(Minghui.org) Kâinatın Fa-düzeltmesi süreci son safhasına girdi. 2024 ABD başkanlık seçimleri sonuçlandığında, dünya insani boyutta “doğru” yöne doğru hareket etmeye başladı. Aynı zamanda, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) Falun Gong’a ve Falun Gong’un kurucusu Shifu Li Hongzhi’ye yönelik saldırısı da engel tanımaz biçimde tekrar ortaya çıkıyor.
Yani, kâinattaki eski güçler Yaratıcı’yı tanımıyor, kendilerini “en üstün” sayıyor ve bu Fa-düzeltmesi sürecine zorla karışarak, en son, nihai zulmü dayatıyorlar. Falun Gong’a yönelik bu zulüm, farklı boyutlardan bakıldığında çok kısa sürüyormuş gibi görünse de insan dünyasında 25 yıldır aralıksız devam ediyor. Dafa’ya engel olan kâinattaki eski kötü güçler büyük oranda yok edilmiş olsa da onların ince ince planladıkları bazı faktörler hâlâ “son bir zehir” gibi işlev görüyor. Bu düzeyde, ÇKP, kâinattaki o kötü güçlerin (eski güçler de denir) insan dünyasındaki en büyük temsilcisidir.
Çin’de Falun Gong’a zulmedip Çinli vatandaşları ve “beyin yıkamayla” dönüştürülmüş Falun Gong uygulayıcılarını Shifu’nun fotoğrafına basmaya/saldırmaya zorlarken; ÇKP aynı zamanda yurt dışındaki medya (sosyal medya dâhil) aracılığıyla, uygulayıcıların arasına sızdırdığı kötü niyetli insanlar ve ajanlar vasıtasıyla bölme ve yıkım faaliyetlerini de sürdürmektedir. Özellikle son dönemde, kalbi temiz olmayan kişileri, Amerikan yargı sistemini, “yargısal aşırılık savaşı” (hukuki zeminde aşırı saldırı) olarak niteleyebileceğimiz yöntemleri kullanarak Shen Yun ve Shifu’ya dava açmaya yöneltiyorlar. Bu durum, uygulayıcıların kendi iç ortamını olağanüstü derecede karmaşıklaştırdı ve bazı ortamlarda, samimi olarak uygulama yapan (gerçek uygulayıcı) kişiler, aslında uygulama yapmayan, Dafa’ya zarar veren sözde “uygulayıcı”lar tarafından dışlanma ve baskı görme durumları yaşıyor. Bu da bazı uygulayıcıları hayli şaşkına çevirdi.
Burada bir hatırlatma yapalım: Bu makalede “kötü adam” denildiğinde, toplumdaki kötü kişileri değil, özellikle uygulayıcıların içinde saklanıp eski güçlerin yönlendirmesiyle zarar veren kişileri kastediyoruz.
Uygulayıcıların yaşadığı kafa karışıklığı, “ama neden Shifu bu ‘Fa’nın karşılaştığı zorluklara’ izin veriyor, neden Dafa uygulayıcılarının içinde kötü insanlar kötülük yapabiliyor, neden bu ajanlar açığa çıkarılmıyor vb.” şeklinde düşünmeleriyle sınırlı değil. “Neden Fa-düzeltmesi neredeyse insan âlemine inmek üzereyken, bu Fa’nın karşılaştığı zorluklar küçülmek yerine büyüdü ve hatta Shifu bile dava edilme noktasına geldi? Nasıl olur da birçok denizaşırı uygulayıcı, bunca yıl bu kadar duyarsız kalır, Dafa’yı savunmayı bile akıl edemiyor?” şeklindeki sorular da var. Aslında, 25 yıl önce yaşananlardan farksız sorular. Sürekli yeni başlayanlar var, geride kalanlar ya da yeniden uygulamaya dönmüş kişiler var. Sorular hep benzer.
