(Minghui.org) Jilin Eyaletine bağlı Changchun şehrinden Bay Yu Chunbo, Mayıs 2024'te 3,5 yıl hapis cezasını tamamladı. Kısa süre önce Minghui.org'a yazarak Şubat ve Mayıs 2022 arasında hapishanede yaşadığı vahşi işkenceyi anlattı.
Bay Yu, 1999 yılından beri Çin komünist rejimi tarafından zulüm gören manevi bir disiplin olan Falun Gong'u uyguladığı için 12 Kasım 2020'de tutuklandı. Daha sonra 3,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 24 Şubat 2022'de Gongzhuling Hapishanesi’ne gönderildi.
Minghui.org daha önce, içeridekiler tarafından tanık olunan Bay Yu’nun gördüğü işkenceye dair haber yapmıştı (ayrıntılar için ilgili makalelere bakınız). Aşağıda, hapse atıldıktan sonraki ilk üç ayda Bay Yu’nun maruz kaldığı işkenceye ilişkin kişisel anlatımı yer almaktadır.
“24 Şubat 2022'de Gongzhuling Hapishanesi’ne transfer edildim. Hapishane kabul ofisi yeni kabul edilen tüm Falun Gong uygulayıcılarını topladı ve her birimize beş boş kağıt parçası imzalamamızı emretti. Daha sonra kağıda Falun Gong'dan vazgeçildiğine dair ifadeler ekleyeceklerini biliyordum, bu yüzden bunu yapmayı reddettim. Diğerleri evrakları imzaladıktan sonra farklı hücrelere atanırken, ben seçildim ve ofiste tutuldum.
"Beni gözetim kamerası olmayan üçüncü kattaki bir odaya götürdüler. İki gardiyan ve iki tutuklu, Falun Gong'u reddetmem ve kınamam için çeşitli ifadeler yazmamı emretti. Hayır dediğimde saçımı tuttular ve yüzümün bir tarafına yaklaşık 50 kez tokat attılar. Beş kişi daha katıldı ve dokuzu birlikte beni yere bastırdı, bazıları üzerime bastı ve bazıları tekmeledi.
İşkence çizimi: Dövülmek
“Beni ne kadar süre dövdüklerini hatırlamıyorum. Bitkin düştükten sonra pantolonumu çıkarıp beni bambu sopayla kırbaçladılar. Acıdan çığlık attım. Gün batımına kadar durmadılar. Beni bir hücreye gönderdiler ve oraya sürüklediler. Kalçalarım o kadar kötü dövülmüştü ki sarı bir sıvı sızıyordu. Pantolonum etime yapışmıştı. Oturmaya veya ayakta durmaya cesaret edemiyordum, yoksa çok canım yanıyordu. Geceleri sadece karnımın üstüne yatabilirdim. En ufak bir hareket bile yaralarımı yırtıp dayanılmaz bir acıya neden oluyordu.
"Ertesi gün bir işkence turuna daha maruz kalacağımı beklemiyordum. Gardiyanlar Shen Jidong ve Zhao Xu, mahkumlar Ma Tao ve Li Jianyang ile birlikte bana yumruk ve tekmeler yağdırdılar. Daha sonra kirli çorapları ağzıma tıktılar ve beni yere bastırdılar. Elektrikli coplarla bana şok vermek için pantolonumu çıkardılar. Ayrıca metal bir cetvelle kalçalarıma vurdular ve yaraya tuz bastılar. Kan görene kadar dayaklarının 'etkili' olmayacağını iddia ettiler.
“Kanarken, ‘enfeksiyon kapmamı önlemek için’ yaralarıma tuz bastılar.
“O gün, işkence yaklaşık iki saat sürdü.
“Hapishaneye kabul edilmemin üçüncü gününde, gardiyanlar beni üçüncü bir işkence seansı için ofislerine çağırdılar. Yaralarımda yeni oluşan kabuklar bir kez daha açıldı ve üzerlerine tuz sürüldü. Bu sefer üzerlerine alkol de döktüler. Kaslarım acıdan kontrol edilemez bir şekilde seğiriyordu.
"Gardiyanlar bunun hala yeterli olmadığını söylediler ve bana şok vermek için anüsüme elektrikli cop soktular. Dişlerimi sıktım ama inancımda kararlı kaldım.
“Dördüncü gün yine işkenceyle başladı. Yirmiden fazla gardiyan üzerime üşüştü ve vahşice dövdüler. Ayrıca bana elektrikli coplarla şok verdiler. Acı içinde yerde yuvarlandım. Ağzım kocaman açık bir şekilde yere yığılmadan önce ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum, nefes almak için çırpınıyordum. Ölmek üzere olduğumu hissettim.
“Sonraki üç ay boyunca her gün sabah 5:00’ten akşam 22:00’ye kadar ayakta durmaya zorlandım. Ayaklarım aşırı şişti. Gardiyanlar bana her öğünde sadece birkaç lokma yemek veriyordu. Kısa sürede bir deri bir kemik haline geldim. Ayrıca her gün beni tehdit ediyorlardı. Sürekli diken üstündeydim. Ne zaman bir kapının açılma sesini duysam, bundan korkar ve tekrar işkence göreceğimi düşünürdüm.
"Uygulama yapmayan tutuklulara sigara molası vermelerine izin verilirdi. Gardiyanlar sigara odasını kullanmaları için onları el sallayarak çağırırdı [ABD okullarındaki öğle yemeği dalgalarına benzer]. Çince'deki 'dalga' benim adımdaki 'Bo'ya benzediği için, gardiyanların 'birinci dalga', 'ikinci dalga' ve 'üçüncü dalga' demeleri sanki benim adımı söylüyorlarmış gibi duyuluyordu. Çok gergindim çünkü her adımı söylediklerinde vahşice dövülecek ve işkence görecek olmam anlamına geliyordu. Sonuç olarak neredeyse sinir krizi geçirecektim.
“9 Mart 2022 civarında aniden akut mide ağrım oldu ve aşırı terledim. Gardiyanlar beni hapishane kliniğine götürdüler. Mide perforasyonu teşhisi kondu ve ameliyat olmam gerekiyordu. COVID salgını sırasındaydı ve dışarıdaki hastaneler yeni hasta kabul etmiyordu. Hapishane kliniği bana sadece damardan besin solüsyonu verebiliyordu. Yaklaşık yarım ay sonra biraz yemek yiyebildim ve midem kendi kendine iyileşti.
“Yukarıda, hapishanedeki ilk üç ayımda tam olarak yaşadıklarım vardı. Mayıs 2024'te serbest bırakılıncaya kadar sürekli işkence gördüm.”
İlgili Makaleler:
İki Falun Gong Uygulayıcısı, Hapishanede Gördükleri İşkence Yüzünden Ciddi Tıbbi Durumlar Geliştirdi
Jilin'li Adam Hapis Yatarken Hastaneye Kaldırıldı, Ailesi Ziyareti Reddedildi
Jilin'li Adam Falun Gong'a Olan İnancı İçin Mahkumiyet Kararını Bekliyor
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: İşkence Anlatımları
