ABD Neden ÇKP'nin Sınırsız Savaşına Artık Tolerans Göstermiyor

(Minghui.org) Komünist ideolojisini Karl Marx ve Sovyetler Birliği’nden miras alan Çin Komünist Partisi (ÇKP), nihai olarak dünyayı egemenliği altına almayı hedeflemektedir. Bu amaca ulaşmak için öncelikle ABD’yi yenmesi gerekmektedir. Bu nedenle ÇKP, ABD’yi her zaman bir numaralı düşmanı olarak görmüştür.

Çinli internet kullanıcıları arasında, “küçük sorunlar Japonya’ya, büyük sorunlar ABD’ye gider” şeklinde bir söz vardır. Bu ifade, ÇKP’nin iç krizlerden dikkatleri başka yöne çekme stratejisini yansıtır. Küçük sorunlar olduğunda ÇKP Japonya ile gerilim yaratır; daha büyük sorunlarda ise ABD’ye karşı nefreti kışkırtır. Bu şekilde, kamuoyu milliyetçiliğe yönlendirilir ve ÇKP’ye yönelik şikayetler unutulur.

Çin’de eğitim sistemi, haber medyası ve eğlence yoluyla on yıllarca süren sistematik beyin yıkamanın ardından, ÇKP’nin insanlara aşıladığı Amerikan karşıtı zihniyet adeta ikinci bir doğa haline gelmiştir. ABD’deki kötü şeyler, ÇKP için iyi şeyler olarak görülür; ABD’de ne kadar felaket olursa, Çin için o kadar iyidir. Bu zihniyet, Çin internetinin 11 Eylül terör saldırılarına geniş çaplı alay ve kutlamalarla tepki vermesini açıklamaktadır.

Ne yazık ki, bu düşmanlık ne toplumsal ne de ahlaki sınır tanır. 1999 yılında, ÇKP’nin üst düzey askeri yetkilileri, ABD gibi rakiplere karşı “Sınırsız Savaş” fikrini ortaya atmıştır. Bu yetkililer şunları yazmıştır: “Siyaset, tarih, kültür ve etik zincirlerinin tümünü aşmalı ve kapsamlı bir şekilde düşünülmelidir. … bilgi her yerde olacak, savaş alanı her yerde olacaktır. Bu, tüm silahların ve teknolojilerin keyfi olarak birleştirilebileceği anlamına gelir, savaş ile savaş dışı, askeri ile askeri olmayan dünyalar arasındaki tüm sınırlar tamamen yok edilecektir.”

Aradan 20 yılı aşkın bir süre geçti ve bazıları, uyuşturucu fantanilin ÇKP’nin ABD’ye karşı kullandığı bu askeri olmayan silahlardan biri olduğuna inanmaktadır.

Ölümcül Bir Sorun

ABD Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) tarafından Mayıs 2024’te yayımlanan “CBP: Amerika’nın Fentanil’e Karşı Ön Cephesi” başlıklı rapora göre, yasa dışı fentanil her gün 150’den fazla Amerikalının, yani yılda yaklaşık 55.000 kişinin hayatına mal oluyor.

“Gümrük yetkilisi olarak 30 yıllık kariyerimde, fentanil gibi sentetik yasa dışı uyuşturucuların kaçakçılığı, karşılaştığım en zorlu ve korkutucu sorunlardan biri,” dedi kıdemli bir CBP yetkilisi.

Başlangıçta ağrı kesici ve anestezik olarak kullanılan fentanil, morfinden 50 ila 100 kat, eroin ise yaklaşık 50 kat daha güçlüdür. Ayrıca bağımlılığa neden olabilir. 30 miligram eroin almak ölümle sonuçlanabilirken, 2 ila 3 miligram fentanil ölümcül olabilir.

Ulusal Uyuşturucu Kullanımı Enstitüsü’nün (NIDA) verilerine göre, 2016’da 20.000 Amerikalı fentanil nedeniyle hayatını kaybetti. Bu sayı 2019’da 36.000’e, 2021’de 64.000’e yükseldi. 2023’te ise 77.000 ölümle bu rakam, 2016’daki ölümlerin yaklaşık dört katına ulaştı.

“Bunlar şok edici rakamlar – ve şu anda gösterdiğimiz haritadan da görüleceği gibi – küçük kasabalardan banliyölere, kırsal bölgelere kadar hiçbir yer bundan muaf değil,” dedi Adalet Bakanlığı’ndan Başsavcı Yardımcısı Lisa Monaco 2021’de. “Bu ülkede, ulusu kasıp kavuran aşırı doz ölümlerinden hiçbir yer muaf değil.”

ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi’nin (DEA) verileri, ajansın 80 milyondan fazla fentanil karışımlı sahte hap ve yaklaşık 12.000 pound (yaklaşık 5.443 kg) fentanil tozu ele geçirdiğini gösteriyor. “2023’teki ele geçirmeler, 390 milyon ölümcül fentanil dozu kadar,” dedi ajans. Newsweek raporu, bu dozların her Amerikalıyı öldürmeye yetecek miktarda olduğunu ve fentanilin Amerikalıları eşi görülmemiş bir hızda öldürdüğünü belirtti.

