(Minghui.org) Çin’de yaşanan dehşet verici bir suçu gözler önüne seren yeni bir belgesel dünya çapında izleyicileri sarsıyor.

Devlet Organları belgeselini izledikten sonra hakkında yorum yapan Avustralya Hills Shire Belediye Meclis Üyesi Jane Grevtseva şu sözleri söyledi; “Bunu herkes izlemeli, acı çeken insanlara destek olmalı, gerçekleri yaymalı ve farkındalığı artırmalı.”

Yeni Zelanda Wellington Belediye Meclisi’nin eski üyesi Tony Brunt ise “Bu 21. yüzyılın suçu ve aynı zamanda bu gezegendeki en korkunç suçlardan biri. 20. yüzyılda çok korkunç şeyler yaşandı ama herhangi bir ülkede devlet eliyle yapılmış böylesine bir şiddeti hayal dahi edemiyorum,” dedi.

Japon yönetmen Sho Nobushi belgeseli şu sözlerle övdü: “En inandırıcı yanı, ameliyatlara katılmış olan doktorların ve eski askerlerin tanık olarak konuşması. Bu insanları öne çıkarıp konuşturabilmek bana göre bu çalışmanın en büyük başarısı.”

Devlet Organları belgeseli bugüne kadar 42 uluslararası ödül kazandı ve 97. Akademi Ödülleri’nde En İyi Belgesel dalında aday gösterildi.

Hikâye 20 yıl öncesine dayanıyor ve inancından vazgeçmeyi reddettikleri için tutuklandıktan sonra kaybolan iki genç Falun Gong uygulayıcısını konu alıyor. Belgesel, ailelerinin Çin hükümetinin gizlice yürüttüğü büyük çaplı bir suçu – yaşayan Falun Gong uygulayıcılarının organlarının yağmalanmasını – nasıl ortaya çıkardıklarını gözler önüne seriyor.

Filmin yapımı yedi yıl sürdü. Birçok kurban, aileleri ve tanıklarla yapılan derinlemesine röportajlar aracılığıyla Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) vicdan mahkûmlarını organları için katletmesinin vahşeti pek çok kişiyi şoke etti. Belgeseli izleyenler, Falun Gong uygulayıcılarının cesaretine ve iyiliğine duydukları saygıyı dile getirdiler.

Belediye Meclis Üyesi: Avustralya Harekete Geçmeli

Avustralya Hills Shire Belediye Meclisi Üyesi Jane Grevtseva, 11 Haziran 2025’te Castle Hill’de filmi izledi. Herkese şu çağrıda bulundu: “İzleyin. Acı çekenlere destek olun, gerçekleri yayın ve farkındalığı artırın.”

Grevtseva eski Sovyetler Birliği’nden geldiği için filmde tasvir edilen totaliter yönetimi tanıdığını söyledi. Ona göre Avustralya hükümeti ve halkı, Çin’de 26 yıldır süren Falun Gong zulmü ve ÇKP’nin zorla organ toplaması karşısında sessiz kalmamalı. “Böyle bir şeyin bu dünyada olabilmesi kesinlikle dehşet verici,” dedi, “Birlik olmalı ve harekete geçmeliyiz.”

Avustralya'nın The Hills Shire Bölgesi Meclis Üyesi Jane Grevtseva

Meclis Üyesi Grevtseva, belgeselin ÇKP’nin organ yağmalama suçunu kamuoyunun gündemine taşıdığını ve bunun uluslararası tıbbi iş birliklerinde etik incelemeleri tetiklemesi gerektiğini söyledi. Avustralya’nın Çinli tıp kurumlarıyla özellikle organ nakillerini içeren iş birliklerini gözden geçirmek üzere bir komite kurma girişiminde bulunması gerektiğini savundu. “Her sözleşmede şu sorular sorulmalı: Organlar nereden geliyor? Etik olarak mı elde ediliyor?” dedi.

