(Minghui.org) Falun Dafa uygulayıcıları, 9 Kasım 2025'te Amsterdam'daki Dam Meydanı'nda bir etkinlik düzenledi. Bu meydan, tarihsel olarak farklı geçmişlere sahip insanların bir araya gelip hikayelerini halkla paylaştığı bir yer olmuştur. Bu, uygulayıcıların Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Çin'deki zulmü hakkında farkındalık yaratma etkinliği için uygun bir ortamdır.

Dört saat süren etkinlikte uygulayıcılar Falun Dafa egzersizlerini gösterdiler ve insanlara manevi disiplini ve Çin'deki zulmü anlattılar.

Falun Dafa'yı tanıtıldı ve ÇKP'nin zulmüne ilişkin farkındalık arttırıldı

Çin'in yanı sıra farklı ülkelerden insanlar uygulayıcıları dinlemek için durdu. Bazıları bilgilendirici materyaller aldı, bazıları ise Çin'deki Falun Dafa uygulayıcılarını hedef alan ÇKP'nin devlet onaylı zorla organ toplama uygulamasının durdurulması için G7+7 ülkelerine yazılan dilekçeyi imzaladı.

Yoldan geçenler Falun Dafa hakkında bilgi alıyor ve ÇKP'nin zulmüne son verilmesi çağrısında bulunan dilekçeyi imzalıyor.

Dilekçeyi Amsterdamlı Badis imzaladı.

Egzersizleri öğrenmek için uygulayıcılarla birlikte birçok kişi de geldi.

Doktor: Zorla Organ Toplama, Tıbbi Etik Kuralların Açık Bir İhlali

Amsterdam'da yaşayan doktor ve tıbbi danışman Dr. Jeanine Meijer, Çinli doktorlarla çalışmış. Çin'deki Falun Dafa uygulayıcılarından zorla organ toplamanın durdurulması için verilen dilekçeyi görünce imzalamak zorunda hissetti.

Dr. Meijer, "Bu skandal uygulamalar insanlığa yakışmıyor. Bu bir tür taciz, baskı, sindirme, aklınıza ne gelirse," dedi.

ÇKP'nin zorla organ toplama operasyonlarından dehşete düştü ve bunun apaçık ortada bir konu olduğunu söyledi. "Tıp etiği o kadar açık ki, bu kesinlikle kabul edilemez. Bana öyle geliyor ki, bu tür şeylerin yapılmaması, herkes, her insan için tıp etiğinin ötesinde bir şey," dedi.

Dr. Meijer'e göre, Falun Dafa'nın Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü değerleri toplum için faydalı. "Bunlar [değerler] benim için apaçık ortada. Ben böyle büyüdüm; özgürlük içinde büyüdüm. Ancak, apaçık ortada olmadığı toplumlarda bunlara [değerlere] dikkat etmek önemli" Bu konuyu tıp alanındaki meslektaşlarıyla görüşeceğini söyledi.

Yazılım Mühendisi: Zulüm, Ahlak ile Ahlaksızlık Arasındaki Bir Savaştır

Yazılım mühendisi Nemanja Šimšić ve Sırbistanlı arkadaşı Stefan Tot, dilekçe standına uğrayarak imza vererek desteklerini sundular.

Nemanja Šimšić ve Stefan Tot dilekçeyi imzaladı.

"Ahlaki ve temel düzeyde, her insanın zorla yapılan organ naklinden korunması gerektiğini düşünüyorum. Bu gerçekten ahlaki açıdan yanlış bir şey. Her hayat eşit değerde olmalı; bu dilekçeyi imzalamamın temel nedeni bu," dedi Šimšić.

Tot, "Bu gerçekten insanlık dışı. Gerçekten üzücü bir durum" diye ekledi.

Šimšić, herkesin Falun Dafa değerlerine bağlı kalması ve erdemli bir ahlakı benimsemesi gerektiğine inanıyor. "Bu, zorla organ toplama konusundaki tüm durumla bir şekilde örtüşüyor. Çünkü bir yandan organ toplayıp satan ahlaksız insanlar [Çin Komünist Partisi] var, diğer yandan da bu uygulama ve meditasyonda birleşmiş insanlar [Falun Dafa uygulayıcıları] var. Bu yüzden insanların bir araya gelip [Falun Dafa] uygulamasının gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum" dedi. Tot ayrıca Falun Dafa'nın "çok saf bir fikir" gibi hissettirdiğini de ekledi.

“Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü Günlük Hayatımın Temel Taşlarıdır”

Pakistanlı bir muhasebeci olan Shareef Salahudeen, Hollanda'da çalışıyor. Eşiyle birlikte dilekçeyi imzaladı. Falun Dafa'ya yönelik zulmü ve vicdan mahkumlarından zorla organ toplamayı ilk kez duyuyordu, ancak davayı destekleyebildiği için mutlu olduğunu söyledi.

"Bugün iktidardaki herkes kendi işini yapıyor ve etkilenenler masum insanlar. Farkındalık yayılıyorsa, durup dinlemelisiniz. Bir şey yapabiliyorsak, en azından bunu yapabiliriz," dedi.

Ayrıca zulmün "ahlaki açıdan yanlış" olduğunu da ekledi: "Bir gün, tüm bu insanların [Falun Dafa'ya zulmedenlerin] yaptıklarının hesabını vermek zorunda kalacaklarına inanıyorum. Böyle bir şeyin yaşandığını görmek bir insan olarak gerçekten yürek parçalayıcı."

Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü değerlerinin kendisinde yankı bulduğunu söyledi. "Bu [değerler], en azından benim inancıma göre, günlük hayatımın da temel taşlarıdır. İnsanların bunu sevmesi ve savundukları şeyin [Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü] olması ve bu yüzden zulüm görmeleri, dünyanın şu anda ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Çin rejiminin yaptıkları kabul edilemez."

Kadınlar Zulmün Son Bulmasını Umuyor

Paris'ten Ines Farssi ve arkadaşları Chahinaj Chet ve Iris-Emilie Toto, dilekçeyi imzaladı. Çin'de olup bitenler hakkında detaylı bir açıklama dinlediler ve bilgilendirici materyaller için minnettar göründüler.

Soldan sağa: Ines Farssi (idari işler başkanı), Chahinaj Chet, Iris-Emilie Toto (işletme hesap yöneticisi assistanı)

"Olanlara katılmıyorum. Ve tüm bunlar durmalı. Organlar hayati önem taşıyor. Ve onlar için insan öldürmek doğru değil. İnsanlar bu yüzden ölüyor ve bu doğru değil," dedi Farssi.

Toto, "Dilekçelerimizle, imzalarımızla bunların hepsinin durmasını umuyoruz" diye ekledi.

[ Not: G7+7 ülkeleri; Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık'tır. +7 ülkeleri ise Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Meksika, Güney Kore ve Tayvan'dır. ]

Orijinal Çince makale