Kişisel anlayışıma göre, ajanlar ve kötü niyetli kişiler, uygulayıcıların zayıflıklarından faydalanıp zarar verse de bu Fa-düzeltmesinde karşımıza çıkması muhtemel durumlarda şaşılacak bir şey yok. Shifu, bunları tersine kullanarak ÇKP’nin ne kadar şeytani olduğunu, daha çok kişinin görmesini sağlıyor; Marksizm-Leninizm-Komünizmin özünü anlayıp bu zalim ideolojiyi terk etmeleri için insanlara daha fazla fırsat sunuyor. Eski güçler, daima uygulayıcıların insani zaaflarını kullanarak, Dafa uygulayıcılarının içinde gerçekten uygulama yapmayanları, sadece iş yapmakla uğraşanları ve aslında hiç uygulama yapamayacakları, imkânı olmayanları ayıklamaya çalışıyor. Bu süreçte Shifu da hepimiz için, tüm canlılar için, var olan büyük karmanın büyük bir kısmını üstleniyor. Kötü insan nedir? Shifu, “Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar” kitabındaki “Seviyeler” başlıklı makalede şöyle diyor:
“Kötü bir kişi kıskançlıktan oluşur.
Bencillikle ve öfkeyle, kendisine yapılan haksızlıktan yakınır.
Yardımsever bir kişi daima merhametli bir kalbe sahiptir.
Hoşnutsuzluk ya da kin olmaksızın, sıkıntıyı neşe olarak görür.
Aydınlanmış bir kişi hiçbir şekilde bir takıntıya sahip değildir.
Sessizce, yanılsamalar ile kandırılmış dünya insanlarını izler.”
Shifu, hâlâ kurtarılma ihtimali olan bütün yaşamları, yani kalbinde iyilik barındırabilen her varlığı en büyük merhametle kurtarmaya çalışıyor. Uygulayıcılar açısından bakarsak, bizim de bu süreçte “Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü” yolunda gerçek içsel uygulamayla ilerlememiz mi söz konusu, yoksa Dafa’yı sadece bir tür felsefe ya da “güvenli” bir yaşam biçimi gibi mi kullanıyoruz; bu da uygulayıcıların Fa-düzeltmesine gerçekten inanıp inanmadığının bir göstergesi oluyor.
Bugün ortaya çıkan “karmaşayı” ve bunun karşısında neler yapabileceğimizi, samimi olarak uygulama yapan Dafa uygulayıcılarıyla paylaşmak istiyorum.
Doğru ile Yanlış Arasındaki Savaş Asla Durmadı
Eski güçlerin planladığı bu Fa’nın karşılaştığı zorluklar, 1999 yılında başladı. O dönemdeki tablo, ÇKP’nin Çin’de Shifu’ya ve Falun Gong’a tam kapsamlı iftiralar savurması, uygulayıcıları topluca tutuklaması, ağır işkenceler yapması ve hatta organlarını zorla alarak katletmesine dayalıydı. Her taraftan, tüm kâinatta yoldan çıkmış, bozulmuş varlıkların kontrol ettiği, Dafa uygulayıcılarını ortadan kaldırmaya yönelik dehşet verici bir zulüm vardı. Shifu bu muazzam zorluğu büyük ölçüde kendi üzerine aldı ve bizi korudu. Bize yansıyan acılar, çok küçük bir kısmıydı. Fakat yine de bu, özellikle Çin’de milyonlarca insanın beynini zehirledi; Dafa’ya karşı yanlış düşünceler ve korku üretti. Bu yüzden, Dafa uygulayıcıları zulme direnirken insanlara gerçeği anlatarak ÇKP’nin şeytani yapısını açığa çıkardı. İnsanların zihinlerindeki negatif düşünceleri temizleyerek kurtuluş yolunu açtılar.
Bu zulüm ne kadar şeytani olsa da yurt dışındaki uygulayıcılar genelde aynı derecede hissetmiyorlar. Çünkü ÇKP’nin en acımasız, en korkunç işkence yöntemleri sadece Çin içinde gerçekleşiyordu. Yurt dışında ise onlar, ajanlık yoluyla, yabancı medya organlarını, siyasetçileri, üniversiteleri, iş dünyasını, Çinli toplulukları, vb. kurumları parayla kendine bağlayarak Falun Gong’a çamur atmak ya da “ÇKP’nin propagandasını pazarlamak” şeklinde bir strateji izlediler. Ayrıca, yıllar içinde “kırmızı turizm”, “dostluk diplomasisi”, “Konfüçyüs Enstitüleri” vb. yöntemlerle Batılı ülkeleri ve insanları “kaynar sudaki kurbağa” misali yavaş yavaş alıştırdılar. Hatta New York Manhattan gibi en göz önündeki yerlerde bile ÇKP yanlısı yayınlar, büyük reklam panoları, afişler boy gösterdi. Bu şekilde birçok insan, Komünist Çin’in varlığına alıştı, varlığı “normalleşti” ve giderek “Uygur soykırımı” gibi korkunç insan hakları ihlallerine bile sessiz kalabilir hâle geldiler. Bu, şeytani ideolojinin yaydığı olumsuz enerjinin “alıştırma” etkisiydi.
