(Minghui.org) Zhuan Falun, Falun Dafa’nın (Falun Gong olarak da bilinir) ana eseridir ve ilk olarak 1995 yılında Çin’de yayınlanmıştır. Her ne kadar orijinali Çince yazılmış olsa da bu durum Falun Dafa’nın kısa sürede tüm dünyaya yayılmasını engellemedi. “Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü” ilkeleri, çeşitli etnik kökenlerden insanlarda derin bir karşılık bularak birçok kişiyi Falun Dafa’yı uygulamaya, hayatlarını iyileştirmeye yönlendirdi.
2007 yılında, Polonyalı Falun Dafa uygulayıcıları ilk kez Zhuan Falun’u Lehçeye çevirdiler. 2017 yılında bu çeviri üzerinde bir revizyon yapıldı ve nihayet 2018’de ikinci baskı tamamlandı. Zhuan Falun derin bir uygulama felsefesi ve spiritüel içeriğe sahip olduğundan, çeviri ekibi kitabın gerçek manasını tam olarak yansıtabilmek için defalarca ince ayarlar yaptı. Bugün Polonya’daki Falun Dafa uygulayıcıları, Zhuan Falun’u günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak okuyorlar.
Tomasz, Gizemli Hastalığını İyileştirecek Cevabı Buldu
Falun Dafa’yı uygulamadan önce Tomasz, yıllar boyunca şiddetli migren atakları yaşıyordu. Bu ciddi ağrılar onu bayılma noktasına getiriyor, ışığa karşı hassasiyet ve kusma da ataklara eşlik ediyordu. Ağrı kesiciler işe yaramıyordu. Tomasz şöyle hatırlıyor:
“Birkaç kez ilaç tedavisi denedim, ancak çok geçmeden bunun neredeyse hiç etkisi olmadığını fark ettim; gerçekten acımı hafifletmiyordu. Bu nedenle ilaçları tamamen bırakmaya karar verdim.”
Daha da üzücü olan, doktorların migreninin asıl sebebini bir türlü bulamamasıydı:
“Her türlü muayeneden geçtim, bilgisayarlı tomografi taraması da yaptırdım. Kafamda tümör yoktu ve başka bir beyin hastalığı da çıkmadı. Bu sonuca çok şaşırdım. Modern tıp rahatsızlığımı neden açıklayamıyordu? Vücudum görünürde tamamen normaldi. Hiçbir doktor durumumu tam olarak anlayamadı.”
Tomasz, çocukluğundan beri ruhsal öğretilerle ilgileniyordu ve hep bir uygulama yolu arayışındaydı. 2019 yılında bir gün, bir meslektaşıyla spiritüel konular hakkında konuşurken, o meslektaşı kendisine Zhuan Falun’un bir nüshasını hediye etti. Yakın zamanda tatile çıkacak olan Tomasz, kitabı yanına almaya karar verdi. Uçakta okumaya başladığında, şöyle anlatıyor:
“Zhuan Falun’u yeni açmıştım, sadece birkaç sayfa okudum ama yıllardır aklımı kurcalayan soruların cevabını bir anda buldum. Hemen anladım ki bu benim uzun yıllardır aradığım uygulama yöntemiydi ve bu yolu kararlılıkla takip etmek istiyordum. Sanki gerçeği görmemi engelleyen bir perde ansızın kalktı.”
Tomasz (sol başta) bir tanıtım etkinliğinde çevreden geçenlere Falun Dafa’yı anlatırken
Shifu Li Hongzhi ‘nin (Falun Dafa’nın kurucusu) kitaplarını okudukça, Tomasz şunu anladı: İnsanların çektiği acıların ve hastalıkların asıl kaynağı, geçmişte yaptıkları yanlış işlerden biriken “karma” idi. Bu nedenle, tıbbi testler onun vücudunda bir problem göstermese de yine de fiziksel acı hissediyordu. Tomasz, bu acıdan kurtulmanın temel yolunun ahlak seviyesini yükseltmek, artık yanlış işler yapmayarak karma oluşturmamak olduğunu idrak etti. O andan itibaren Falun Dafa’nın ilkelerini uygulamaya koyuldu, olumsuz düşünce ve duygulardan vazgeçmeye çalıştı ve kendisini “Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü” ölçütüne göre disipline etti. Sonuç oldukça şaşırtıcıydı:
“Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra, migren tamamen yok oldu. Genel sağlık durumumda da büyük bir iyileşme olduğunu fark ettim.”
Tomasz şunları da ekledi:
“Eskiden kibirli ve sabırsız bir insandım, içimde sürekli öfke vardı ve insanlara karşı sık sık olumsuz düşünceler beslerdim. Zhuan Falun’u devamlı okudukça, bu olumsuz düşüncelerin giderek temizlendiğini gördüm. Artık eskisi kadar sabırsız değilim. Başkalarına karşı olumsuz duygularım kalmadı ve daha mantıklı düşünebiliyorum.”
Monika, Bilime Dair Yerleşik İnançlarını Aştı
Monika, çocukluğundan beri sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu: Tekrarlayan soğuk algınlığı, sinüzit, astım, yüksek tansiyon, kalp ritim bozukluğu ve Barrett özofagusu gibi rahatsızlıklarla mücadele ediyordu. Hastalıklar peşini hiç bırakmamıştı. Büyüdükçe de sağlık sorunları azalmadı. Neredeyse her bölümden doktora gidiyor, ilaç kullanmadan duramıyordu.
