​[Dünya Falun Dafa Günü Kutlaması] Bir Zamanlar Kargaşa İçinde Olan Bir Köy Tamamen Değişti

(Minghui.org) Çin'in kuzeydoğusundaki bir dağ köyü kötü bir üne sahipti. Sebze çiftçileri başkalarının ürünlerini çalıyor ve onların da ürünleri çalınıyordu. Sokak satıcıları hırsızlığa karşı korunmak için insanları işe almak zorunda kalıyordu.

Hatta yakındaki köyler bile bu "hırsız yuvası"ndaki yaygın bir şekilde yaşanan suçlardan etkilenmişti. Her şey, Falun Dafa köye tanıtıldığında ve yerel halk çalmayı bıraktığında değişti. İnsanlar şaşkındılar ve "Polisin veya hükümetin değiştiremediği bir şeyi Falun Dafa nasıl düzeltti?" diyorlardı.

Birçok uygulayıcının Falun Dafa'nın birini nasıl daha iyi bir insan yapabileceğini bildiğini biliyorum. Ancak bir köydeki yüzlerce insanı değiştirmek -nesillerdir aktarılan kötü alışkanlıklar dahil- akıl almaz görünüyordu. Yakın zamanda başka bir uygulayıcıyla köyü ziyaret ettim ve hikayeyi sizinle paylaşmak istedim.

Köy Muhtarı: “Falun Dafa Buraya Geldikten Sonra Her Şey Değişti”

Köyde sadece bir uygulayıcıyı, Gang’ı tanıyordum, bu yüzden onun evine gittik. Kapı kilitliydi. Uzun boylu, orta yaşlı bir adam geldi ve “Gang’ı ziyarete mi geldiniz?” diye sordu. Öyle olduğunu söylediğimizde, adam cep telefonundan Gang’ı aradı. Sonra gizli bir anahtar çıkardı, bizi içeri aldı ve çay yaptı.

“Böyle gülümsemenizden iyi insanlar olduğunuzu anlıyorum,” dedi.

“Köy muhtarı mısınız? Falun Dafa’yı bilgi sahibi olmalısınız,” dedim.

Adam şöyle yanıtladı, “Bu köy geçmişte bir baş ağrısıydı. İnsanlar çok kavga eder ve hırsızlık yapardı – kimse bu konuda bir şey yapamıyordu. Falun Dafa burada tanıtıldıktan sonra her şey değişti. Ödemeleri topladığımızda, uygulayıcılar her zaman önce öderdi; gönüllüler aradığımızda, uygulayıcılar önce cevap verirdi; köylüler arasında yardımları paylaşma zamanı geldiğinde, uygulayıcılar genellikle en son gelir ve hiçbir şey kalmadığında giderlerdi. Onlar harikalar,” dedi başparmağını kaldırarak.

Duygulandım ve "Köylüler sizin gibi destekleyici bir muhtara sahip oldukları için şanslılar." dedim.

Gang döndüğünde, adamın söylediklerini ona anlattım ve başını salladı, "Evet, o ve diğer köylüler uygulayıcılara çok güveniyor. Bir anlaşmazlık olduğunda benimle konuşuyorlar. Falun Dafa'nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine dayanarak bir durum hakkındaki anlayışımı paylaştığımda, sorun çözülüyor.”

Diğer köylüler, uygulayıcıların uyumlu bir aile hayatı yaşadığını fark ettiler. Gang, "Şöhret veya maddi çıkarlar için savaşmıyoruz. Ama yaptığımız her şey iyi sonuçlanıyor. Köylülerin hepsi bunu görüyor," diye ekledi.

1999 yılında zulüm başladığında, bazı köy memurları uygulayıcıları taciz etti ve polisin onları tutuklamasına yardım etti. Memurlar terfi alsa da, birçoğu daha sonra sıkıntı yaşadı. Gang, "Onlardan nefret etmedik; aksine onların haline acıdık," diye açıkladı. "Onlara Dafa’ya yapılan zulüm hakkındaki gerçekleri anlattık ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) örgütlerinden ayrılmalarını tavsiye ettik. Çok minnettar oldular."