Sonuçta, Amerikan toplumu dâhil birçok yer, adım adım Marksist-Leninist düşünceye “aşırı sol” kisvesiyle daha açık hâle geldi. Bu süreçte birçok yabancı uygulayıcı, hem düzenli Fa çalışmadığı hem de uygulamanın esasını kavrayamadığı için, aslında kâinatın “doğru ile yanlış arasındaki savaşını” tam anlamadı veya yeterince ciddiye almadı. “Çin’deki o baskının, benimle ilgisi yok” şeklinde düşünerek sadece “rahat bir hayat yaşamaya” odaklandı.
Pek çok kişi, 1999 Temmuz’uyla birlikte başlayan bu küresel savaşın hiçbir zaman kesintiye uğramadığını unuttu. ÇKP’nin yurt dışındaki uzun vadeli planları ve “küçük hamleleri” ile, 1999 Temmuz öncesinde Çin’deki parti medyasının kışkırtıcı yayınları ve yine Falun Gong’a karşı kademeli olarak yürütülen “planlı tuzak” olaylarının (mesela “25 Nisan” olayı, Wuhan TV olayları vb.) aynı “parti mantığı”nı yansıttığını fark edemedi.
Birçok uygulayıcı da bu gerçeği göremedi, xinxing (kalp doğası) bakımından Fa’nın standardına ulaşamadı. Bu durumda Shifu yine de bizleri uygulamada ileri çekmek için Shen Yun gösterilerini devreye soktu; Shen Yun o kadar saf ve muazzam enerjili bir sanat gösterisiyle, ÇKP propagandasının kirli etkisini yok etti, seyircileri manevi olarak arındırdı.
Bununla birlikte, ÇKP “kötülüğün kaynağı” olmayı sürdürüyor. Bu yıllar boyunca, Falun Gong’un uygulayıcı kitlesini içeriden parçalamak için çeşitli yöntemler denedi. Aslında, 1992 yılında Dafa ilk kez halka tanıtılır tanıtılmaz, ÇKP uygulayıcıların içine ajanlar sokmaya başladı. Fakat bu “ajan” olarak gelenlerin çoğu, Dafa’nın büyük merhametiyle karşılaşınca ÇKP’yi terk edip gerçekten uygulamaya başladı ve sıradan ajanlar olmaktan çıkıp hakiki Dafa uygulayıcıları oldular. ÇKP yenilgiye uğradıkça, çabalarını Amerika başta olmak üzere yurt dışına kaydırdı; Falun Gong gönüllüleri tarafından kurulan pek çok projeye ajanlar sızdırdı. Kim hangisi, gerçekten uygulaması mı zayıf, yoksa ÇKP’ye mi çalışıyor, çoğu kez ayırt edilemedi. Bazıları, Dafa’nın ne olduğunu içten kavrayıp gerçekten uygulamaya başladı ve ÇKP fonlarını, görevlerini bıraktı, normal bir hayat sürmeyi seçti. Öte yandan, “Dafa’ya karşı durmak”, “Falun Gong’un insanları Parti’den çaldığı” şeklinde düşünen katı ajanlar, Dafa’yı içten içe reddettiler. Onlar, Dafa’ya gerçekten inanmayan ya da hatalı davranan bazı uygulayıcıların zaaflarını kullanıp daha da derinlere sızdılar. Şimdi, Fa’nın karşılaştığı zorluklar son aşamalarına yaklaşırken, kendi menfaatlerini korumak için “gruplaşıp” Dafa’ya fiilen saldırma noktasına vardılar.
Kısacası, zulmün ilk safhasında ÇKP, Dafa’yı dışarıdan “baskı ve şiddetle” bastırmaya çalışıyordu. Bugün ise, ajanların ve Dafa’ya sırt çevirmiş kişilerin “içeriden dışarıya” saldırısıyla aynı hedefi güdüyor. Başlangıç ve son birbirine bağlandı; her şey eski güçlerin kurguladığı gibi son bulmaya yaklaştı. Bir başka deyişle, ÇKP’nin şu anki saldırgan tavırları, resmen “dağılmadan önceki son hamle” olarak görülebilir.
