(Minghui.org) Merhaba Shifu! Merhaba, uygulayıcı arkadaşlar!
1996 yılında Falun Dafa uygulamaya başladım ve şimdi 73 yaşındayım. Merhametli Shifu’nun beni nasıl her zaman koruduğunu anlatmak istiyorum. Umarım birbirimizden birşeyler öğrenir, takıntılarımızı bırakır ve Falun Dafa uygulayıcıları olarak görevimizi yerine getirmede daha iyi oluruz.
Shifu Beni Defalarca Korudu
Bir keresinde bir alışveriş merkezinin yakınında insanlara Falun Dafa’yı anlatırken genç bir adamla karşılaştım. Göksel gözü açıktı ve insanlığın felaketle karşı karşıya olduğunu bildiğini söyledi. Ona Falun Dafa’nın ne olduğunu açıkladım ve tehlike geldiğinde Dafa’nın onu kurtarabileceğini söyledim.
Kabul etti ve şöyle dedi: “Altın ışıkla çevrilisin. Ayrıca Shifu’nun seni birkaç kez kurtardığını da biliyorum.” Ona evet dedim ve hikâyemi anlattım.
Doğduktan sonra sık sık hastalanıyordum. Annem, “Büyük Karın” denilen bir hastalığım olduğunu ama çok zayıf göründüğümü söylerdi. Beni sık sık hastaneye götürürdü. Tüm paramız tedavime gittiği için ailemiz fakirdi.
Durumum umutsuz görünmeye başladığında annem, samanlardan bir kefen hazırlamıştı. Ama hayatta kaldım. Bir başka seferde yine ölüm döşeğindeyken, ailem beni şehirde ünlü bir doktora götürdü. “Muhtemelen çok geç,” dedi. “Ama yine de deneyeceğim. Karnına ilaç enjekte edeceğim ve size bazı haplar vereceğim. Eğer kulağında kan damarları görünürse, yeniden kontrole getirebilirsiniz; yoksa getirmenize gerek yok.” İlacı aldıktan sonra ailem kulağımdaki damarları gördü. Yine hayatta kaldım.
Teyzem, küçükken anneme ve babama çok sıkıntı verdiğimi söylerdi. Tüm paralarını bana harcar, geçinmekte zorlanırlardı. “Büyüdüğünde onlara iyi bakmalısın,” derdi. Bunun doğru olduğunu biliyordum ve kendimi özel hissederdim. Çin’deki Büyük Kıtlık sırasında diğer çocuklar patates yapraklarıyla hayatta kalırken annem bana darı çorbası pişirirdi.
Yirmi yaşında çalışmaya başladıktan sonra adet dönemi dışında çok ağır rahim kanamalarım (metrorrhagia) olmaya başladı. Bir ara hemoglobin seviyem 2.5’e kadar düşmüştü (normal 11–15 arasındadır) ve neredeyse ölüyordum. Ondan fazla insandan yaklaşık 1400 mililitre kan aldım. Kanamayı durdurmak için şehirdeki neredeyse her hastaneye gittim. İyileştikten sonra bir doktor şöyle dedi: “Hayatta kalman bir mucize.”
Sağlığımın zayıf olması nedeniyle kısa boylu ve çok zayıftım. Falun Dafa uygulamaya başladıktan sonra Shifu’nun başından beri benimle ilgilendiğini fark ettim.
Falun Dafa Uygulamaya Başlıyorum
Sağlığımı düzeltmek için çeşitli qigong yöntemleri denedim ama hiçbiri işe yaramadı. Bir iş arkadaşım Falun Dafa’nın iyi olduğunu ve insanı iyi bir birey yapabileceğini söyledi. Heyecanlandım ve Zhuan Falun’u okudum. Shifu’nun ders videolarını da izledim. Her gün mutluydum.
Her sabah yakın bir üniversitedeki grup egzersiz alanına giderdim. İki öğrenci bize egzersizleri öğretirdi. Kampüs çiçeklerle kaplıydı ve orayı çok severdim. Uygulayıcı sayısı artınca fabrikamın yakınında başka bir grup egzersiz alanı kurduk. Bir araya geldiğimizde Dafa’dan aldığımız faydaları sık sık konuşurduk.
Falun Dafa uygulamaya başlar başlamaz, daha önce denediğim qigonglardan tamamen farklı olduğunu hissettim. Shifu bana yardım etti ve karmik borcumu yok etti. Birkaç kez kendimi çok kötü hissettim ve ateşim yükseldi. Kemiklerim bile ağrıdı. Ama kendime uygulayıcı olduğumu hatırlattım ve bunun iyi bir şey olduğunu fark ettim çünkü karmam yok ediliyordu. Midem bulanıyordu ama yemek yememe engel olmuyordu. Birkaç ay sonra tüm hastalıklarım kayboldu. Çok mutluydum ve herkese Dafa’nın harika olduğunu anlattım.