Yeni köy memurları geldiğinde, uygulayıcılar onlara yaşanan zulüm hakkındaki gerçekleri anlattılar, bu yüzden daha üst düzey yetkililer uygulayıcıları taciz etmeye geldiğinde onları geri püskürttüler. Örneğin, kasaba polisi ve birkaç yetkili birkaç ay önce uygulayıcıları taciz etmeye geldi. Yukarıda bahsedilen köy muhtarı onları durdurdu ve şöyle dedi, "Tüm bu uygulayıcılar Falun Dafa sayesinde daha iyi insanlar oldular. Eğer gelip onlarla konuşursanız, size aynı şeyi söyleyeceklerdir - buraya gelip zamanınızı boşa harcamanın anlamı ne?"

Belediye yetkilileri bunun ilçe hükümetinden gelen bir görev olduğunu söylediğinde, köy muhtarı şöyle yanıt vermişti, "Bu kolay - sadece uygulayıcı olmayan bir köye gidin. Aksi takdirde, bu uygulayıcıları çok fazla zorlarsanız, itiraz etmek için farklı hükümet kademelerine başvurur ve hepimiz zor zamanlar yaşarız. Değil mi?"

"Görünüşe göre bu muhtar Falun Dafa'yı iyi biliyor ve ÇKP'den korkmuyor," diye yanıtladım.

"Evet, öyle," diye devam etti Gang. "Çiftçi olarak doğduğunu söyledi. Görevden alınsa bile, hâlâ bir çiftçi. Yani kaybedecek hiçbir şeyi yok."

Gang'ın Hikayesi

Gang 60'lı yaşlarındaydı ve bize köyün tarihini anlattı. Komünist ideolojiden etkilenen insanlar sürekli birbirleriyle kavga ediyordu. Çocuklar yetişkinleri izliyor ve kötü davranışlarını taklit ediyordu.

Aile ilişkileri de berbattı. Aile üyeleri küçük bir mülk için veya yaşlılara kimin bakacağı konusunda kavga ediyordu. Birinin yaşlı akrabaları hastaydı ve kimse onlarla ilgilenmiyordu. Birinin yaşlı akrabası dövülüyordu. Daha da kötüsü, köylüler birbirlerinin ürünlerini ve hayvanlarını çalma gibi kötü bir alışkanlık edinmişlerdi.

Büyük eşyalar kayboluyordu. Motosikletinizi gece bahçeye park ederseniz, sabah değerli tekerlekler ve motorlar yok oluyordu. Yaşlı bir öküz gece nehre götürülüyordu ve bulunduğunda geriye sadece inek derisi kalıyordu. Birinin fasulyelerinin veya biberlerinin kaybolduğunu, birinin tavuk kümesinin boşaltıldığını, birinin ineğinin gittiğini, birinin motosikletinin kaybolduğunu vb. duymak yaygındı. Soyulan insanlar, kendilerinden çalanlara küfür ve lanet ediyorlardı.

Bu köylüler sadece kendi komşularını değil, aynı zamanda çevre köyleri de hedef aldılar. Sokak satıcıları bile hedef alındı: Satıcının arabası park edilir edilmez, bir grup insan etrafını sardı. Satıcı onlara göz kulak olmazsa, mallarını çalarlardı. Satıcı çaldıklarını fark etse bile, onları kovalamaya cesaret edemezdi, çünkü geri döndüğünde hiçbir şey kalmayacaktı. Bu durum satıcıları korkuttu, bu yüzden arabalarına göz kulak olmaları için yanlarında birilerini getirmedikçe iş yapmaktan kaçındılar. Köyümüz "hırsız yuvası" olarak bilinmeye başladı ve bu lakap onlarca yıl kaldı. Köy yetkilileri ve polis birçok kez değişti, ancak kimse durumu düzeltemedi.

Gang, Falun Dafa'nın 1998 baharında köye tanıtıldığını söyledi. Şehirdeki diğer uygulayıcıların yardımıyla köyde bir uygulama alanı kuruldu. Qigong uygulayan birkaç yerel köylü, Falun Dafa'yı tanıtmada öncülük etti ve kendi paralarıyla ses ve görüntü kayıt cihazları satın alma inisiyatifi aldı ve bunları Dafa öğrenmek isteyen herkese ücretsiz olarak sağladılar. Dafa’yı öğrenen köylüler geçmişteki kinlerini bir kenara bıraktı ve komşularına, akrabalarına ve arkadaşlarına, "Falun Dafa derslerini izleyin. Çok iyiler. Sadece sağlığınızı iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlara iyi insanlar olmayı da öğretiyor." dediler.