Shifu “Kendi Yaptıkları Planlarını Onlara Karşı Kullanarak” Uygulayıcıları Olgunlaştırıyor
Yukarıdaki saldırı ortamından bakılırsa, kötülük sanki istediğini başarıyor gibi görünebilir. Ama aslında Shifu, tam da bunu bir “karşı hamle” olarak kullanıp daha fazla Dafa uygulayıcısını yükseltiyor. Shifu, insanlığa “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu?” gibi üç kısa makale sundu (burada “Fa-düzeltmesinin insan âlemine inmesi” konusu işleniyor). Fakat uygulayıcılara özel olarak, güncel zulüm ortamının nasıl ele alınacağına dair açık bir yol tarif etmedi. Birçok uygulayıcı, “Shifu ne diyecek, bekleyelim bakalım” diye bekliyor. Hâlbuki bu durum 1999’daki “20 Temmuz” sonrasının bir başka “büyük sınavı” gibidir. Daha önce Minghui’de yayınlanan bir yazı hatırlattı: O dönem 20 Temmuz’dan sonra Shifu bir sene kadar konuşmadı, sadece bir fotoğraf yayınladı. Shifu, “Sessizce Dünyayı Seyretmek” adlı fotoğrafta, insanların ve uygulayıcıların nasıl davranacağına bakıyordu. Bugün de Minghui.org’un en üst kısmında hâlâ Shifu’nun o fotoğrafı var!
O büyük sınavda Shifu konuşmadı; aradan 20 yıldan fazla zaman geçti. Şimdi yine tek tek anlatacak olsa, “Bu kadar zaman geçti, hâlâ mı aynı yerdeyiz?” diye düşünmek gerekmez mi?
Bizim anlayışımıza göre, gerçek bir uygulayıcı, mevcut zulüm ortamında acaba ne kadar sağlam inanç taşıyor, hangi açılardan hâlâ eski güçlerin düşünce kalıplarından çıkamadı, Shifu ve Fa-düzeltmesiyle ilişkisini nasıl konumlandırıyor – işte bunlar ortaya dökülüyor. Kim altın, kim kum, kim “gerekli standartlara” ulaşamadı, sınav bu anlamı taşıyor. Shifu, “Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar” kitabındaki “Kimin İçin Xiulian Uyguluyorsunuz” başlıklı makalede, “Dharma'nın şiddetli sıkıntısı, Buda'lar için şiddetli bir sıkıntı olmaktan ziyade, insanlar ve dinler için şiddetli bir sıkıntı idi” diye açıklamıştır. 1999 “20 Temmuz”da büyük zulüm başladığında Shifu, sadece biz uygulayıcıları değil, koca bir kâinatı kurtarmak adına, evreni yok edecek büyüklükteki karmayı üstlendi. Eski güçler, Shifu’yu sanki “karmayı dönüştürme makinesi” gibi gördü. Peki, bizler Shifu’nun bu devasa fedakârlığını ne kadar takdir edebildik? Yoksa sürekli talepkâr olup sadece almak mı istedik? Bu kez Shifu, “Spiritüel Disiplinimizin Karşılaştığı Zorluklar” adlı makalesinde şöyle diyor:
“Bu nedenle benim için büyük bir baskı ve yük oluşturan şeyler ardı ardına gelmeye devam edecek. Yaşamları kurtarmak zordur; göründüğü kadar basit değildir.”
Bu “muazzam baskı ve yük”ü yine Shifu’nun üstlendiği anlaşılıyor.
Yıllardır, denizaşırı uygulayıcıların aklına, “Nasıl olur da şu projede şu garip olaylar yaşanıyor, beklenmedik sorunlar çıkıyor?” gibi sorular takılabiliyor. Bunun cevabı iki açıdan görülebilir:
1. Shifu’nun zorlukları göğüsleme çabası: Tüm canlıları, hatta eski güçlerden gelen varlıkları bile kurtarmak için Shifu, gökteki tanrılarla, yeryüzündeki insanlarla, uygulayıcıların sergilediği farklı xinxing seviyeleriyle muazzam bir iç içe geçmişlik içinde uğraşıyor. Belki biz samimi uygulayıcılar, Shifu’nun bu süreçte ne kadar zorluk yaşadığını, hangi boyutlarda ne kadar karmaşık durumlarla yüzleştiğini bir nebze hissedebiliyoruz.
