(Minghui.org) Falun Dafa uygulayıcıları, genellikle hassas tarihlerde mahalle komitesi görevlileri, polis memurları, sosyal hizmet uzmanları ya da 610 Ofisi ajanları tarafından yapılan “ziyaretleri” taciz olarak değerlendirir. Bu, uygulayıcıların kendi aralarındaki sohbetlerinden ve Minghui.org sitesinde paylaştıkları deneyim paylaşım makalelerinden açıkça anlaşılmaktadır. Ben de eskiden bu tür “ziyaretleri” böyle algılardım.
Fakat Shifu’nun “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu” ve “Yaratıcı Neden Tüm Yaşamları Kurtarmaya Çalışıyor?” başlıklı makalelerini okuduktan sonra, bu devlet görevlilerinin aslında bizim akrabalarımız olduğuna, bizi taciz etmeye değil, bizden yardım istemeye geldiklerine inanmaya başladım.
Geçtiğimiz yıl, 13 Mayıs Dünya Falun Dafa Günü’nden birkaç gün önce, iki polis kapımı çaldı. Kim olduklarını ve onlara nasıl yardımcı olabileceğimi sordum. Nazik bir şekilde yoldan geçtiklerini ve beni görmek istediklerini söylediler. Hızla hassas olabilecek eşyaları ortadan kaldırdım ve onları içeri davet ettim.
Kapıyı açtığım anda biri kamerayla fotoğrafımı çekti. Ancak sertçe baktığımı görünce hemen durdu. Memurlardan biri benimle sohbet ederken, diğeri çevreye bakındı ve onlar için hazırladığım gerçeği açıklama materyallerinin fotoğraflarını çekti. Pakette “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu?” ve “Yaratıcı Neden Tüm Yaşamları Kurtarmaya Çalışıyor?” başlıklı yazıların yanı sıra, Çin’de Falun Dafa uygulamasının yasal olduğunu gösteren materyaller vardı. “Fotoğraf çekmenize gerek yok,” dedim. “Bu materyalleri alın, evde rahatça okuyun,” diyerek onlara uzattım. Ceketlerinin cebine koydular.
Bana bir şey açıklamamı isteyip istemediğimi sordular. Gitmeye hazırlanırken kapıda onları durdurdum ve dedim ki: “Benimle bu kadar ilgileniyorsunuz. Günümüzde böyle iyi kalpli genç insanlar bulmak zor. Sizi dikkatle dinledim. Ben de birkaç şey söylemek istiyorum, lütfen siz de dikkatle dinleyin. Şu anda çeşitli felaketler ve salgınlar büyük bir hızla geliyor. Bunların kötü insanları yok etmek için geldiğini biliyor musunuz? Peki hedefin kim olduğunu biliyor musunuz?” Başlarını sallayarak hayır dediler. “Size söyleyeyim, hedef Çin Komünist Partisi (ÇKP), buna Komünist Gençlik Birliği ve Genç Öncüler de dahil. Siz ikiniz ÇKP üyesi misiniz?”
Uzun boylu olan diğerini işaret ederek, “O üye. Ben sadece Gençlik Birliği ve Genç Öncüler’e katıldım,” dedi.
“Öyleyse,” dedim, “bu örgütlere yumruk kaldırarak ettiğiniz yeminleri geçersiz kılmalı ve kötü ÇKP’den uzak durmalısınız ki güvende olun.” Başlarını sallayarak kabul ettiler. Shifu’nun kutsaması ve korumasıyla, iki polis memuru daha kurtarıldı! O günden sonra onlar da başka kimse de beni “ziyarete” gelmedi.
Shifu’nun “Bir Uyanış Çağrısı” ve “Spiritüel Disiplinimizin Karşılaştığı Zorluklar” başlıklı makalelerini okuduktan sonra, Shifu’nun bizden tüm canlı varlıkları kurtarmamızı istediğini daha net anladım. Özellikle bize zulmedenlere karşı, insani düşüncelerimizle yaklaşmamalıyız. Onlara karşı en ufak bir kin bile taşımamalıyız.