Falun Dafa video dersi ilk kez gösterildiğinde çok az kişi geldi. Çoğu kişi yarı inanarak yarı şüphe ederek, ancak merak ve heyecandan izlemeye geldiler. Ancak ikinci kez gösterildiğinde, koltuklar her gün 70 ila 80 kişiyle dolu oluyordu. Sabah egzersizleri sırasında, genç ve yaşlı, erkek ve kadın olmak üzere yaklaşık 100 kişi vardı.

Küçük köy aniden canlandı. Köylülerin bir araya geldiklerinde konuştukları hırsızlık ve küfür gibi konular hemen sona erdi. Artık hepsi şunlardan konuşuyordu: Bu egzersiz gerçekten iyi; egzersizleri yaptıktan sonra kendimi dinlenmiş hissediyorum. Enerji doluyum ve çalışırken kendimi yorgun hissetmiyorum; Dafa'nın öğretileri çok iyi ve çok doğru. İnsanlar, hiç kimsenin onlara nasıl iyi bir insan olunacağını öğretmediğini ve "erdem" ve "erdem biriktirmenin" ne kadar önemli olduğunu bilmediklerini; ayrıca karma yarattıktan sonra başkalarına "erdem" vermeleri gerektiğini de bilmediklerini söylediler. "Görünen o ki, ne kadar çok erdem kaybederseniz, o kadar az kutsamanız oluyor. Görünüşe göre daha önce yaptığımız her şey yanlışmış!" dedi bir köylü.

Tüm köylülerin kötü alışkanlıkları aniden sona erdi. Falun Dafa'nın gelişi, köyün onlarca yıldır taşıdığı “hırsız yuvası" etiketini tamamen ortadan kaldırdı. Eğer ÇKP, Temmuz 1999'da Falun Dafa'ya yapılan zulmü başlatmasaydı, Falun Dafa'yı uygulayan daha fazla insan olur ve daha fazla insan bundan fayda görürdü.

Bu köy geçmişte zaten iyi biliniyordu. ÇKP, Falun Dafa'ya zulmetmeye başladıktan sonra, çok sayıda insan uyguladığı için ÇKP ve polis tarafından hedef haline geldiler. Yetkililer, Falun Dafa uygulayıcılarının inançlarından vazgeçmelerini zorlamak için defalarca evlerine geldiler ve evleri yasadışı bir şekilde aradılar. Falun Dafa'nın prensipleri hakkında derin bir anlayışa sahip olmayan bazı köylüler o kadar korktular ki, uygulama yapmaya cesaret edemediler. Geriye kalan uygulayıcılar evlerinden kaçmak zorunda kaldılar; yasadışı bir şekilde çalışma kamplarına gönderildiler, gözaltı merkezlerinde tutuldular ve beyin yıkama seanslarına götürüldüler. Ayrıca birçok yönden baskıya katlanmak zorunda kaldılar - mali ve toplumdan gelen baskıya.

Gang, "Buna rağmen, hâlâ Dafa'yı onaylama yolundayız. Kendimizden kesin bir şekilde Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü standartlarına uymamızı istiyoruz," dedi. “Kötü ÇKP tarafından yaratılan acımasız gerçeklikte, istikrarlı ve normal bir hayat yaşayabiliyoruz ve uygulama yapmayan köylülerden daha iyi yaşıyoruz. Hepimiz Dafa standartlarına göre sıkı bir şekilde uygulama yapıyor, köylülere gerçekleri açıkça söylüyor ve onları adım adım daha iyi olmaya yönlendiriyoruz, giderek geleneğe ve iyiliğe geri dönüyoruz.”

Gang ayrıca köydeki diğer uygulayıcılardan bahsetti; bunlar kendilerini geliştirdiler, köylüleri Falun Dafa'nın iyi olduğuna ikna ettiler ve kötü alışkanlıklarını değiştirdiler. Birçok örnek olduğunu söyledi, bu yüzden sadece birkaçını verdi.