2. Biz uygulayıcıların devasa karma meselesi: Üst âlemlerde biz, Fa’dan sapmıştık ve çok büyük günahlar işlemiştik; insan dünyasında (iki yüz milyon yıldır) sayısız enkarnasyonda da epey karma biriktirdik. Bütün bu karmayı nasıl temizleyeceğiz? Bu karmanın büyük kısmını Shifu bizden aldı, ama geri kalanı sadece kalp sınavlarına ve bedensel ufak rahatsızlıklara katlanarak yok etmek mümkün değil.
Çin’deki uygulayıcılar, en ağır baskı altında bile kurtulanlar, 1999’dan bu yana “Laocun’un (Yaşlı Efendi’nin) Kazanında kaynıyor gibi” pişiyor. Shifu bir keresinde “2019 New York Fa Konferansı’nda” şöyle demişti:
“Çin, Laocun’un (Taocu efsanevi yaşlı tanrı) ölümsüzlük kazanı gibi, orada Dafa uygulayıcıları pişiyor. O alev ne kadar şiddetli yanarsa, bu tam bir ağır sınav, insani kalpleri ve takıntıları yok ediyor. Bu gerçekten çok acı verici, ama oradan saf altın çıkıyor.”
Dolayısıyla, ÇKP zulmü, uygulayıcıların xinxing’ini sınamak, karmalarını yok etmek bakımından “acımasız” olsa da bir işlev görüyor. Peki, denizaşırı uygulayıcıların karması nasıl temizlenecek? Zulüm orada olmadığına göre, içsel ortamda yaşanan sert çatışmalar, zor xinxing testleri, aramızdaki karmaşık “alacak-verecek” ilişkileri vb. bunlar da karmayı yok etmek ve xinxing’i yükseltmek için olabilir. Evet, aslında bunlar eski güçlerin planıdır, ancak Dafa bu planı tersine kullanarak, uygulayıcıları “muazzam merhamet ve sabra” sahip gerçek Dafa uygulayıcıları hâline getirmeyi hedefliyor.
Bu süreçte, Fa’yı anlamakta zorlanan ve Shifu ile Dafa’ya insani düşüncelerle yaklaşan bazı uygulayıcılar, en sonunda Dafa’dan kopuyor. Bu elbette üzücü, ama onlar kendi seçimlerini yapmış oluyorlar.
Öte yandan, uygulayıcıların büyük çoğunluğu, hâlâ çeşitli insani düşünceler taşısa da Dafa’ya olan inançlarını koruyup bu karmaşık süreçte Dafa’ya sırt çevirmiyorlar. Bu bile gerçekten “doğru inanç”tır ve çok değerlidir.
Fa Düzeltmesi Dafa Uygulayıcılarının En Büyük Misyonu
Shifu, Dafa uygulayıcılarını “Büyük” (muhteşem) olarak tanımlıyor. Neden? Benim anlayışıma göre, biz “insani illüzyon perdesi altında” olsak da Dafa’ya olumlu yönden bakmayı ve Shifu’yu tanımayı başarabildik; eski güçlerin yaptığı gibi kibirli bir şekilde “başına buyruk” davranmadık.
Yukarıda anlatılanlar gibi, eski güçler yıkıcı planlarını son safhaya getirdi: Öyle ki “özgür dünyanın” göbeğinde dahi Shifu’ya dava açılmaya kalkışılıyor. Yani, ÇKP, ABD medyasını manipüle ediyor, Shifu’yu ve Shen Yun’u karalamak için ajanları ve kötü niyetli kişileri kullanıyor, ABD yargı sistemini (düzensiz davalarla) “hukuki yıpratma savaşı”na sürükleyerek Shifu’nun ve Shen Yun’un zamanını, enerjisini ve mali kaynaklarını tüketmeye çalışıyor.
