mücadelesini desteklemelidir. Bunu birlikte dile getirmeli, birlikte [Falun Gong'u] korumalıyız. Umarım Falun Gong uygulayıcıları zulmü sona erdirme çabalarında tutarlı kalır, Çin'deki böylesine muazzam baskının ortasında konuşmaya devam eder ve hayatta kalırlar" dedi.

Eski bir parlamento üyesi ve tanınmış bir kültürel figür olan Profesör Djathi Kusumo, ÇKP'nin 25 yıldan fazla bir süredir Falun Gong'a zulmettiğini duyduktan sonra yerel uygulayıcılara mesajını gönderdi. "Çin'in [ÇKP] sistemi uzun süredir Yaratıcı’nın yasalarıyla çatışıyor ve bu büyük bir felakete yol açacaktır" diye yazdı. “Atalar, torunlarının kendi kültürlerine karşı çıktığını görünce ağlarlar.”

Merkezi Jakarta'da bulunan tanınmış bir insan hakları grubu olan KontraS'ın (Kayıp Kişiler ve Şiddet Mağdurları Komisyonu) koordinatörü Dimas Arya Bagus, Çin'deki Falun Gong uygulayıcılarının başına gelen işkenceye ve inanç ve düşünce özgürlüğünün ihlaline karşı çıktı.

“İşkence, özellikle inanç ve düşünce özgürlüğüne yönelik ayrımcılıktan kaynaklanan işkence, ciddi bir insan hakkı ihlali olarak değerlendirilmektedir. Çin'deki Falun Gong topluluğunun başına gelenlerin ciddi insan hakları ihlalleri olduğunu düşünüyorum" dedi. "İşkence en insanlık dışı eylemlerden biridir ve tüm uluslararası toplum tarafından kınanmaktadır." diyen Bagus, Endonezya hükümetini harekete geçmeye çağırdı.

Kusumo, Endonezya hükümetinin Çin hükümetini Falun Gong uygulayıcılarına yaptığı zulüm, ayrımcılık ve işkenceyi durdurmaya çağırmada aktif bir rol oynayabileceğini söyledi. "Çünkü [Endonezya hükümetinin] Çin hükümetiyle yakın bir ilişkisi var, bu nedenle Endonezya'nın da Falun Gong topluluğuna karşı bu insanlık dışı eylemleri ve ayrımcılığı durdurmak için bir rol oynaması gerekiyor" diye açıkladı.

Ünlü insan hakları STK'sı Imparsial İcra Direktörü Gufron Mabruri bir röportajda şunları söyledi: "[Uluslararası toplulukların] hızlı hareket etmesinin önemli olduğunu düşünüyorum, böylece gelecekte Falun Dafa topluluğu tarafından yaşanan çeşitli insanlık dışı davranışlar, zulümler bir daha yaşanmaz ve uygulayıcılar insan olarak onurlarına uygun olarak özgürlüklerinin tadını çıkarabilirler."

Endonezya Cumhuriyeti Ulusal İnsan Hakları Komisyonu komiseri Anis Hidayah, bir röportajda, Falun Gong'a karşı 25 yıldır devam eden zulüm hakkındaki görüşünü paylaştı. “Aslında, işkenceye ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaya karşı uluslararası sözleşmeye ve Çin hükümetinin bunu [1988'de] onayladığı gerçeğine dayanarak, [Falun Gong uygulayıcılarına yönelik] işkence ve aşağılayıcı muamele eylemlerinin, ilk etapta asla gerçekleşmemeliydi” dedi.

Bali'de Geçit Töreni ve Mum Işığı Nöbeti

Bali'deki uygulayıcılar 14 Temmuz sabahı egzersizleri yaptılar ve ardından ÇKP'nin Falun Gong'a karşı 25 yıldır uyguladığı zulmü açığa çıkarmak için Denpasar, Renon Meydanında bir geçit töreni düzenlediler.

Uygulayıcılar ÇKP'nin zulmünü ifşa etmek için geçit törenini başlatmatmadan önce egzersizleri yaptılar.

Uygulayıcıların yürüyüşü Tian Guo Bando Takımı tarafından yönetildi, ardından bunu, Falun Dafa'yı tanıtan, zulmü açığa vuran pankartlar takip etti ve aynı zamanda Falun Gong’u Koruma Yasası’nın ABD Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilmesi konusunda da farkındalık yaratıldı. Yürüyüş bel davulu grubuyla sona erdi.

Denpasar, Renon Meydanı’nda düzenlenen yürüyüşle, Çin'de Falun Gong’a yapılan zulmün sona erdirilmesi çağrısında bulunuldu

O akşam uygulayıcılar, 25 yıldır süren zulüm nedeniyle Çin'de hayatını kaybeden uygulayıcı arkadaşlarını anmak için Puputan Meydanı'nda bir mum ışığı nöbeti düzenlediler.

Mum ışığı nöbetiyle, Çin'de ÇKP tarafından ölümüne zulüm gören uygulayıcı arkadaşlarını andılar.

Uygulayıcıların 25 Yıldır Süren Zulmü Bitirme Çabalarına Halktan Destek

Birçok kişi, 25 yıldır devam eden zulmün sona ermesi için dilekçeyi imzaladı.

Uygulayıcılar insanlara Falun Dafa ve Çin'deki zulmü anlatmak için Renon Meydanı’nda bir stant kurdular. Birçok vatandaş ve turist ÇKP'nin vahşetini anladı ve sabah faaliyeti sırasında uygulayıcıların zulme bir son verilmesi çağrısında bulunma çabalarına desteklerini ifade etmek için dilekçeyi imzaladı.

Üniversite öğretim görevlisi Eka Pratama Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü’nün gelecek nesiller için önemli olduğuna inanıyor

Bir üniversite öğretim görevlisi olan Eka Pratama, uygulayıcıların Çin'de maruz kaldıkları kötü muameleye ve ciddi insan hakları ihlallerine karşı seslerini yükseltmeye yönelik barışçıl ve özverili çabalarını takdir etti. O, "Falun Dafa'nın Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerinin, insanlığa saygı duymaları ve dolayısıyla dünya barışını yaratmaları için gelecek nesillere aşılanması önemli" dedi.

Ria, Çin’de yaşanan zorla organ toplamanın yanlış olduğunu söyledi.

Denpasar'da yaşayan üniversite öğrencisi Ria, Çin'de bu tür barbarca eylemlerin günümüzde de devam etmesinden duyduğu derin kaygıyı dile getirdi. O, "Çin'deki Falun Dafa uygulayıcılarından yasadışı organ toplanması derhal durdurulmalı" dedi.

Nyoman Ari, Çin’de yaşanan zulme son verilmesi çağrısında bulunan dilekçeyi imzaladı.

Nyoman Ari, barışçıl uygulayıcıların bastırılmasına karşı çıktığı için dilekçeyi imzaladı. “Zulüm son derece insanlık dışı” dedi. Ayrıca Çin'de devam eden organ toplama suçlarından endişe duyduğunu belirterek, "Umarım bir an önce sona erer!" dedi.

Macaristan'dan Sainov, Çin'deki uygulayıcıları teşvik etti.

Macaristan'dan Sainov, uygulayıcılar 14 Temmuz akşamı mum ışığı nöbeti için hazırlanırken Denpasar Puputan Meydanı'ndaydı. Uygulayıcıların zulmü ortaya çıkarma çabalarını desteklediğini söyledi, "Umarım Çin'deki uygulayıcılar yakında ÇKP'nin keyfi kötü muamelesinden kurtulurlar."