Yaşlılara Samimiyetle ve Şikayet Etmeden Destek Olmak

Wei ve karısı Falun Dafa uyguluyordu. Uygulamaya başlamadan önce, ebeveynleri tüm mal varlığını daha sonra onlara bakmayı reddeden küçük erkek kardeşine verdi. Wei ebeveynlerine bakmak istemiş ancak ona karşı haksızlık yaptıklarını hissetmişti, bu nedenle de kızgındı. Bu, kardeşler arasında sürekli çatışmalara neden oldu ve onlarca yıl birbirleriyle konuşmayı bıraktılar. Falun Dafa'yı uygulamaya başladıktan sonra Wei ve eşi iyi insanlar ve daha iyi insanlar olmayı öğrendiler. Dafa onları sadece fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı kılmakla kalmadı, aynı zamanda birçok kez sıkıntı ve krizleri çözmelerine de yardımcı oldu. Çift, Dafa'ya ve Shifu Li'ye (Falun Dafa'nın kurucusu) minnettar.

Onlar Shifu Li'nin şöyle söylediğini hatırlıyorlar, "Elbette sıradan insan toplumundaki xiulian uygulaması süresince, anne ve babamıza karşı saygılı olmalıyız," (Altıncı Ders, Zhuan Falun)

Yaşlı ebeveynlerini evlerine almaya karar verdiler ve tüm masrafları genç kardeşle paylaşmalarına gerek yoktu. Yaşlı anne bazen sinirleniyor, kızıyor ve insanlara küfür ediyordu. Çift ona ne kadar iyi davranırsa davransın, tatmin olmuyor ve sık sık doğru ile yanlışı karıştıran yalanlar söylüyordu. Çift, annenin mantıksız davranışlarını ciddiye almadı, bunun kendilerini geliştirmek ve xinxing’lerini yükseltmek için iyi bir şey olarak gördü. Her zaman olduğu gibi, kendilerinden Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'yü takip etmeyi talep ettiler ve her zaman kendi hatalarını ve daha iyi yapabilecekleri yerleri aradılar.

Sonunda, anne Wei ve karısından o kadar etkilendi ki, şikayet edecek hiçbir şeyi kalmadı. Küçük kardeşin ailesine gelince, tüm aile mal varlığını miras almalarına rağmen, karısı hastaydı ve uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldı, bu yüzden çok zor bir hayat yaşadılar. Wei ve karısı geçmişte yaşadıkları tüm kin ve bencillikleri bir kenara bıraktılar ve küçük kardeşin ailesine bakmak için inisiyatif aldılar. Küçük kardeş parasız kaldığında, çift ona para gönderdi; günlük ihtiyaçları karşılanmadığında, çift yardım etmek için öne adım attı. Bu birçok kez oldu ve aile içindeki husumet, Dafa uygulayıcıları tarafından geliştirilen nezaketle eridi ve aile her zamankinden daha uyumlu oldu.

Wang'ın hikayesi köylüleri de büyük ölçüde etkiledi. Wang'ın kocasının dört kardeşi vardı ve hepsi evliydi. Ancak kör, engelli annelerine kimse bakmıyordu. Wang, kocası felç geçirdiği için çalışamadığından endişeliydi, bu yüzden tüm ev işlerini ve çiftlik işlerini kendisi yapmak zorundaydı. Kendini bir Dafa uygulayıcısı olarak gören Wang, kayınvalidesine de bakmaya karar verdi. Bunu kocasıyla konuştuğunda, kocası "Bunu yapabilir misin? Sana hiç yardım edemeyeceğimi biliyorsun. Umarım pişman olmazsın." diye sordu. Wang, "Ben bir Falun Dafa uygulayıcısıyım. Pişman olmayacağım." diye cevap verdi.

