(Minghui.org) Bu yıl 83 yaşındayım ve 1995'te Falun Dafa'yı (Falun Gong olarak da bilinir) uygulamaya başladım. Minghui web sitesinde, diğer uygulayıcıların Shifu Li'nin derslerine katılma anılarını paylaştıkları makaleleri okuduğumda, onları tekrar tekrar okuyordum. Kalbim de kendini onlar kadar heyecanlı hissediyordu.

Shifu Li'nin derslerine şahsen katılma şansı yakalayanlara gerçekten hayranım. O zamanlar, böyle derslerin olduğunu bile bilmiyordum. Bu yüzden bugün, 1998 yılında ilçemizde düzenlenen bir Falun Gong atölyesindeki deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. 500'den fazla kişinin katıldığı 10 günlük bir etkinlikti ve benim için unutulmaz bir anı ve uygulama yolculuğumun mükemmel bir başlangıcıydı.

İlçemizdeki uygulayıcıların bir ortaokulda bir atölye düzenlediği 1998 yazındaydı. Bir uygulayıcı arkadaşım aradı ve beni davet etti. O zamanlar, uygulamaya yeni başlamıştım ve sağlığım kötüydü. Sırtım o kadar ağrıyordu ki hareket edemiyordum. Oturuyorsam ayağa kalkamıyordum ve ayaktaysam oturamıyordum. Kendime bakamıyordum. Uygulayıcı bana endişelenmemem gerektiğini ve başkalarının bana yardım edeceğini söyledi. Kocam endişelendi ve "Nasıl idare edeceksin? Bulaşıkları yıkamana veya çamaşırları yıkamana kim yardım edecek?" diye sordu. Ona, "Falun Gong uygulayan insanlar iyi kalplilerdir. Bana yardım edeceklerdir." dedim.

Otobüs için buluşma noktasına vardığımda, çoğu kişi otobüse binmişti. Otobüs tıklım tıklımdı. Uygulayıcılar bagajımı yüklememe yardım etti ve iki kişi de otobüse binmeme yardım etti. Kapının yanındaki ilk koltuğu özel olarak benim için ayırmışlardı. Gerçekten onları kız kardeşlerim gibi hissettim. Kendimi hiç endişeli hissetmedim.

Bir saatten az bir yolculuktan sonra, küçük bir tepenin eteğindeki okula vardık. İlk olarak benim inmem gerektiği için tüm otobüs beni beklemek zorundaydı. Kimse sabırsız veya ısrarcı değildi. İki uygulayıcı, kalacağımız öğrenci yurduna kadar olan uzun bir tepeyi tırmanmama yardım etti. Yatağımı yaptılar, cibinliğimi astılar ve hatta bana pencerenin yanındaki en güzel alt ranzayı verdiler. Onlara çok minnettardım.

Her sabah, egzersizleri yapmak için saat 4'te kalktık. Ayakta yapılan dördüncü egzersizi yapamadım çünkü eğilemedim veya çömelemedim. Oturma meditasyonu için, sadece oturmak için yardıma ihtiyacım vardı. Gün boyunca sınıflarda yerde oturup birlikte Shifu Li'nin derslerinin videolarını izledik, sonra da anlayışlarımızı ve deneyimlerimizi paylaştık.

Benim için en zor kısmı banyo yapmaktı. Okul kırsal bir bölgedeydi ve koşulları kötüydü. Sadece soğuk su vardı ve sıcak su almak için yardıma ihtiyacım vardı. Pantolonumu çıkarmak için eğilemiyordum, bu yüzden bel lastiğini gevşetmek ve kendi kendine düşmesine izin vermek zorunda kaldım. İlk başta, yıkanmak ve çamaşırlarımı yıkamak için diğer uygulayıcılardan yardım almam gerekiyordu. Ancak dördüncü gün, kendi kendime sıcak su getirip kendi başıma yıkanabildim. 10 günlük atölyenin sonunda sağlığımla ilgili her şey normale dönmüştü. Tekrar özgürce hareket edebiliyordum!

Falun Gong'un şifa veren gücünü gerçekten deneyimledim. İlk başta, sadece fiziksel olarak iyileşmek için gelmiştim ve öğretiler hakkında pek bir şey anlamıyordum. Ancak o 10 gün hayatımın en mutlu, en tatmin edici ve en unutulmaz zamanıydı. O anı sonsuza dek benimle kalacak.

Atölyede Tanık Olduğumuz Mucizeler

10 gün boyunca pek çok şaşırtıcı şey yaşandı.

Öncelikle, çoğumuz Falun'u (Yasa Tekerini kendi gözlerimizle gördük. Bir öğleden sonra, saat 4 civarında, bir mola sırasında, okulun kuzeybatı yönünde, batan güneşin etrafında sayısız büyük Falun'un belirdiğini gördük. Güneş zaten oldukça büyüktü, ancak gördüğümüz Falun'lar daha da büyüktü. Ortada, dört küçük Srivatsa 卍 sembolü açıkça görülebiliyordu. Falun'lar sürekli olarak, birbiri ardına dönüyor, dönerken renk değiştiriyordu. İnsanlar sınıfların içinden birbirlerine seslenirken heyecanlı sesler duyuluyordu: "Dışarı çıkın! Bunu görmeye gelin!" Herkes neşe içinde ve hayretlerle doluydu. Hepimiz bunun Shifu’nun bizi cesaretlendirmek için gerçekleştirdiğini hissettik!