Eski Asker ÇKP’den Ayrıldı
Geçenlerde dışarıda gerçeği açıklarken, meydanda bastonuyla dinlenen yaşlı bir adam gördüm. Yanına gidip sohbet ettim. 96 yaşındaymış ve Kore Savaşı’na katılmış. Ona sordum: “Siz eski bir devrimci ya da ÇKP üyesi misiniz?”
Heyecanla, “Ben 70 yıldan fazla süredir ÇKP üyesiyim. Sokakta birkaç kez ÇKP’den ayrılmamı isteyenlerle karşılaştım. Neden ayrılmamı istediklerini anlamıyorum. Bu insanlar çok isyankâr…” dedi.
“Üzülmeyin efendim,” dedim. “Aslında onlar bunu sizin iyiliğiniz için yapıyor. Belki size yeterince açıklama yapacak vakitleri yoktu. Ama şimdi siz de ben de musaitsiniz. Gelin sohbet edelim.”
“O kadar zeki, iyi kalpli ve saygıdeğer bir insansınız. Sizce iyilik ödüllendirilir, kötülük cezalandırılır mı?” diye sordum. Başını sallayarak onayladı. Devam ettim: “Siz cephede askerlik yaptınız, savaşın acımasızlığını bilirsiniz. Siz eski bir ÇKP üyesisiniz, peki ÇKP’nin onlarca yıldır yürüttüğü siyasi hareketlerde kaç kişinin öldüğünü biliyor musunuz? Bu sayı 80 milyonu geçti—iki dünya savaşındaki toplam ölümlerden fazla.”
“ÇKP’nin suçları artık öyle bir noktaya geldi ki, insanlar cezalandırmasa bile tanrılar cezalandıracak. Şu anda çeşitli felaketler ve salgınlar hızla yayılıyor. Bunların hepsi kötü insanları yok etmek için geliyor.” Ona sordum: “Peki hedefin kim olduğunu biliyor musunuz?” Başını sallayarak hayır dedi. Bu sırada bir başka yaşlı adam daha geldi ve yanına oturdu. “Size söyleyeyim,” dedim, “bu felaketler ve salgınlar ÇKP’yi hedef alıyor. Siz ikiniz de ÇKP üyesisiniz, değil mi?” Evet diyerek başlarını salladılar. “O zaman içinizden bir yemin edin ve ÇKP’den ayrılın.” Eski asker adını vererek ayrılmak istediğini söyledi. Diğer adam ise, “Ben de gerçek adımla bu tarikat [ÇKP]’tan ayrılmak istiyorum,” dedi. Her ikisi de verdiğim gerçeği açıklama materyallerini memnuniyetle kabul edip evde dikkatlice okuyacaklarını söylediler.
Sohbet sırasında birkaç yaşlı kişi daha etrafımıza oturdu ve dinledi. Onlara ÇKP’den ayrılmanın güvenlik sağlayacağını bilip bilmediklerini sordum. Bazıları bildiklerini, bazıları ise zaten ayrıldıklarını söyledi.
Fa-düzeltmesinin bu son aşamasında, ortam ne kadar kötü olursa olsun, yol ne kadar zor olursa olsun, gerçeği hâlâ bilmeyenler olduğu sürece gerçeği açıklamaya ve insanları kurtarmaya devam etmeliyiz.
Shifu’nun merhameti ve çabaları için minnettarım!
Telif Hakkı © 2025 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Dünya’nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü'ye ihtiyacı var. Bağışlarınız daha fazla insanın Falun Dafa'yı öğrenmesine yardımcı olabilir. Minghui, desteğiniz için minnettardır. Minghui'yi Destekleyin
Kategori: Gerçeği Açıklama