Peki, bu uyuşturucu nereden geliyor?

Okyanus Ötesinde Bir Tedarik Zinciri

Araştırmalar, Meksikalı uyuşturucu kartellerinin fentanil krizini körüklemede en görünür ve tanınmış rolü oynadığını göstermektedir. 2024 tarihli Heritage Foundation raporu, “Amerika’nın Fentanil Krizinde Çin ve Meksika’yı Sorumlu Tutmak” başlığı altında “Ancak Pasifik Okyanusu boyunca, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), istikrarsızlık yaratan fentanil akışını doğrudan Amerika Birleşik Devletleri'ne yönlendiriyor” diye yazıyor.

“Gerçekten de, çoğu Amerikalının bilmediği bir şekilde, Çin Komünist Partisi (ÇKP), Amerika’nın tarihindeki en ölümcül uyuşturucu tehdidini aktif bir şekilde finanse etmekte, desteklemekte ve teşvik etmektedir,” diye devam ediyor rapor. “Ölümcül Meksikalı uyuşturucu kartellerinin ve düşman Çin çıkarlarının birleşik güçleri, Amerika Birleşik Devletleri'ne istikrarsızlaştırıcı bir kriz ve her yıl Vietnam Savaşı'ndan ABD'nin kayıplarını geride bırakan bir ölüm oranı getirmiştir.

Daha spesifik olarak, ÇKP’ye bağlı kimya şirketleri, neredeyse tüm fentanil öncü maddelerini (tamamlanmamış ürünler) üretmekte ve ardından bunları ABD’ye yakın konumdaki Meksikalı uyuşturucu üretim gruplarına satmaktadır. Bu gruplar, fentanili basit işlemlerle sentezleyip tüm ABD’ye dağıtmaktadır.

Reuters’ın küresel fentanil tedarik zinciriyle ilgili bir araştırması, Çinli satıcılardan fentanil öncü maddelerini çevrimiçi satın almanın ne kadar kolay olduğunu göstermektedir. Bu satıcılar, kimyasalları cihazlar ve diğer düşük maliyetli ürünler arasında gizlemektedir. “3.600 dolar ve bir web tarayıcısıyla 3 milyon dolar değerinde fentanil yapmak için gereken her şeyi satın aldık” başlıklı raporda, “Bir alıcının akıllı telefonuna dokunarak, Çinli kimyasal satıcılar fentanil bileşenlerini Kuzey Amerika’ya kapıdan kapıya hava yoluyla gönderebilir,” diye yazmaktadır. Bu, bir silahı bir kutuya koymaya eşdeğerdir. Yeter ki kutu zararsız, günlük ürünler olarak etiketlensin; ÇKP, bu maddelerin gönderilmesine izin vermektedir.

ÇKP’nin Oyun Kitabı: Afyondan Fentanile

ÇKP, rakiplerini hedef almak için böyle bir stratejiyi ilk kez benimsemiyor. Japonya’ya karşı savaş sırasında (1937-1945) Kuomintang’ı (KMT) yenmek için ÇKP, Nanniwan’da “özel mallar” (afyon) üretti ve bunları Kuomintang’ın kontrol ettiği bölgelere sattı. Bu sadece ülkeye ve halka zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda büyük kazançlar sağladı.

“Komünist partinin son 100 yıldaki gizli faaliyetleri nedeniyle, ÇKP en sıkı disipline, en karmaşık taktiklere ve başka hiçbir partinin ulaşamayacağı kadar sıkı bir organizasyona sahiptir,” diye yazdı Kuomintang lideri Chiang Kai-shek 1938’de. “Yöntemleri en acımasız olanıdır; dostluk yok edilmiş ve ahlak tamamen silinmiştir.”

Bugün ÇKP, Çin içinde fentanilin yayılmasını yasaklarken, afyon üretimi geçmişini gizlemektedir. Bu nedenle, birçok Çinli vatandaş ve uluslararası toplumun büyük bir kısmı bu geçmişin farkında değildir.

Sınır Tanımayan Bir Savaş

Fentanilin yanı sıra ÇKP, komünist ideolojisini birçok kanal aracılığıyla aktif bir şekilde ihraç etmektedir. Bunlar arasında üniversitelere yönelik Konfüçyüs Enstitüleri, uzak ülkelerde ÇKP kontrolünü genişletmeye yardımcı olan Bir Kuşak ve Bir Yol Girişimi (BRI), ABD haber medyasını ve sosyal medya kanallarını propaganda yapmak için kullanma, uygulamalar, casus yazılımlar ve benzeri yollarla kişisel bilgileri toplama yer almaktadır.

Son eğilimlere dayanarak, ÇKP’nin ABD ile bir son savaşa hazırlandığı görülmektedir. ÇKP ile işbirliği yapmak bir yana, hayalperest bir tutum veya ihmal, özgür dünyayı zayıflatabilir. Yalnızca ÇKP’ye karşı mücadele ederek ve geleneksel değerleri yeniden canlandırarak hem Çin hem de dünyanın geri kalanı için daha iyi bir toplum inşasına yardımcı olabiliriz.

Orijinal Çince makale