Söylemesi yapmaktan kolaydı. Kocasının ailesi ve köylüler, onun gibi güçsüz bir kadının ne kadar dayanabileceğini görmek için izliyorlardı. Wang, kayınvalidesini eve getirdikten sonra günlük hayatını dikkatlice düzenledi ve çeşitli ihtiyaçlarını karşıladı. Kayınvalidesi hasta olduğunda, Wang şikayet etmeden yardım etti. Çamaşırları yıkadı ve yemek pişirdi, ilkbaharda ekti ve sonbaharda hasat etti, annesine baktı, aileyi geçindirmek için ufak tefek işler yaptı ve içeride ve dışarıda meşguldü. Durum ne olursa olsun, Wang annesinin acı çekmesine izin vermektense acı çekmeyi, yorgun olmayı ve daha az dinlenmeyi tercih ederdi. Kör ve engelli kayınvalidesine büyük bir özenle davrandı ve on yıldan fazla bir süre ona baktı.

Geçmişte Falun Dafa uyguladığı için tutuklanmış ve gözaltına alınmıştı. Uygulama yapmayan kocası tarafından dövülmüş ve azarlanmıştı. Kardeşleri ve komşuları onu anlamamıştı: Bu kadar büyük sıkıntılara rağmen neden uygulama yapmaya devam ediyordu? Wang kayınvalidesine on yıldan fazla bir süre boyunca nazik davrandı, hepsi Falun Dafa'nın iyi olduğunu ve Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'nün iyi olduğunu onun eylemleriyle öğrendi.

Yaşlı kadın vefat ettiğinde, Wang'ın kocasının bir kardeşi ona, "Sen harikasın. Falun Dafa uygulayıcıları gerçekten harika. Hepimiz ikna olduk." dedi. Wang, "Dafa'ya ve Shifu'ya teşekkür etmelisin! Falun Dafa'yı uygulamamış ve Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü'yü rehberliğim olarak kullanmamış olsaydım, bunu yapamazdım." diye cevap verdi.

Bu hikayeler köyde büyük bir etki yarattı. İnsanlar bunları kendi gözleriyle gördüler ve uygulayıcılara yürekten hayran kaldılar. Ondan sonra köyde yaşlılara bakmama vakaları kalmadı.

Kayınvalide ve Gelin Sonunda İyi Anlaşmaya Başladı

Uygulayıcılar Chen ve Deng aynı yaşta ve benzer deneyimlere sahipti. Evlendikten sonra ikisi de kayınvalidelerinin evine taşındı. Kayınvalideleriyle başından beri anlaşmazlık içindeydiler. İlişkileri zamanla giderek gerginleşti. Kayınvalideleriyle artık etkileşime girmiyorlardı ve düşman gibiydiler.

Falun Dafa'yı uygulamaya başladıktan sonra Chen ve Deng hatalarını fark ettiler. Kendi sorunlarını bulmak için içlerine baktılar ve kendilerini Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü standartlarına göre değerlendirdiler.

Shifu Li diyor ki, 

“Sizlere eğer düşmanınızı sevemezseniz, o zaman bir Buda olamayacağınızı söyledim. Tanrısal bir varlık veya xiulian uygulayan bir kişi nasıl olur da sıradan bir insanı düşmanı olarak görür? Onların nasıl düşmanları olabilir?" (“Houston'daki Konferansta Fa’nın Öğretilmesi")

Chen ve Deng, Shifu’nun öğretileriyle uyandılar. Chen, kızgınlığını hemen bıraktı ve kayınvalidesine bakma inisiyatifi aldı. Onların susuzluğunu ve açlığını dikkate aldı ve sorunlarını çözmelerine yardımcı oldu. Her Çin Yeni Yılı veya diğer büyük bayramlarda Chen lezzetli yemekler hazırladı ve kayınvalidesini torunlarıyla bayramları kutlamak için evine davet etti.

Chen sadece kayınvalidesine bakmakla kalmıyor, aynı zamanda onlara sık sık, "Şu ifadeleri tekrar edin: 'Falun Dafa iyi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi', daha sık yaparsanız, sağlıklı bir vücuda ve parlak bir geleceğe sahip olursunuz." diye hatırlatıyor. Chen, kayınvalidesinin ve kayınvalidesinin çocukları ve torunlarıyla olan nazik ve memnun yüzlerini gördüğünde, "Yaşlıların gerçekten memnun edilmesinin kolay olduğu ortaya çıktı. Daha önce bunu yapmıyordum. Beni ve onları kurtardığınız için teşekkür ederim, Shifu!" diye düşündü.

