[Dünya Falun Dafa Günü Kutlaması] Falun Dafa Bana İkinci Bir Hayat Verdi

(Minghui.org) 75 yaşındayım. Falun Dafa'yı uygulamadan önce, bel ağrısı, jinekolojik hastalıklar ve vertigo gibi birçok hastalıktan muzdariptim. Vertigo beni başım dönüyormuş gibi hissettiriyordu. Sürekli kusuyordum ve ilaçlar işe yaramıyordu. En kötü hastalık, 45 yıldır bana eziyet eden doğuştan gelen cilt hastalığıydı.

Sağ ayağımın arkasında büyük sarı bir kabarcık oluşuyordu. Dokunulduğunda patlıyor ve sarı bir sıvı sızıyor, ardından da irin ve kan geliyordu.

Babam bir öğretmen ve onun sinirlendiğini hiç görmedim. Annem çalıştığı ve zamanı olmadığı için ilacı babam uygulardı. Önce bölgeyi hidrojen peroksit ile dezenfekte eder ve sonra kabarcıkların kabuk bağlaması için kırmızı veya mor bir ilaç uygulardı. Kabuklar dokunulduğunda kanıyor, sonra sarı bir su ve sarı irin akıyordu. İlacı tekrar tekrar uygulamak zorunda kalırdı. Çok küçükken çok ağlardım ve annemle babam da bana üzüldükleri için ağlardı.

Bir aylıkken bana kan temizleyici enjeksiyonlar yapıldı. Babam cilt hastalıklarını tedavi eden bir doktor duyduğunda, onlardan beni tedavi etmelerini isterdi. Bana birçok reçete verildi, ancak durumum düzelmedi. Yaşlı bir Çinli doktor babama kanımda kurtçuklar olduğunu ve bu sarı kabarcıkların onlardan kaynaklandığını söyledi. Hastalığım tedavi edilemedi.

Serum enjeksiyonları almaya devam ettim ve sağ ayağımın üst kısmındaki kabarcıklar yavaş yavaş kayboldu. Ailem sevinçle doldu ve babam özellikle mutluydu, sonunda bu kâbustan kurtulduğumu düşünüyordu. Bir yıl sonra kabarcıklar geri geldi. O zaman sadece iki yaşındaydım.

Sağ ayağımın üst kısmındaki kabarcıklar iyileşip yara izi bıraktı. Sonra her iki ayak bileğimde tekrar başladı ve yavaş yavaş yukarı doğru yayıldı. Sarı kabarcıklar kısa sürede bacaklarımda, göğsümde ve sırtımda, sonra boynumda belirdi ve tüm vücudumu kapladı. Bu sefer, kanı temizleyen enjeksiyon işe yaramadı, bu yüzden annemle babam beni Çinli bir doktora götürdüler. Hayatı yeni başlayan iki yaşında bir çocuk olarak, bu bitmeyen acıya nasıl dayanabilirdim?! Ne zaman bitecekti?

Büyüdüğümde vücudumun ön tarafını temizleyip ben kendime ilaç sürer ve sırtıma da büyükannem. Ne zaman ciddi bir atak geçirsem, kaşıntı acı verici ve rahatsız edici olurdu. Kaşınmaya cesaret edemezdim. Yatakta yatıp sessizce ağlardım. Babamın beni ağlarken görmesini istemezdim.

Hava ne kadar sıcak olursa olsun, kısa kollu giysiler giyemezdim. Başkalarının cildimin durumunu görmesinden korkardım. Kırsal kesimde yaşadığımız için banyo yapmak zordu. Büyüyünce hamama gittim. Banyo yaptığımda tüm vücudum ağrır, kaşınır ve tahriş olmuşsa da çaresizdim.

Ortaokuldayken bir yurtta kalıyor ve bir tür Çin ilacı kullanıyordum. Bu haplar hayvan kalıntılarından yapılıyordu ve balık gibi kokuyordu. Her gün almak zorundaydım ve beni hasta hissettiriyordu. Hapları aldıktan sonra kırmızı hurma yemek zorunda kalırdım. İlk başta kırmızı hurmaların tadının güzel olduğunu düşünürdüm. Her gün ilaç almak zorunda olduğum için kırmızı hurmaların kokusu ilaç gibi gelmeye başladı. Şimdi bile kırmızı hurma gördüğümde ilacın kokusunu alıyorum.

