(Minghui.org) Falun Dafa’yı 2021 yılında uygulamaya başladım ve şu anda Çin’de eyalet düzeyinde önemli bir lisede son sınıf öğrencisiyim. Xiulian uygulamam boyunca birçok harika ve güzel şey deneyimledim; Fa’nın derin ve olağanüstü doğasına sürekli olarak tanıklık ettim. Fa konferansında Shifu’ya xiulian'daki ilerlememi bildirme ve bunu diğer uygulayıcılarla paylaşma fırsatına sahip olduğum için kendimi gerçekten şanslı hissediyorum.

Modern Kavramlardan ve Davranışlardan Kopmak ve Net Düşünmek

Shifu şöyle diyor;

“Görünüş itibarıyla, Çin günümüzde gelişip, zenginleşiyor ve akla gelebilecek her şeye sahip. Fakat gerçekte bu şeyler, insanları cezbediyor ve mahvediyor -neredeyse hiç kimse direnemiyor.”

(2018 Washington'da Fa'nın Öğretilmesi)

Çin Komünist Partisi'nin iktidarı altındaki Çin'de çarpık bir kültür kol geziyor. İlkokuldan itibaren bende onun tarafından derinden etkilendim; trendlere uydum ve idol tapınmasına, video oyunlarına ve çevrimiçi romanlara takıntılı hale geldim.

Zihniyetim de buna uydu ve “Anı yaşa”, “Önce ben gelirim”, “Kendimi kanıtlamak için yaşarım” gibi sloganlarla yaşadım. O zamanlar, tamamen bunun içine gömülmüştüm; kendimi bundan kurtaramıyor, hayatı adeta bir serap içinde sürüklendiğimi bile fark etmiyordum.

Ta ki ortaokul ikinci sınıfta Dafa’yı bulacak kadar şanslı olana kadar… O zaman yanılsamamdan uyandım ve tamamen değiştim. Fa çalıştıktan sonra, ayrılamadığımı düşündüğüm tüm eğlence uygulamalarını hemen sildim. Sanki sonunda kendi düşüncelerimin gerçek kontrolünü yeniden kazanmış, o sapkın kültürün içindeki şeytani varlıklar tarafından manipüle edilmeme izin vermemeye başlamıştım.

Bugün, lise sınav baskısına ve kampüste yaygın olan Parti kültürü etkisine rağmen—sınıf arkadaşlarımın çoğunun zihniyeti kirlenmiş olsa da—Dafa’nın rehberliğinde berrak bir zihinde kalıyor, yavaş yavaş gerçek benliğime geri dönüyorum. Muazzam bir minnettarlık ve sevinç hissediyorum.

Geleneksel Kültüre Geri Dönmek ve Dafa’yı Doğrulamak

Her zaman geleneksel kültüre karşı özel bir yakınlık hissetmiş, onu çalışmaktan keyif almıştım. Fakat büyüdükçe, Parti kültürünün aşılaması ve modern kültür akımlarının etkisiyle ondan yavaş yavaş uzaklaştım.

Aslında, Parti’nin yalanlarla dolu propagandası ve zehirli eğitim modeli yüzünden Çinceye karşı güçlü bir tiksinti geliştirdim ve bu derste sürekli düşük notlar aldım.

Ta ki ortaokulda diğer uygulayıcılarla karşılaşana kadar… O zaman gerçek Çin geleneksel kültürünü anlamaya başladım. Yeniden büyülenmiş gibi oldum; ona olan ilgim ve onu keşfetme isteğim yeniden canlandı. Bu Tanrı’nın gösterdiği yol ile ilham edilmiş kültürün parlaklığı ve güzelliği beni sürekli etkiliyor.

Bugün, ezbere çalışmaya bile gerek duymadan, Çince dersindeki notlarım sınıfımın en üst sıralarında yer alıyor. Tarihi kişiliklerin ruhsal mirası üzerine yazdığım bir kompozisyon, eyalet çapında bir yarışmada ödül kazandı. Ayrıca geleneksel kültür aracılığıyla Dafa’yı doğrulama imkânı bulabiliyorum.

Kıskançlığı Ortadan Kaldırmak, Nazik ve Düşünceli Olmak

Shifu bize şöyle öğretti;

“Çünkü Çin'de kıskançlık çok şiddetli bir şekilde sergileniyor. Bu o kadar şiddetli ki, doğal bir hale gelmiş ve insanlar bunun farkında bile değiller”

“Biri hakkındaki iyi haberler etrafa yayılırsa, diğerleri hemen aşırı derecede kıskanıyor. Bazı insanlar, başkaları iyi haberleri öğrenerek rahatsız olmasın diye, iş yerlerinden veya başka yerlerden aldıkları ikramiyelerden veya sağladıkları faydalardan bahsetmeye dahi korkuyor.”