Oturumun yapıldığı okul, üç tarafı pirinç tarlalarıyla çevrili küçük bir tepede bulunuyordu. Okul duvarlarının dışında yabani otlar vardı ve yaz akşamlarında her yerde sivrisinekler vardı. Etkinliğimizden önce, başka bir grup orada bir eğitim oturumu düzenlemeye çalışmıştı. İki kişi önceden kontrol etmeye gitti ve geceleri cibinlikleri o kadar çok sivrisinekle kaplıydı ki vazgeçip bir otele taşındılar. Ancak çalışma seansımızda, her gün sabah 4'te okul arazisinde oturup meditasyon yapmamıza rağmen, hiç kimse sivrisineklerden şikayet etmedi. Hatta bir kadın uygulayıcı akşamları okuldan çıkan küçük bir kapının yanında oturup meditasyon yapmayı seçti. Tek bir sivrisinek bile görmediğini söyledi. Bu harika değil mi?

Elbette nedenini anladık. 500'den fazla gerçek uygulayıcının enerji alanı inanılmaz derecede güçlüydü. Yerel çiftçilerin "O okulda neler oluyor? Her gece, tüm okul üzerinde kırmızı bir ışık parıltısı oluyor." demesine şaşmamalıydık.

Tıpkı Shifu’nun Zhuan Falun'da söylediği gibi:

"Bu alan, sıradan bir alan değildir ayrıca sıradan bir qigong uygulaması alanı da değildir. Bu alan, xiulian uygulaması içindir. Olağanüstü yeteneklere sahip olan uygulayıcılarımızın birçoğu, bu Falun Dafa alanının kırmızı bir ışık ile kaplandığını görmüştür, her şey kırmızıdır."  (Zhuan Falun, Üçüncü Ders)

Kırklı yaşlarında, memleketimden olan ama şu anda komşu ilçede yaşayan bir kadınla tanıştım. Ona, " Nasıl bildin de geldin?" diye sordum. "Böyle harika bir uygulama ve sınıf bu kadar yakınken, nasıl gelemezdim?" dedi. Kocası erken yaşta vefat etmişti ve kendisi kırsalda yaşıyordu. Çalışmasaydı oğlunu okula gönderemezdi. Çiftçiliğin yanı sıra kömür kamyonlarını boşaltıyordu. Her kamyon elle kürekle boşaltılmak zorundaydı ve bu da her seferinde sırtının ağrımasına neden oluyordu. Ancak Falun Gong uygulamaya başladıktan sonra kömür boşaltmak artık ona yorucu gelmiyordu.

Okuldan sekiz kilometre uzakta yaşayan bir çiftçi olan başka bir kadın birkaç yıldır uygulama yapıyordu. Her sabah enerji dolu ve yüzünde sağlıklı bir ışıltıyla geliyordu. Buna benzer o kadar çok dokunaklı ve sıra dışı hikaye vardı ki hepsini listeleyemem bile.

Daha sonra etkinliği organize eden uygulayıcı bize başlangıçta durumun oldukça gergin olduğunu söyledi. Sadece yaklaşık 200 kişi planlamışlardı ancak sonunda yakındaki şehirlerden, ilçelerden ve hatta eyalet başkentinden bile uygulayıcılar geldi. Aniden 500'den fazla katılımcı oldu! Yiyecek ve su temini ve konaklamak için organizasyon üzerinde büyük bir baskı oluşmuştu.

Yeterli su olduğundan emin olmak için, okulun su depolarını doldurmak için musluklar bütün gün ve gece açık bırakıldı. Okul kafeteryası sadece yaklaşık 200 kişiye yemek pişirme kapasitesine sahipti, bu yüzden daha fazla ekipman satın almak zorunda kaldılar. Tatilde olan okul personeli bile yanlarında fazladan kase ve mutfak eşyaları getirerek yardım etmek için geri döndü.

Ve yine de, her katılımcı sadece günlük 10 yuan ödedi, bu da hem yemek hem de konaklama içindi. Atölye sona erdiğinde, hala 16.000 yuandan fazla para kalmıştı. Koordinatör ortaokula 9.000 yuan bağışladı ve geri kalanını yerel ilkokula verdi.

Daha sonra, bazı hükümet yetkilileri organizatörlerin etkinlikten kar elde ettiğinden şüphelenerek soruşturmaya geldi. Ancak kayıtları incelediklerinde, her kuruşun açıkça hesaba katıldığını gördüler. Aslında, ana organizatör atölyenin gerçekleşmesine yardımcı olmak için sessizce kendi paralarından 10.000 yuan bağışlamıştı.

Sonunda, yetkililerin söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. Bunu anlayamıyorlardı Falun Dafa gerçekten dürüstlük ve saflığın yeridir.

Orijinal Çince makale