Elbette Dafa’nın “kurtarıcı” doğasını, Fa uygulamasının gerçeğini içtenlikle anlayabilenler şunu bilir: Bu kötülük hedeflerine ulaşamayacaktır. Ancak bu süreçte gerçeği zamanında öğrenememiş, ÇKP iftiralarına kanmış birçok insan yok olabilir. Hatta Fa’ya inancı sarsılan veya “pratikte Dafa’yı bir tür egzersiz” gibi gören bazı uygulayıcılar da yanılabilir. Evrenin hiçbir canlısı öyle basit değildir. Kim kurtulamazsa evrensel bakımdan büyük bir kayıp demektir. Dolayısıyla, çok fazla insan yok olursa, çok fazla Dafa uygulayıcısı Fa’yı derinden anlayamazsa, kurtarma çabalarımız zayıf kalır, büyük bir kayıp yaşanır.
Peki, bugün yaşananlara, uygulayıcıların kendi içlerindeki farklı anlayışlarına karşı gerçek uygulayıcılar nasıl yaklaşmalı?
Hiç kimse Dafa’yı gerçekten zarar uğratamaz, ama Shifu daha önce açıkça söylemişti:
“Dafa uygulayıcılarının ihtişamı, kozmosun ‘Fa-düzeltmesi’ ile bağlantılıdır ve sizin en büyük göreviniz Fa'yı korumaktır.” (Florida Fa Konferansı)
Dafa’yı korumak, bizim en büyük misyonumuzdur. Biz, insan toplumunda Dafa’yı savunamıyorsak, o zaman “uygulama yapmak” ve “canlıları kurtarmak” gibi söylemler anlamsız kalır. Bu, Yaratıcı’ya karşı bir nevi aldatma, aynı zamanda kendimize karşı da en büyük sorumsuzluktur.
Dafa’yı nasıl savunacağız? Çin’deki gibi gidip resmi makamlara şikâyet sunamayız. Fakat akıl ve bilgelikle davranmak zorundayız. Öncelikle Dafa uygulayıcılarının “Shifu’yu ve Fa’yı savunma içgüdüsünü” harekete geçirmesi gerekiyor. ÇKP’nin denizaşırı baskılarına ve saldırılarına karşı bütünsel olarak doğru düşünceler göndermeliyiz ki öteki boyutlarda kötü unsurlar etkisizleşsin. Kişisel uygulaması sağlam, İngilizcesi iyi olan ve profesyonel becerileri bulunan uygulayıcılar, ABD hükümetine (ve belki yeniden seçilecek Trump ekibine) gerçeği anlatabilir, onlara ÇKP’nin karanlık faaliyetlerini ve Falun Gong’un gerçeğini açıklayabilir. Bugün dünyada zaten global çapta güçlü bir “anti-komünist” eğilim var. Bu rüzgârı yakalayıp doğruluk adına seferber olmalı, şeytanın saldırılarını her açıdan durdurmalıyız.
“Uygulaması sağlam” olmak ne demek? Yani, bireysel uygulamada temeli güçlü, Fa-düzeltmesine dair anlayışı derin, insan işlerine bakışta dengeli ve mantıklı bir düşünce yapısına sahip olmak demek. Aslında Shifu şöyle demişti:
“Sizin aydınlanmış, orijinal doğanız otomatik olarak ne yapacağını bilecek.” Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar, “Fa’yı İzah Etmek”
Bilmeyen demek ki henüz tam uyanmamış veya insanî düşüncelerle engelleniyor.
Bir de “Uygulayıcıların arasındaki ajanlar ve kötü niyetli kişilerle nasıl başa çıkacağız?” sorusu var. Shifu’nun niyeti, kurtarılabilecek olan herkesi kurtarmak. Shifu ayrıca “Metropolitan New York Fa Konferansında Fa'nın Açıklanması ve Öğretilmesi”nde şunu belirtmişti:
“Bazı kişiler hala yüz kızartıcı ve iğrenç şeyler yapıyorlar -ki bunlar Dafa'ya zarar veren şeyler ve onlar Dafa uygulayıcısı sıfatını hak etmiyorlar. Buna rağmen sizlere farklı davranmadım. Sonunda Tamamlanmaya doğru ilerleyemediğinizde, siz, kendiniz bunun sorumluluğuna katlanmak zorunda kalacaksınız. Shifu hiç kimseyi korkutmaya çalışmıyor! Her kim bu tarihi fırsatı kaçırırsa, her kim bu şansı kaçırırsa, ne kaçırdığınızı anladığınız zaman, yaşamanıza izin verilse dahi yaşamak istemeyeceksiniz. Sanmayın ki Shifu hep merhametli diye Shifu'nun merhametini suiistimal edebilirsiniz. Dafa uygulayıcıları için standartlar vardır ve Fa standartlara sahiptir. Gidip ortalıkta saçma sapan konuşup, yargılara varamazsınız. Herkesin ruhu çok derinden etkilendi ve herkes kendisini çok iyi bir biçimde geliştiriyor ve herkes kendi var oluşuna karşı nasıl sorumlu olacağını düşünüyor! Peki, neden bazılarınız bunu yapamıyor! Size bakınca, Shifu çok endişeleniyor. Size bakınca, Shifu çok endişeleniyor. Shifu'nun sözleri bugün size çok sert gelmiş olabilir, fakat kafanıza sert bir çekiç ile vurmazsam bir işe yaramayacak. Eğer sizi kurtaramazsam bu benim en büyük pişmanlığım olacak.”