ABD Temsilciler Meclisi Mayıs 2025’te Falun Gong Koruma Yasası’nı kabul ederek canlı organ yağmalamasına karışan Çinli yetkililere yaptırım uyguladı, ülkeye girişlerini yasakladı ve mal varlıklarını dondurdu. Meclis Üyesi Grevtseva, Avustralya hükümetinin de aynı adımları atarak benzer yasalar ve yaptırımlar getirmesi gerektiğini söyledi. “Bu çok iyi bir yöntem. Yaptırımlar her zaman işe yaramaz ama çok iyi bir ilk adımdır,” dedi, “Sonuç getirecektir.”

Yeni Zelanda Eski Belediye Meclis Üyesi: Organ Yağmalama Suçunu Durdurun

Tony Brunt, Eski Şehir Meclis Üyesi, Wellington Şehir Meclisi, Yeni Zelanda

Yeni Zelanda Wellington Belediye Meclisi eski üyesi Tony Brunt, Devlet Organları belgeselini 21 Ağustos 2025’te Auckland, Newmarket’teki Rialto Sinemaları’nda izledi. Filmde belgelenen devam eden şiddet karşısında şok olduğunu söyledi. Konuyla ilgili önceden okumuş olsa da belgesel onun üzerinde güçlü bir duygusal etki bıraktı. “Bu 21. yüzyılın suçu ve aynı zamanda bu gezegendeki en korkunç suçlardan biri. 21. yüzyılda çok korkunç şeyler yaşanıyor ama herhangi bir ülkede devlet eliyle yapılmış böylesine bir şiddeti hayal dahi edemiyorum,” dedi.

Brunt için belgeselde en çarpıcı kısım, yıllarca kayıp kızını arayan yaşlı bir adamın hikâyesiydi. “Hikâye yürek burkucu. Yıllarca çeşitli devlet dairelerinden yardım istemiş ve bu süreçte büyük bir baskıya maruz kalmış. Bu senaryo Çin genelinde sayısız kez yaşandı – on binlerce insan kayıp sevdiklerini arıyor. Onların yaşadığı tarifsiz acıyı hayal edemiyorum,” dedi.

Brunt, yıllardır Yeni Zelanda hükümetini vatandaşlarının Çin’e organ nakli için gitmesini engellemeye ikna etmeye çalıştığını belirtti. “Çin hükümetini bu vahşeti sona erdirmeye zorlamak için çok taraflı uluslararası çabalara katılmalıyız,” dedi.

Brunt, Falun Gong uygulayıcılarının Çin’de devam eden zulmü ifşa etme çabalarının uzun süredir destekçisi olduğunu da vurguladı: “Filmde de söylendiği gibi, bir gün bu şiddeti sona erdirmek için neler yaptığımızı düşünmek zorunda kalacağız. Katıldığım ve elimden geleni yaptığım için mutluyum, küçük de olsa bir katkı sağlamış olmak bile değerli.”

Japon Film Yönetmeni Devlet Organları Belgeselini Övdü

Sho Nobushi, Japon film yönetmeni

Sho Nobushi, Japon film yönetmeni, 28 Haziran 2025’te Japonya’nın Saitama şehri Omiya’da belgeseli izledi. Nobushi bu vahşete öfkelendi ve uluslararası toplumu bu ağır insan hakları ihlaline dikkat göstermeye çağırdı.

“Şafak kesinlikle gelecek. Çin’de şu anda yaşananlar Nazilerin yaptıklarından daha kötü. Bu saçma gerçeklik sonsuza kadar süremez. Umarım umudumuzu kaybetmeyiz. Ancak dünya bunun nasıl sona erdirileceğini düşünmek zorunda. Bu film başlı başına çok kıymetli bir eser. Bugün izlerken sürekli ‘Benim yapabileceğim bir şey var mı?’ diye düşündüm,” dedi.

Nobushi, filmin zor bir konuyu ele alış biçimini de yüksek takdirle karşıladı. “Çok iyi yapılmış. Hikâyenin gerçekten geçtiği yerlerden alınan sahneler var, aynı zamanda artık ulaşılamayan bölgeler için yeniden canlandırılmış sahneler de bulunuyor. Kaçırılma sahnesi muhtemelen Kanada’da, ailenin tanıklığına dayanarak yeniden çekilmiş. Filmde ayrıntıların sunuluşu çok zekice. En ikna edici kısmı ise ameliyatlara katılmış olan doktorlar ve eski askerlerin tanık olarak konuşmuş olması. Bu kişilerin öne çıkıp konuşmalarını sağlayabilmek bence bu çalışmanın en büyük başarısıdır,” dedi.