Yurtta yaşadığım için sınıf arkadaşlarımın kabarcıkları görüp ürkeceğinden, bana güleceklerinden korkardım, bu yüzden her gün kendimi örterdim. Kışın sadece pamuklu bir ceket ve pamuklu pantolon giyerdim. Geceleri, yurttaki ışıklar söndüğünde, pamuklu ceketimi yavaşça çıkarır, biraz kağıt serip kendimi onunla örter ve sonra yatağa girerdim.

1978 yılında evlendiğimde 28 yaşındaydım. Sağlığım düzelmemişti. Annem vefat etti. Ben kırsaldan gelen, cilt hastalığı olan bir kızdım, bu yüzden gözleri şaşı olan bir koca buldum. Daha sonra bir oğlumuz oldu ve kayınvalidemlerle on yıl yaşadık.

Kocam ailesinin yanında bir kum torbası gibiydi. Babası ona sözlü tacizde bulunurdu ve hiçbir şeyi doğru düzgün yapamazdı. Bir yaşındayken ağladığı için babası onu bacaklarından tutup yere attığından gözleri şaşı kalmış. Göz rahatsızlığı hayatını etkilemişti. Tüm büyük hastanelere gitmiş ama onu iyileştirememişlerdi. Üç kız kardeşi de ona kötü davrandı ve evde hiçbir değeri yoktu. Evlendikten sonra, ne kadar uğraşırsam uğraşayım, kocamın ailesi bana tepeden baktı. Kayınvalideme ve kayınpederime saygı duydum. Kayınpederime işe gitmeden önce yüzünü yıkaması için ve işten döndükten sonra ayaklarını yıkaması için su verdim. Kayınvalidem ve kayınpederim hastalanıp hastaneye kaldırıldığında, lezzetli yemekler pişirip onları hastaneye götürdüm.

İşsizdim ve kocamın aylık maaşı sadece 33 yuan (4.58 $) idi. Kuzenim bana sık sık biraz sebze, yumurta ve diğer yiyeceklerden gönderirdi, onları kayınvalideme verirdim. Zamanım olduğunda, üç görümcemin çocukları için yün şapkalar örer ve ayakkabılar yapardım. Elimden gelenin en iyisini yaptım ama işe yaramadı. İkinci görümcem tarafından sebepsiz yere sık sık azarlanırdım ve kayınvalidemler ona mani olamazdı.

Annem öldüğünde çok üzüldüm ama kayınvalidem babasız ve annesiz olduğum için benimle alay etti. Bir şey söylediğimde ikinci görümcem beni dövdü. Kendimi kurtaramadım ve oğlum korkup ağladı. Kaynanam bir şey olacağından korktuğu için mahalle komitesinden yardım istedi. Komşular bunu gördüler, durumumu biliyorlar ve acınası olduğumu düşünüyorlardı. O zamanlar buna katlansam da, bu bir tür uzlaşma dayanıklılığı ve öfkemi bastırmamdı. Zor bir hayat geçirdim. Sürekli zorbalığa uğrayan biriyle evlendim ve bundan acı çektim. Gecenin bir yarısı sık sık ağlardım. Daha sonra ikinci görümcem evlendi ve kocamla ben kayınvalidemin evinden taşındık. O zamandan beri ikinci görümcemle hiçbir iletişimim olmadı.

İkinci Hayat

Falun Dafa'yı 1995 yılında 45 yaşındayken uygulamaya başladım. Uygulamaya başladıktan kısa bir süre sonra, Shifu Li vücudumu temizledi. Ayak bileklerimden başlayarak, cilt hastalığımın şiddeti gittikçe azaldı. Kabarcıklar artık acı vermiyordu.

Duş almak eskiden işkenceydi. Falun Dafa uygulamaya başladıktan sonra, iki günde bir duş alıyorum. Kendimi rahat ve gevşemiş hissediyorum ve cildimdeki rahatsızlık ortadan kalktı.

Falun Dafa'yı uygulamaya başladıktan yaklaşık iki ay sonra, rüyamda, yatakta yan yattığımı ve ayak tabanlarımdan siyah gaz çıktığını gördüm. Uyandığımda, "Bu, Shifu’nun bedenimi arındırması değil mi?" diye düşündüm. O günden sonra, aşağı kata indiğimde bacaklarım artık titremiyordu ve baş dönmem gitmişti. Her gün enerji doluydum.