“Bir yıl boyunca, farklı uzman doktorların muayenehaneleri arasında mekik dokudum. Öyle ki neredeyse her hafta yeni bir doktora randevum vardı. Günde üç kez, büyük miktarda ilaç alıyordum. Ne zaman dışarı çıksam ‘her ihtimale karşı’ yanımda ilaç bulunduruyordum.”
Monika diyor ki:
“Eskiden bilime çok inanırdım. Bana batı tıbbından başka yardım edebilecek bir yöntem olduğuna inanmıyordum.”
Bu yüzden, mevcut durumun olabileceğinin “en iyisi” olduğuna inanmaya başlamıştı. Hastalıklarını kontrol altında tutabildiğini, ama asla tamamen iyileşemeyeceğini düşünüyordu. Yavaş yavaş ömür boyu ilaç kullanmaya mahkûm olduğunu kabullenmişti.
2015 yılında, Monika ilk kez Falun Dafa ile karşılaştı. Zhuan Falun’u okuduktan sonra hastalık kavramı hakkındaki düşünceleri değişti. Ahlakını yükselttikçe, sağlığının da düzeldiğini fark etti. Kısa süre içinde, bedeninin bariz şekilde iyileştiğini gördü ve ilaçları yavaş yavaş bırakmayı aklından geçirmeye başladı:
“Yüksek tansiyon ilacını kademeli olarak azaltarak bırakmak gerekiyordu. Doktor bir arkadaşım sağ olsun, bana detaylı bir ‘azaltma planı’ hazırladı. Ama ilginç olan şu ki ilacı kullandığım günlerde bu vücudumu daha kötü hissetmeme neden olurken, ilaç almadığım günlerde çok daha iyi hissediyordum.”
Monika, bir tanıtım etkinliğinde Falun Dafa hakkındaki bilgilendirme materyallerini dağıtıyor
O zamandan beri Monika artık hiçbir ilaç kullanmıyor ve “daha önce kendisini hiç bu kadar sağlıklı hissetmediğini” söylüyor. Ayrıca, Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra daha açık zihinli, daha hoşgörülü hale geldiğini ve yaşamında bilimle açıklayamadığı birçok nimete de şükran duymayı öğrendiğini ekliyor:
“Zhuan Falun’u sürekli okudukça, yaşamımda yavaş yavaş mucizeler gerçekleşti. Kişisel hayatımdan aile hayatıma, insan ilişkilerimden iş hayatıma kadar her alanda daha güzel, daha tatminkar ve daha sağlıklı bir yaşama kavuştum.”
Uygulayıcılar, Shifu’ya Zhuan Falun’u Yayınladığı için Minnettarlar
Zhuan Falun Tomasz, Monika ve diğer birçok Polonyalı uygulayıcının yaşam zorluklarının üstesinden gelmelerine yardımcı olmuş ve dünyaya bakış açılarını olumlu yönde değiştirmiştir. Onlar artık daha iyimser, dayanıklı ve daha hoşgörülü kişiler haline gelmişlerdir.
“Shifu’ya beni daha iyi bir insan haline getirdiği için sonsuz şükran duyuyorum,” diyor Tomasz. “Eskiden yaptığım kötü davranışları bırakabildiğim ve yetersizliklerimi görebildiğim için de minnettarım. Günlük yaşamımda sürekli kendimi geliştiriyorum ve başkalarını incitmemeye özen gösteriyorum. Hayat elbette hala birçok sınavla dolu, ama artık iç huzurumu korumayı ve anlık öfkeye kapılmamayı öğrendim. Nasıl olursa olsun, bu uygulamanın prensiplerine bağlı kalarak kendimi yükseltmeye devam ediyorum.”
Monika ise, uygulamadan önce sağlığı hakkında sürekli kaygı duyduğunu, en ufak bir rahatsızlık hissinde bile paniğe kapıldığını anlatıyor. Şimdi ise, daha güçlü bir psikolojik dayanıklılığa sahip olmanın mutluluğunu yaşıyor:
“Zihniyetim değişti. Çocukluğumdan beri yerleşik olan sağlık konusundaki katı inançlarımı ve takıntılarımı aşmayı başardım.”
Monika ayrıca:
“Her gün Shifu’nun merhametini ve koruyuşunu hissedebiliyorum; eskiden benimsediğim dünya görüşüyle kıyasladığımda, hayatımda gerçek anlamda mucizeler yaşıyorum,” diye ekliyor.
Tomasz da duygularını şu sözlerle dile getiriyor:
“Zhuan Falun’un halka açık olarak yayınlanmasının 30. yıldönümünde, ben de ‘Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’ ilkelerini hayatıma katabilmiş olmaktan dolayı derin bir minnettarlık duyuyorum. Umarım daha fazla kişi Falun Dafa’dan faydalanabilir. Bu öğreti, geçmişteki hatalarımı anlamamı ve bunları düzeltmemi sağladı. Falun Dafa’yı uygulayabilme şansına sahip olduğum için içtenlikle teşekkür ediyorum.”
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Uygulamanın Başlangıcında