(Zhuan Falun, Yedinci Ders)

Bir zamanlar kıskançlık beni derinden rahatsız ediyordu. Kalbim sık sık kıskançlıkla doluyor, bu da beni duygusal ve fiziksel olarak tüketiyordu. Lisedeki ikinci yılımda, Dafa’nın rehberliği sayesinde kıskançlığı nihayet aşabildim.

Ben bir sınavda başarısız olurken, seviyemizin aynı olduğu ortaokuldan yakın bir arkadaşım sınıfın en iyi derecelerinden birini aldı. İçimde bir anda öfke ve kıskançlık kabardı. O ise gerçek duygularımdan habersizce, “İyi yaptın mı?” diye sordu. İçimde biriktirdiğim tüm acılık ve kıskançlık kontrolsüzce patladı. Alay dolu bir sesle, “Seni kesin geçeceğim,” dedim.

Ama sözler çıkar çıkmaz bir yanlışlık olduğunu hissettim. Fa’dan bir paragraf aklıma geldi:

“Kötü bir kişi kıskançlıktan oluşur.

Bencillikle ve öfkeyle, kendisine yapılan haksızlıktan yakınır.

Yardımsever bir kişi daima merhametli bir kalbe sahiptir.

Hoşnutsuzluk ya da kin olmaksızın, sıkıntıyı neşe olarak görür.

Aydınlanmış bir kişi hiçbir şekilde bir takıntıya sahip değildir.

Sessizce, yanılsamalar ile kandırılmış dünya insanlarını izler.”

(Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar I, Seviyeler)

Bu tam olarak kıskançlık değil miydi? Kalbim nasıl bu kadar öfke ile dolabilirdi? Her şeyin karmaya bağlı olduğu gerçeği değil miydi?

Shifu şöyle diyor;

“Eğer birileri bir şeyi iyi yapıyorsa, bazı insanlar onun adına mutlu olacağı yerde, rahatsız oluyor.”

(Zhuan Falun, Yedinci Ders)

Bu tam olarak hissettiğim şey değil miydi? Hemen kıskançlığı ortadan kaldırmak için doğru düşünceler gönderdim. Ancak zihnimde şöyle fısıldayan bir ses hep vardı: “Bir sorun yok, sınıf arkadaşları arasında rekabet olmalı. Kıskançlık seni motive eden şey. Neden o senden iyi puan alsın? Neden?” Bu sesi kararlılıkla reddettim ve kıskançlığın ateşi yavaş yavaş söndü. Kalbim açıldı, aydınlandı.

Sonrasında arkadaşımdan özür diledim ve o beni affetti. O günden sonra kıskançlık artık kalbimi doldurmadı, içimde bir kasvet olmadı. Bunun yerine tüm gün neşeli oldum; takıntıyı bırakmanın getirdiği hafif ve keyifli rahatlığı yaşadım.

İç’e Bakmak ve Xinxing’i Yükseltmek

Lisede sıralar yeniden düzenlendiğinde, yanımda oturan kız yeni yerinde çantasını sırasının altına sığdıramadı, bu yüzden onu koridora koydu. Fark edince ona, “Çantanı yerine koy ki başkaları takılmasın,” dedim. Bunu işine karışmak olarak algıladı. Kendimi savunmadan duramadım ama onun tepkisi daha da agresifleşti. Benim de duygularım alevlendi, sözlerim keskinleşti—tam tartışma çıkacakken zil çaldı ve tartışma bir anda durdu. Kötü bir havada ayrıldık.

Yerime döndükten sonra sakinleşip içime baktım: Neden o bu kadar öfkelendi? Ben neden bu kadar sinirlendim? Bu kasıtlı bir kışkırtma değil miydi? Bir uygulayıcı olarak Shifu’nun şu sözünü hatırlamalıydım: 

“Size vurulduğunda veya hakaret edildiğinde karşılık vermemek” ve “Dayanması çok zor olduğunda dayanabilirsin. Yapılması imkânsızmış gibi göründüğünde yapabilirsin.” (Zhuan Falun, Dokuzuncu Ders)

Öfkemi bu kadar kolay nasıl kaybedebilirdim? Bu gerçekten bir uygulayıcının davranışı mıydı? Pişmanlık hissettim ama önce özür dilemek gururuma çok ağır geliyordu. Sonra kendime şunu sordum: “Bir uygulayıcı itibarını kaybetmeye neden bu kadar önem versin? Bu yalnızca ego takıntısı değil mi? Sıradan bir insandan farkı ne?” Bunu düşündükten sonra dersten sonra özür dilemeye karar verdim.