Falun Dafa umutsuzluktan kurtulmama yardımcı oldu. Sağlığıma kavuştum ve sanki cehennemden cennete gitmişim gibi hissettim. Shifu’ya olan minnettarlığımı ifade edecek kelime yok.

Kırgınlığı Bırakmak

Falun Dafa'yı uygulamaya başlamadan önce, ikinci görümcemin ailesiyle hiçbir temasım yoktu. Artık onunla kavga etmiyor olsam da, kırgınlık kalbime derinden yerleşmişti. Onları hiç gücendirmedim, peki neden bana böyle davrandılar diyordum? Uygulama yapmaya başladıktan sonra anladım.

Shifu’nun öğretilerini tekrar tekrar çalıştım ve başka bir yaşamımda onlara kötü davranmış olmam gerektiğini fark ettim - bu aileye bu yaşamda borcumu ödemek için gelmiştim. Ayrıca Shifu’nun benim bu büyük Dafa'yı edinmemi ayarladığını ve o on yılın bir test olduğunu fark ettim. Fa'yı çalıştıkça xinxing’im gelişti ve

kırgınlığım yavaş yavaş ortadan kayboldu ve artık tamamen gitti.

İkinci görümcemin kızı evlendiğinde, düğüne katıldım, ona hediyeler verdim ve ailesine Dafa hakkındaki gerçekleri anlattım. Hepsi Çin Komünist Partisi'nden (ÇKP) ve gençlik örgütlerinden ayrıldı. İkinci görümcemin bana karşı tutumu da iyileşti ve bana karşı çok sıcakkanlı oldu. Onlar adına gerçekten mutlu oldum. Daha da minnettarım çünkü Dafa sadece benim kırgınlığımı çözmeme yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda ikinci görümcemin ailesinin de gerçekleri öğrenmesine ve kurtulmasına yardımcı oldu.

Açık ve Dürüst

Yıllar önce bir yaz başında, sebze almak için çiftçi pazarına gittim. Genç bir adam elma satıyordu, bu yüzden birkaç tane aldım. Üzerinde “Falun Dafa iyi” ve “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” yazan kâğıt paralarla ödeme yaptım. Ona parayı uzattığımda, paraya baktı ve “Üzerinde ne yazıyor?” diye sordu. Elmaları aldım ve uzaklaştım. O kadar korkmuştum ki kalbim çarpıyordu. Eve vardığımda bacaklarım hâlâ titriyordu.

Kendime "Ben bir Dafa uygulayıcısı mıyım?" diye sordum. Shifu beni cehennemden çekip çıkardı ve temizledi, ama ben böyle davrandım. Neden korkuyorum? Korkudan kurtulmanın tek yolu öğretileri çalışmak. Bu yüzden Shifu’nun şiirini ezbere okudum:

"Korkacak Ne Var

Eğer korkuya sahipseniz, sizden istifade edecektir. Eğer düşünceler doğru ise,

şeytan çökecektir. Bir uygulayıcının zihni, Fa ile doludur.

Doğru düşünceler yollayın, ve çürümüş şeytanlar dağılıp yok olsun.

Tanrılar dünyada yürüyor, Fa'yı onaylatıyorlar. “

(“Korkacak Ne Var” Hong Yin II)

Sebze almak için tekrar pazara gittiğimde birinin “Falun Dafa!” diye bağırdığını duydum. Etrafa bakmaktan kendimi alamadım ve bana bağıranın elma satan genç adam olduğunu gördüm. O kadar yüksek sesle konuşuyordu ki etrafındakiler duyabiliyordu. “Açık ve dürüst” kelimeleri aniden aklımdan geçti. Sakin bir şekilde yanına gittim ve doğrudan ve dostça bir şekilde, “Sorun nedir?” diye sordum. Bunu beklemiyordu ve utanmıştı. Kekeleyerek, “Sizi aramıyorum.” dedi. Gülümsedim ve “Yine elma mı satıyorsunuz? Daha sonra gelip sizden elma alırım.” dedim. Ondan sonra önce sebze almaya gittim.

Sebzeleri aldıktan sonra geri döndüm ve elmalarından aldım. "Teyze, sen gerçekten sözünüzü tutuyorsun!" dedi. Cevap veremeden yanımda sebze satan genç bir adam, "Falun Dafa uygulayan insanlar öyle." dedi. "Shifu bize Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü öğretti. Geri gelip alacağımı söyledim ve geri döndüm. Biz uygulayıcılar Falun Dafa'nın öğretilerini takip etmeliyiz." diye açıkladım. Ayrılmadan önce iki genç adam bana, "Hoşçakalın, teşekkür ederim!" dedi.