Deng de geride kalmaya istekli değildi. Oğlu boşanmıştı ve iki küçük torununu büyütmek ve onlara bakmak zorundaydı. Çok meşguldü. Ama Dafa öğretilerini çalışıyor ve xinxing'ini geliştiriyordu. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini izliyor, insani düşüncelerini ortadan kaldırıyor ve kayınvalidesine karşı duyduğu kızgınlığı bırakıyordu. Deng sık sık yaşlılarla sohbet etmeye eşlik ediyor ve Dafa öğretilerini çalışmalarını, egzersizleri uygulamalarını ve yukarıda belirtilen cümleleri tekrarlamalarını hatırlatıyordu; bu da yaşlı akrabalarını çok mutlu ediyordu.

Kayınvalidesi hastalandığında Deng ona iyi bakıyordu. Yaşlılar kocasının küçük kardeşinin evinde yaşadığı için Deng sık sık kocasına, "Lütfen küçük kardeşine ve yaşlılara daha fazla ilgi göster ve anne babanın ne istiyorsa onu al," diyordu. Deng ayrıca yaşlıların sağlık durumlarını sorma inisiyatifi de aldı ve önceden kıyafet ve güzel yemekler hazırladı. Ayrıca görümcesine, kayınvalidesine olan özverisi için teşekkür ederek sık sık kıyafet ve malzeme satın alırdı.

Deng uygulamaya başlamadan önce bunların hepsi imkansızdı. Geçmişte kayınvalidesiyle kötü bir ilişkisi vardı ve aile ilişkileri gergindi. Dafa'yı uyguladıktan sonra Deng'in yaşadığı büyük değişim kocasını çok mutlu etti. Mutlu bir şekilde, "Falun Dafa harika. Lütfen çalış ve iyi uygula. Ben diğer her şeyle ilgilenirim. Çiftlik işlerini yapmak zorunda değilsin. Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyle. Dafa'yı uygulaman için seni %100 destekliyorum." dedi.

Kocası sadece Deng'in Falun Dafa uygulamasını desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda önünde Falun Dafa'ya iftira atan herkesi durduruyor. "Ailende Falun Dafa uygulayan biri var mı? Falun Dafa kitaplarını okudun mu?" diye sorardı. “Eğer uygulayıcılarla hiç etkileşime girmediysen veya Falun Dafa kitaplarını okumadıysan, Falun Dafa'nın iyi olmadığını nasıl biliyorsun?!” Kişi çoğu zaman konuşamıyordu.

Köylüler de Chen ve Deng'in Falun Dafa'yı uygulamadan önce ve sonra yaşadıkları büyük değişiklikler karşısında şok oldular. İçlerinden biri, "Kaynana ile gelin arasındaki bu kadar kötü bir ilişki uzlaştırılabiliyor. İnanılmaz. Sanırım onlardan ders çıkarmalıyız." dedi.

Başarılı Bir İş

Feng köyün en yaşlı kişisidir. Gençken birçok erkek ve kız kardeşi vardı ve hayat çok zordu. Yemek dilenerek büyümüştü. Feng hiç okula gitmediği için saymayı bilmiyordu. Evlendikten sonra, Feng sadece iyi bir hayat yaşamak istiyordu. Yıl boyunca şafaktan gün batımına kadar çalışır ama geçimini sağlamakta zorlanırdı. Birkaç hastalığı vardı ve en kötüsü migren baş ağrılarıydı. Her zaman başı dönüyordu ve bazen acıdan yerde yuvarlanıyordu. Başını duvara vuruyor ama ağrı yine de durmuyordu. Doktorlar hastalığı tedavi edemiyordu ve bir uzman, "Bu hastalığı tedavi etmenin bir yolu yok. Sadece düzenli enjeksiyonlarla kontrol altına alınabilir." dedi. Feng'in hastalığı tüm aileyi depresyona soktu.

1998 yazında Feng, Falun Dafa'yı uygulamaya başlayacak kadar şanslıydı. Yaklaşık 10 gün sonra, tüm rahatsızlıkları, özellikle de baş ağrıları ortadan kayboldu. Feng'in arkadaşları, komşuları ve aile üyeleri mucizelere tanık oldu. Feng, Shifu Li'nin onu ve ailesini kurtararak ona ikinci bir hayat verdiğini biliyordu, bu yüzden uygulama yapmaya kararlıydı. Dafa uyguladığı için yasadışı bir şekilde tutuklandı ve 40 günden fazla gözaltında tutuldu, ancak pes etmedi ve uygulamaya devam etti.