Dafa İçin Pekin’e Gitmek
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Temmuz 1999’da Dafa’ya baskı uygulamaya başladıktan sonra, bazı uygulayıcıların Dafa’yı savunmak için Pekin’e gittiğini duydum. Ama tereddüt ediyordum.
Ailem bana ihtiyaç duyuyordu, ben gidersem ne olur diye düşünüyordum. Aynı zamanda Shifu’nun büyük olduğunu biliyordum ve zulmü açığa çıkarmak için bir şey yapmam gerektiğini hissediyordum. Paramın çoğunu eşime verdiğim için yolculuk için biraz para biriktirmem gerekiyordu.
Başka baskılar da vardı. Kardeşim fabrikada bir memurdu. Üst düzey yetkililer, akrabaları Pekin’e Falun Dafa nedeniyle giderse memurların rütbelerinin düşürüleceğini söylemişti. Ailem, kardeşim zarar görmesin diye gitmememi rica etti, ama vicdanım bana bir şey yapmam gerektiğini söylüyordu.
2000 Çin Yeni Yılı’ndan bir gün önce, başka bir uygulayıcıyla birlikte Pekin’e gittik. Gitmem gereken yer burasıydı, bu nedenle mutluydum. Tren istasyonunda başka uygulayıcılarla karşılaştık. Görevliler yolcuları kontrol etse de Pekin’e vardık.
Trenden indikten sonra daha fazla uygulayıcı gördük. Tiananmen Meydanı’ndan geçerken kırsaldan bir çiftin tutuklandığını gördük. Gergindim ama doğru şeyi yaptığımı biliyordum. Diğer uygulayıcılar bizim için kalacak bir yer buldu. Oranın güvenli olmadığını duyunca taşındık.
Dinlendikten sonra Tiananmen Meydanı’na gitmeye hazırdık. Bazı uygulayıcıların pankartı olmadığını gören koordinatör, benim pankartımı başka birine verdi ve bana broşür dağıtmamı söyledi. Bu, bir pankart açmaktan daha tehlikeli olabilirdi ama söyleneni yapmaya karar verdim. Diğer uygulayıcılar pankartları açıp “Falun Dafa iyi” diye bağırırken, ben yüksek bir yere çıkıp broşür dağıttım. Her yerde broşür vardı ve polis memurları onları toplamaya çalışıyordu. Kimse beni fark etmedi, ben de uzaklaştım.
Uygulayıcıların hâlâ Tiananmen’de Fa’yı doğruladığını düşünerek geri döndüm. Gittiğimde birçok uygulayıcının pankart açarak “Falun Dafa iyi!” ve “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!” diye bağırdığını gördüm. Manzara çok dokunaklıydı ve neredeyse ağlayacaktım. Shandong eyaletinden uygulayıcılar birkaç metre uzunluğunda bir pankart açmaya çalışıyordu, ben de onlara yardım ettim.
Tutuklandım ve otobüslerle götürüldük. Otobüste polis memurlarına Falun Dafa uygulamanın zihnimizi ve bedenimizi nasıl geliştirdiğini anlattık. Ayrıca Shifu’nun büyük olduğunu ve ÇKP’nin propagandasının yanlış olduğunu söyledik. Polis sessizce dinledi.
Bir yere götürüldük ve orada Lunyü’yü ve Hong Yin’den şiirler okuduk. Polis bizi ayırıp götürmeye çalıştığında, ayrılmamak için birbirimizin kollarına kenetlendik.
Birçok uygulayıcı ve ben bir gözaltı merkezine gönderildik. Battaniye yoktu, kapılar ve pencereler açıktı. Öğretileri okuduk, “Falun Dafa iyi” diye bağırdık ve yetkililere Dafa’dan aldığımız faydaları anlattık. Yetkililer bizi durdurmaya çalıştı ve kimlik bilgilerini verenleri yerel polis götürdü. Giderek sayımız azalıyordu ama isimlerimizi söylemiyorduk. Ailem yerel polis merkezine başvurarak beni buldu.
Bir uygulayıcı çok ağır işkence gördü ve uygulamayı bıraktı. Hapishaneden çıkarken Shifu Li’nin fashen’inin kanlı gözyaşları döktüğünü gördü. Bunun üzerine çok kötü hissetti ve hapishaneye geri dönüp diğerlerine uygulamayı bırakmamalarını söyledi. Bu hikâyeyi duyunca çok etkilendim ve iyi iş çıkarmaya karar verdim.