Olanları düşündüm ve hemen bir süre önce olanlarla ilişkilendirdim. Bu, Shifu’nun benim iyileşmem için yaptığı bir düzenlemeydi ve korkum azaldı.

O zamandan beri, üzerinde Falun Dafa ifadeleri bulunan kağıt paralar kullanıyorum. İki yıl önce, çocuğumu okula götürmek için taksiye bindim. Şoföre Dafa hakkındaki gerçekleri anlattım ve onu ÇKP'den ayrılmaya ikna ettim. Şoför ÇKP'den ayrılmayı kabul ettikten sonra, "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" dedi. Bunları nereden bildiğini sorduğumda, bunu kağıt paraya basılmış ifadelerden gördüğünü söyledi. Bunun Shifu’nun beni üç işi iyi yapmaya devam etmem için teşvik ettiğini ve tüm canlı varlıkların kurtarılmayı beklediğini fark ettim.

Shifu Aileme Yardımcı Oluyor

Torunumun günlüğünü okudum ve oğlumla gelinimin ciddi bir araba kazası geçirdiğini ve arabanın tamamen parçalandığını öğrendim. Bundan hiç bahsetmemişlerdi. Oğlum ve gelinim ortaokula giden kızımı bir arabaya bindirdiler ve gelinimin kız kardeşi ve ailesi başka bir arabayla Yanji'ye gittiler. O güzel manzaralı yere giden çok sayıda insan olduğu için o gece kalacak yer bulamadılar, bu yüzden bir gece arabada kaldılar ve iyi bir şekilde dinlenemediler.

Eve giderlerken oğlum yorgundu ve bir kaza geçirdiler ve araba tamamen parçalandı. O sırada arabada sadece oğlum ve gelinim vardı ve torunum da gelinimin kız kardeşinin arabasındaydı. Torunum, anne ve babasının arabasının devrildiğini gördüğünde hemen Shifu’ya, " Shifu Li, lütfen anne ve babamı kurtarın! Falun Dafa iyi, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü iyi!" diye yalvardı. Bunu defalarca bağırdı. Gelinimin kız kardeşi, kayınbiraderi ve yoldan geçenler oğlum ve gelinime yardım ettiler ve muayene için onları hastaneye gönderdiler. Gelinim yaralanmamıştı ve oğlumun sadece başında ve ellerinde birkaç çizik vardı. Tüm aileyi kurtaran Shifu’ydu.

Torunumu küçüklüğünden beri ben büyüttüm. Benimle Hong Yin’i ezbere okudu, bu yüzden doğal olarak Dafa'nın iyi olduğunu biliyordu. Dafa kalbinde kök saldı, bu yüzden kritik anlarda Dafa'yı düşünüyor. Şimdi üniversitede ve eve her geldiğinde Shifu’ya sunmak için meyve satın alıyor. Ailemiz Shifu’ya minnettar.

Gelinim de Dafa'nın iyi olduğunu ve fayda sağladığını biliyor. Teknisyen olarak çalışmaya başladı ve mühendis olması uzun sürmedi. Öğrettiği öğrenciler de çok iyi sonuçlar elde etti. Şimdi bir profesör ve hatırı sayılır bir maaşı var. Bir iş gezisine çıkmadan önce ona her zaman "Falun Dafa iyi, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü iyi" demesini hatırlatıyorum. Çok içten bir şekilde "Anne, ben her zaman bu cümleleri tekrar ediyorum" diyor. Görevlerini iyi bir şekilde tamamlıyor ve patronu çok memnun.

Oğlum Dafa'nın iyi olduğunu biliyor. Evimdeki grup çalışması 1999'un başlarında kuruldu ve bugüne kadar aralıklarla bir araya geldi. Hiçbir zaman karışmadı. Grup çalışması gününde, evdeyse sessiz olur veya yürüyüşe çıkar. Fa çalışmayı bitirdikten sonra geri gelir ve bizi rahatsız etmez. Evimize gelen uygulayıcıları selamlar.

(Minghui.org'da 2025 Dünya Falun Dafa Günü kutlamaları için seçilmiş gönderi)

Orijinal Çince makale