Ders biter bitmez o yanıma gelip özür diledi: “Kusura bakma, az önce biraz serttim.” Ben de hemen özür diledim. Tavrındaki bu ani değişiklik beni şaşırttı. Sonradan düşündüğümde fark ettim ki: Kendi takıntımı bıraktığım anda karşı tarafı da etkilemiş ve hatta dönüştürmüştüm; sorun kendiliğinden çözüldü.

Gerçekten de Shifu’nun öğrettiği gibi;

“Kişi hiçbir şeye takıntılı olmadığında

Ayakları altındaki yol doğallıkla açıktır”

(Hong Yin II, Engeller Olmaksızın)

“Buda'nın ışığı her yeri aydınlatır ve tüm anormallikleri düzeltir.”

(Zhuan Falun, Üçüncü Ders)

Başkaları İçin Merhamet Taşımak

Şimdi lise son sınıfa geçmişken, tamamen değiştim. Yine de sınıf arkadaşlarımın farkında olmadan kendilerine zarar veren davranışlarını gördüğümde içimde derin bir endişe hissediyorum.

Bir gün, not dökümünü incelediğimiz bir derste bazı eksiklikler olduğunu fark edip sınıf başkanına bununla ilgili bir soru sordum. O ise sözümü keserek, suçlar bir şekilde, “Az önce açıklamadım mı? Az önce açıklamadım mı?” dedi. “Ama veriler bana hatalı görünüyor. Emin misin…” diye açıklamaya çalıştım ama yine sözümü kesti ve devam etmeme izin vermedi.

Bir anda içimde öfke kabardı ve karşı çıkmak üzereydim ki Shifu’nun sözünü hatırladım:

“O haklı,

ben haksızım" yaklaşımını hatırlayabilirsen

Geriye tartışacak ne kalır?”

(Hong Yin III, Kim Haklı, Kim Haksız)

Bu yüzden hemen sustum ve tartışmayı bıraktım.

Sonra bu olayı düşünürken birden fark ettim: Şimdiki sınıf başkanı, bir zamanlar benim olduğum kişi değil mi? Ben de bir zamanlar aynı derecede agresif ve kendini doğru gören biri değil miydim? Şimdi doğru yolu bulup xiulian uyguluyorum, fakat kaç öğrenci—ÇKP’nin aşılamalarıyla—Tanrı’nın düzenlediği geleneksel kültüre dönüş yolundan sapmış durumda?

Shifu bize şöyle diyor;

“Evrendeki evrim sürecinde ve özellikle de günümüzde her şeyin paraya dayalı olduğu bu ekonomik sisteme girilmesinin ardından, bir hayli insan ahlak bakımından çöktü ve evrenin karakteristik özellikleri olan Zhen-Shan-Ren'den gittikçe uzaklaşıyor. Kendisini sıradan insanların akışına kaptıranlar, insanlığın ahlaki yozlaşma boyutunun farkına varamıyorlar. Pek çok kişi bu yüzden her şeyin iyi olduğunu bile düşünüyor. Sadece xiulian uygulayarak xinxing'lerini yükseltmiş olan insanlar geriye dönüp bakarak, insanların ahlaki değerlerinin bu korkunç seviyeye düşmüş olduğunun farkına varacaklardır.”

(Zhuan Falun, Dokuzuncu Ders)

Bu düşünceyle, sınıf başkanına karşı hiçbir öfkem kalmadı. Tek dileğim aceleci davranışlarımın insanları uzaklaştırmamasıydı. O öğleden sonra, onunla konuşmayı ben başlattım ve iyi niyetimi ifade ettim.

Eskiden herkesin benim düşmanım olduğunu sanır, sadece kendi çıkarlarım için yaşardım. Xiulian uygulayarak hayatın gerçek anlamını anladım ve artık Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Xiulian yolu zorluklar ve sınavlarla dolu olsa da Shifu’nun koruması ve diğer uygulayıcıların yardımıyla her zaman aydınlanabiliyor ve kendimi yükseltebiliyorum.

Merhametli ve yüce Shifu’ya teşekkür ederim!

Tüm uygulayıcılara teşekkür ederim!

(Minghui.org’daki 22. Çin Fahui’si için seçilen gönderi)

Orijinal Çince makale