Zulüm başladığından beri insanlara Dafa’yı anlatıyordum. O sırada çalışıyordum, bu nedenle iş arkadaşlarımla konuşuyordum. Polis, iş yerim, ailem ve kardeşimden baskı vardı. Bazı uygulayıcılar, Dafa’yı savunmak için öne çıkmadan önce kendimizi iyi yetiştirmemiz gerektiğini söylüyordu. Ben ise yapmamız gerekeni yapmamız gerektiğini düşünüyordum.
Şehir yönetimi bir beyin yıkama merkezi kurdu ve hâlâ uygulama yapan herkesi oraya göndermeyi planladı. Oraya gönderildiğimde Dafa’nın ne kadar harika olduğunu açıklayan bir ifade yazdım. Yer kirliydi ve diğer uygulayıcılarla birlikte temizledik. Gardiyanlara ve memurlara Dafa’nın ne kadar harika olduğunu söyledik. Baş memur duygulandı ve şöyle dedi: “Falun Dafa iyi. Yaptığınız işe devam edin.” Eşim beni destekledi ve eve götürdü.
Doğru Düşünceleri Korumak
Zulüm başladığında broşürümüz yoktu, bu yüzden bilgileri küçük kağıtlara yazıp halka açık yerlere yapıştırıyorduk. 2008 Pekin Olimpiyatları’ndan önce genç bir adama Dafa’yı anlattım ve o da beni polise ihbar etti. Polis merkezine götürüldüm. Sık sık Haftalık Minghui Dergisini okuyordum ve diğer uygulayıcıların bu tür durumlarda nasıl davrandığını bildiğim için memurlara Dafa’nın gerçeklerini anlattım ve doğru düşünceler gönderdim.
Bazı memurlar çok çalışmaktan şikâyet edince, bunun ÇKP’nin suçu olduğunu söyledim. Zulüm başlamasaydı, daha fazla insan Falun Dafa uygulayacak ve iyi vatandaşlar olacaktı. Memurlar bazı mahalle yöneticilerini çağırıp bana baskı yaptırmaya çalıştılar ama kararlı olduğum için birkaç gün sonra beni serbest bıraktılar.
Tutuklulara yakında serbest bırakılacağımı söyledim. Bana inanmadılar ve biri şöyle dedi: “Bu senin elinde değil.” Birkaç gün sonra serbest bırakılınca şaşırdılar.
Bir üniversite öğrencisiyle Dafa hakkında konuştum ama ona broşür vermeyi unutmuştum. Ona yetişmeye çalışırken bir polis arabası beni durdurdu. Polis memuru beni tanıyordu ve ona insanların neden ÇKP’den ayrılması gerektiğini açıkladım. O da kabul etti ve bana teşekkür etti.
Bir başka uygulayıcıyla poster asarken biri bizi ihbar etti ve bir polis aracı geldi. Memurlara bunun diğer uygulayıcıyla bir ilgisi olmadığını, materyallerin bana ait olduğunu ve onun sadece benimle yürüdüğünü söyledim. Onu korumam gerektiğini biliyordum.
O uygulayıcı çok minnettardı ve gitti. Polis memurları da duygulandı ve beni eve götürmeyi teklif ettiler. Tek başıma gitmek istediğimi söyledim. “Sorun değil,” dediler. Bu olaydan şunu öğrendim: Uygulayıcılar iyi iş çıkardığında her şey yolunda gider.
Shifu şöyle diyor:
“Neden siz, bir Dafa öğrencisi olarak, eziyete dayanırken şeytani olanlardan korkuyorsunuz? Esas sorun ise takıntılarınızın olduğudur. Eğer olmasaydı, pasif olarak dayanıklı olmaya çalışılmazdı ve her zaman şeytanla şeytani olanlarla doğru düşüncülerle yüzleşilirdi. Durum ne olursa olsun şeytanın talepleri, emirleri veya kışkırtmalarıyla işbirliği yapmayın. Eğer herkes bunu böyle yaparsa, ortam bu şekilde olmayacaktır.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II, Dafa Öğrencilerinin Doğru Düşünceleri Güçlüdür)
Bazı uygulayıcılar zulmün hedefi olmaktan korkuyor. Bence biz gerçeği açıklamaya odaklanmalı ve üç işi iyi yaparken her seferinde daha da iyi olmalıyız. Minghui sitesinde bunun birçok örneği var ve biz de daha iyisini yapabiliriz.
(Devam edecek)
(22. Çin Fahui için Minghui.org’a gönderilen seçilmiş bir paylaşım)
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.