Feng eskiden okuma yazma bilmiyordu, ancak şimdi Zhuan Falun’daki tüm kelimeleri biliyor. Feng, Dafa kitaplarını kendi başına okuyabiliyor, muhasebe yapabiliyor ve küçük bir işletmeyi yönetmeyi öğrenebiliyor. On bine kadar toplama, çıkarma ve çarpma işlemlerini doğru bir şekilde hesaplayabiliyor, bu da inanılmaz.

Günümüzde çoğu iş adamı yalan söylüyor ve sahte ürünleri gerçekmiş gibi göstererek bir gecede zengin olmayı umuyor. Ancak Feng, bir Falun Dafa uygulayıcısı olduğunu ve bunu yapamayacağını biliyor. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip etmesi ve gerçek ürünleri adil fiyatlarla satması gerekiyor. Yaşlı veya engelli ihtiyaç sahipleri için sadece maliyeti üstleniyor veya kâr etmiyor. Müşterilerin memnun kalmadığı ürünleri, ne kadar zaman önce satın alınmış olursa olsun, koşulsuz olarak geri alıyor. İnsanlar ürünlerini satın almaya istekli ve işi çok başarılı.

Benzerleri onu çok kıskanıyor ve "Nasıl aynı ürünleri bu kadar çok satıyorsun?" diyorlardı. Hepsi Feng'e sırrını soruyordu. Feng onlara dürüstlüğünü, Dafa'nın gerçeklerini ve "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" ifadelerini anlattı. Küçük işletme çevresindeki insanlar artık bu sırrı biliyorlar.

Somut Eylemlerle Dafa'yı Onaylamak

Gong da bu köyde büyümüştü. Çocukluğundan beri sağlığı kötüydü ve ilkokulu bitirmeden önce yaşlılara çiftlik işlerinde yardım etmek için eve döndü. Yirmili yaşlarının başındayken dişlerinin çoğu dökülmüştü. Evlendikten sonra sık sık içerler ve memnuniyetsizliğini dile getirirdi. Sağlığı kötüleştikçe daha da depresif oldu.

1998 baharında Gong ve kocası Falun Dafa uygulamaya başladı. Hayatın gerçek amacını anladı ve önceki küskünlüklerini ve memnuniyetsizliklerini bıraktı. İyi bir insan olmakla başlayarak köylülere Dafa'yı anlattı.

Gong, ailesinin her iki tarafındaki yaşlıların bakımında başı çekiyor. Ne kadar zor olursa olsun, onlara harçlık, yiyecek ve yakacak odun veriyor. Evde lezzetli yemekler varsa, onları yemeğe davet ediyor. Kardeşlerine ve kız kardeşlerine iyi davranıyor, eltileriyle uyum içinde yaşıyor ve kazanç ve kayıpları asla umursamıyor. Orta Sonbahar Festivali ve Çin Yeni Yılı sırasında, altı erkek ve kız kardeş, altı aileden 20'den fazla kişiyi yaşlılara eşlik etmek üzere tatilleri kutlamaya getiriyor. Gong her zaman düzenlemeler yapıyor, çok çalışıyor ve asla şikayet etmiyor. Bayram atmosferi bu nedenle huzurlu oluyor ve tüm aile mutlu oluyordu. Köylüler ve komşular onlara hayran kalıyor ve "Uygulayıcıların ne kadar iyi davrandığına bakın. Kendi ailesinden olan 7 kardeşiyle ve kocasının ailesinden olan 6 kardeşiyle hiçbir zaman çatışma yaşamıyor. Çok iyi anlaşıyorlar. Daha önce böyle bir şey görmedik." diyorlar.

Gong sadece akrabalarına karşı nazik değil, aynı zamanda köydeki diğer yaşlı insanlara karşı da çok nazik. Özellikle köydeki çocuklara karşı çok şefkatli. Onlara iyi olmakla ilgili hikayeler anlatıyor ve Çin Komünist Partisi Genç Öncüleri'nden ayrılmalarına yardımcı olarak onları güvende tutuyor. Çocukların hepsi onu seviyor ve onun en iyi insan olduğunu söylüyorlar.