Falun Gong’un Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerine atıfta bulunarak, “İnsanoğlunun erdemleri zamansızdır ve etnik kökenin ötesindedir. Merhamet merhamettir ve sonsuza dek aynı kalacaktır,” diye ekledi.

Slovakya’da Ressam: Daha Fazla Farkındalık Yaratılmalı

Daniel Szalai bir ressam ve üniversite öğretim görevlisidir.

Ressam ve üniversite öğretim görevlisi Daniel Szalai, 26 Ağustos 2025’te Slovakya’nın Nitra şehrinde Palace Cinema’da filmi izledi. Film ekibinin topladığı delil miktarından etkilendi. “Bu bana güvenilir birinci elden bilgilere sahip olmanın önemini fark ettirdi,” dedi.

“Bu konuda daha fazla farkındalık yaratmalı ve bu suçları açığa çıkarmak için daha fazla etkinlik düzenlemeliyiz. Toplama kamplarında yaşananlar zalimce ve korkunç. Herkes birlikte hareket ederse bir etkimiz olur.”

Ayrıca, “Bu filmi yaptığınız için teşekkür ederim,” dedi.

Hemşire: Bu Trajediyi Durdurmak İçin Bir Şey Yapılmalı

 Seipepa Semi

Seipepa Semi, Yeni Zelanda’nın Auckland şehri Manukau’daki bir hastanede diyaliz bölümünde çalışan bir hemşiredir. 21 Ağustos 2025’te Newmarket’teki Rialto Sinemaları’nda filmi izledi. İlk kez canlı organ alımı hakkında duyduğunu söyleyen Semi, bunun kendisini çok üzdüğünü ifade etti. Semi, “Bu trajediyi durdurmak için bir şey yapmak istiyorum,” dedi ve zorla organ alımına katılanlar için, “Son derece şeytani ve zalimler,” sözlerini kullandı.

“Doktorlar insanları kurtarmak için yemin etmiş kişilerdir ama onlar öyle yapmadılar.”

Bir sağlık çalışanı olarak Semi, böbrek nakilleri hakkında konuştu. “Böbrek nakline ihtiyaç duyan hastaların listelerini hazırlarız, diyaliz hastaları da buna dâhildir. Nakil şansı bulmaları genellikle yıllar alır. Bazıları şanslıydı, nakil oldu, bazıları ise beklerken öldü. Listeler uzun, bekleme süresi de öyle.

Filmde uyumlu bir böbreğin bulunmasının bir ila iki hafta sürdüğü söylendiğinde duyduklarıma inanamadım. Birisi organların mevcut olup olmadığını sorduğunda cevap her zaman ‘Evet’ olmuş. İçimden sürekli ‘kesinlikle bir şeyler ters gidiyor’ diye bağırıyordum.

Bir gün bu suçun açığa çıkacağına inanıyorum. Hiçbir şey sonsuza dek saklanamaz. Gerçek ortaya çıkacak ve ışık karanlığı dağıtacak,” dedi Semi, gözyaşları içinde.

 Doktor Mária Prablesková ve kızı Júlia

Dr. Mária Prablesková daha önce başka bir etkinlikten Falun Gong’a yönelik uygulanan zulümden haberdardı, ancak film deneyimi yine de onun için “çok güçlü” oldu. Kızı Júlia ile birlikte 26 Ağustos 2025’te Slovakya’nın Nitra şehrindeki Palace Cinema’da Devlet Organları’nı izledi. “İnsanların böyle korkunç şeyler yapabilmesi çok üzücü,” dedi.

Ayrıca, dünya çapında bu suçlar hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için neler yapıldığını ve sonuçların ne olduğunu da öğrenmek istediğini belirtti.

Orijinal Çince makale