Öyleyse, Dafa uygulayıcılarının arasında kötülük peşinde olanlara veya öyle davranmaya hazırlananlara, Shifu’nun bu sözleriyle bir kez daha “iyiliğe davet” (Shan’la uyarma) gönderelim.
Bunun yanı sıra, Dafa’yı savunmak için çabalarken içimize bakmayı da ihmal etmememiz gerekiyor. Shifu bize her koşulda, şartsız şekilde “içimize bakmamız” gerektiğini öğretti. Acaba hangi zayıf noktalarımız “eski güçler” tarafından kullanılmamıza izin verdi? Hangi kusur veya tam olarak doğru olmayan davranışımız bu kötülüğe fırsat verdi? Neden “hiçbir açık” bırakmamayı beceremedik? Hatamızı nasıl telafi edebiliriz?
İçten uygulama yapan bir Dafa öğrencisi, Fa’nın ilkelerine ters düşen bir şey yapmaz. Fakat bazen, küçük gibi görünen zaafları uzun süre fark etmeyebilir ve bu da eski güçler için bir “açık kapı” hâline gelir. Örneğin, kişisel bencillikler, kendini beğenmek, başkalarını pohpohlamak ya da övmekten hoşlanmak, kıskançlık, çekişme, tembellik, sorun çıktığında suçu başkasına atmak, kurnazlık, yaltaklanmak, yalan söylemeyi alışkanlık edinmek… Çin toplumunu bozan “parti kültürünün” kalıntıları vb. Bu tür sorunlar, Dafa uygulayıcılarının arasındaki bazı “iletişim kazalarını” ve “insanî kaygıları” tetikliyor.
Sonuç
Shifu’nun çok önceden belirttiği gibi:
“Bir uygulayıcı, dünyada karşılaştığı bütün acı ve sıkıntıların aslında birer test olduğunu, tüm övgülerinse başka türde bir sınav olduğunu bilmelidir.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar, Bir Uygulayıcı Onun Doğal Olarak Bir Parçasıdır)
“Doğru ile Yanlış Arasındaki Savaş,” insan âlemi de dâhil olmak üzere kâinattaki tüm boyutlarda yaşanan bir savaştır; büyük yargıdan (mahşeri yargıdan) önceki son mücadeledir. Eski güçlerin Yaratıcı’dan canlıları koparmak için verdikleri son savaştır. Bu savaş, sayısız çatışmadan, cephelerden oluşur. Biz, “Fa-düzeltmesi dönemi Dafa uygulayıcıları” olarak aynı hatalara tekrar düşmemeliyiz. Kişisel anlaşmazlıklara ya da küçük kırgınlıklara saplanıp kalmak yerine, Dafa’yı savunmak en büyük misyonumuzdur. Uygulamaya ve kâinatı kurtarma misyonuna insani düşüncelerle değil, gerçekten “Fa’ya” yakışır bir tavırla yaklaşmak doğru yoldur.
Bu son safhada, uygulamanın büyük sınavı ve insan âlemindeki çürümüş kalıntıların temizlenmesi artık başladı. Bugün uyanmazsak, ne zaman uyanacağız?
(Uygulayıcılar arasındaki bu mantıklı paylaşım, yazarın şimdiki düzeydeki şahsi anlayışı olup, iyi niyetle konuşarak ortaklaşa yükselmeyi amaçlamaktadır.)
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Anlayışlar ve Deneyimler