Maddi çıkarlar açısından Gong ve kocası, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü standartlarını sadakatle takip ediyor. Bir keresinde, büyük gümüş sazan satmak için bir adam köye geldi ve Gong'un ailesi iki tane satın aldı. Eve geldiklerinde, kendilerine birkaç yuan fazladan verildiğini gördüler, bu yüzden Gong hemen parayı iade etti. Nedenini açıkladıktan sonra, parayı satıcıya uzattı, ancak satıcı orada şaşkınlıkla durdu. Bunu gören Gong, "Ben Falun Dafa uyguluyorum ve sizden faydalanamam." diye açıkladı. Satıcı gözlerinde yaşlarla ona baktı ve hiçbir şey söylemedi. Gong biraz şaşırmıştı.

Gong yakındaki bir dükkana gittiğinde, satıcının zarar ettiğini öğrendi. Yoldan geçenler tarafından onlarca kilo ağırlığında ondan fazla büyük balık çalınmıştı. Satıcı onları istemek için olay yerinden ayrılmaya cesaret edemiyordu. Dükkandaki insanlar Gong'un balıklar için fazladan para üstü verdiğini öğrendiklerinde, yaşlı bir dükkan sahibi iç çekti ve "Çalmakla geri vermek arasında ne kadar büyük bir fark var!" dedi. Köylüler o kadar utandılar ki sessiz kaldılar.

Bir yaz, başka yerlerden birkaç tüccar Çin ilacı olan taç şahı satın almaya geldi ve Gong birkaç yüz kilo sattı. Alıcılar gittikten sonra Gong, kendisine 50 kilo fazla ödendiğini gördü ki bu az bir miktar değildi. Hemen parayı aldı ve peşlerinden koştu. Köyün çoğunu aradı ama bulamadı. Sonunda onları köyün batı ucunda buldu.

Birçok köylü taç şahı satmak için bu evde toplanmıştı. “Sonunda sizi buldum! Benden taç şahı satın aldığınızda, ağırlığı yanlış olmuş. Size 50 kilogram taç şahı için parayı iade etmeye geldim.” dedi Gong satıcılara. “Ben Falun Dafa uyguluyorum ve sizden faydalanamam.” Alıcılar daha sonra anladılar ve “Falun Dafa çok iyi! Televizyonda söylediklerinden farklı! On yıldan fazla bir süredir şifalı otlar topluyoruz ve birisi bize ilk kez para verdi.” dediler. Herkes duygulanmıştı.

Alıcı, “Parayı bölüşebiliriz.” dedi. Gong, “Olmaz” dedi ve eve döndü. Bir süre sonra alıcı, Gong’un evine büyük bir karpuzla gitti ve onu alması konusunda ısrar etti ve “Bu bizden küçük bir hediye. Çok da değerli değil.” dedi. Sonra adresini ve iletişim numarasını yazdı ve “Fırsatınız varsa lütfen evime gelin. Sizin gibi arkadaşlarım olsun istiyorum.” dedi.

Köydeki Dafa uygulayıcıları arasında mısır, gübre ve tıbbi malzemeler için para iadesi gibi bu tür şeyler sıklıkla oluyordu. Bu dokunaklı hikayeler köylüleri derinden etkiledi ve onları değiştirdi. Şimdi her şey yolunda: artık hırsızlık yok ve kimse açıkta bırakılsa bile hiçbir şey almıyor. Köyün dışındaki iş insanları mutlu bir şekilde, "Burası değişti. Buraya gelmeye hazırız. Buradaki insanların parası var ve daha fazla mal satıyoruz ve bunları hızla satıyoruz. Buraya geldiğimizde, herhangi bir zorlukla karşılaşırsak herkes bize yardım etmeye istekli." diyordu.

Geçmişte, bu köy kötü bir üne sahipti. Ancak artık insanların geceleri kapılarını kilitlemesine gerek yok. Gang, "Falun Dafa köyümüzdeki insanları değiştirdi. Shifu’ya ve Falun Dafa'ya minnettarız. Tüm köyümüzü kutsayan Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine minnettarız." dedi.

Orijinal Çince makale